Asıl tek adam Kılıçdaroğlu!
BAYRAM ZİLANANKARA
Referanduma 1 hafta kaldı. Anayasa değişiklik paketinde en çok tartışılan maddelerden bir tanesi hiç kuşkusuz 18 yaş meselesi. Peki, durum gerçekten muhalefetin vurguladığı gibi mi? CHP gençlere neden güvenmiyor? Gençler 15 Temmuz'da neler yaptı?.. Gençlik ile ilgili yapılan tartışmalar doğru bir zeminde mi yapılıyor? Doğu-Güneydoğu'da gençlere yönelik nasıl bir rehabilitasyon süreci gerçekleşti? Tüm bu soruları Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'a yönelttik.
-AK Parti sahaya inmeden önce 'Hayır' kampanyası yürütenlerin bir takım propagandaları tutmuş gibiydi. AK Parti sahaya indikten sonra neler değişti?
AK Parti sahaya inmeden önce sahada boy gösteren muhalifler o dönemde derslerine iyi çalışmış imajı veriliyordu. Ama argümanlarının altı boş olunca, ortaya attıkları iddialar gerçeği yansıtmayınca bizim işimiz daha kolay oldu. Ama biz sahaya çıkınca durum değişti. 18 maddenin vatandaşlarımıza neler kazandıracağını anlattık. Vatandaşlarımıza, "Şunu söylüyorlar ama gerçek budur" dedik. Yani ilk 10 gün içerisinde muhalefetin iddialarının yanlış olduğu ortaya çıkmış oldu.
MUHALEFET KISIR DÖNGÜDE
Muhalefet kullandığı argümanlara ilişkin tamamen kısır bir döngüye girdi. Sürekli aynı kelimeleri söylerek, aynı tezleri ortaya atıyorlar. Kullandıkları tezlerin de içi tamamen boş. Son süreçte bir de halkı tehdit etmeye ve hakaret etmeye başladılar. Muhalefetin artık bütün sinirileri gerilmiş vaziyette. Sayın Kılıçdaroğlu da "Hep bana yükleniyorsunuz" demeye başladı. Sen bu ülkenin Cumhurbaşkanına dört sene "diktatör" ithamında bulundun. Bundan ağır itham mı olur? Şimdi çıkmış "Neden benimle uğraşıyorsunuz?" diyor. Kılıçdaroğlu, biz seninle uğraşmıyoruz. Sadece söylediğin yalanlara cevap veriyoruz.
-Muhalefetin 18 madde ile ilgili bir kampanya yürütmemesini neye bağlıyorsunuz? Bu sinir, hakaret içeren tutumlarının sebebi nedir?
Halktan aldıkları geri dönüşe baktıkları zaman kendilerini sıkıntıda hissediyorlar. Çünkü vatandaşlarımızla iletişim kurduklarında ciddiye alınmıyorlar. Hayır cephesinin başını çeken kişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Lokantaları kapatacak. Muhtarlıkları da kapatabilir" diyor. Halkımız bu iddiaları nasıl ciddiye alabilir. Muhtarlarla ilgili söylediği iddia anayasal güvence altındadır. Kanunla düzenlenmiştir. Muhalefet tutturmuş bir tek adamlık diye. Türkiye'de tek adam varsa o da türünün tek örneği olan Kılıçdaroğlu'dur. 7 seçim kaybedip hala 8. seçimine gidiyor.
-Samsun'da referanduma ilişkin durum nedir?
Samsun, özellikle AK Parti hükümetlerine verdiği büyük destek ve büyük mitingleri ile meşhurdur. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımı ile 28 Mart'ta Samsun yine tarihi bir açılışa ve toplu mitinge sahne oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız meydana yaklaşırken emniyet birimleri ve parti teşkilatımız sürekli beni aradı ve "Artık vatandaşlarımızı içeri alamıyoruz. Geri çevirmek zorunda kalıyoruz" dediler. Çünkü meydan tamamen dolmuş vaziyetteydi.. Samsun'da müthiş tarihi bir manzara vardı. Ben 2011'den beri milletvekiliyim ve öncesinde de ailem Samsun'da olduğu için toplantıları biliyorum. Ama Samsun'da böyle tarihi bir gün hiç yaşanmamıştı. Milletimiz o gün Recep Tayyip Erdoğan'ı tekrardan bağrına bastı. Sevgisini ona haykırdı. İnşallah 16 Nisan'da sandığa bu yansıyacaktır.
-Türkiye'de milyonlarca genç sandık başına gidecek. Gençler sandığa gittikleri zaman neden "evet" desin? Gençlik ve Spor Bakanı olarak muhalefetin gençler ile ilgili ortaya attığı iddialar hakkında neler söylemek istersiniz?
Öncelikle Meclis'e çoluk çocuk dolacak diyenlerle alakalı bir cevap vermek istiyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak başlattığımız, özellikle takip ettiğim "Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar" projesi kapsamında 73 program gerçekleştirdik. 7 Nisan'da da bu programı Samsun'da gerçekleştirdik. Programda 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişimine karşı bu milletin evlatlarının, gençlerinin, kadınlarının, erkeklerinin ülkesine, milletine, geleceğine ve bayrağına nasıl sahip çıktığı anlatılıyor. O gece dışarı çıkan kardeşlerimizden biri 14 yaşında bir gazi ve üstüne ateş açılmış. İstanbul'da şehit olan "Abdullah Tayyip Olçok" kardeşimiz 16 yaşındaydı. Onlar ülkemizin geleceği ve bayrağımız için canlarını ortaya koydular.
15 Temmuz gecesi evinden dışarı çıkmayanlar var. O gece sorumluluk makamında oturup eve gidenler var. 14-16 yaşındaki gencecik kardeşlerimiz o gece sokağa çıktılar. Acaba hangisi milletvekili olmayı daha fazla hakediyor? 'Akıl yaşta değil baştadır' diye çok güzel bir atasözümüz var. Hans, Helga ve George'nin 18 yaşında milletvekili olma yetkisi var. Ama Ahmet, Hasan, Ayşe ve Fatma'nın bu yetkisi yok öyle mi? Bu ülkenin her vatandaşı 18 yaşına geldiği anda reşittir. Tüm haklara sahiptir. Peki ülkesinin geleceğine ilişkin karar verme yetkisine sahip değil midir? Gençlerimize neden güvenmiyoruz? Zaten yine çark etmeye başladılar. Vatandaştan tepki alınca yeni argümanlar üretmeye çalışıyorlar. 'Hayır' diyen dahi 18 yaşındaki milletvekilliği için 'Evet' diyor. Mesela Samsun CHP İl Başkanı sivri bir arkadaştır. "Seçilme yaşının 18'e indirilmesine bir itirazım yok" diyor.
-Türkiye'de 2002'den öncesini bilmeyen bir kuşak yetişti. Geçmiş ile geleceği kıyaslayamayan bir gençlik var ve AK Parti'den öncesini çok bilmiyor. AK Parti'nin bu konuda bir çalışması var mı?
15 Temmuz gecesi en önde gençlerimiz vardı. Gençlerimiz dedelerinden, babalarından, annelerinden hep şu sözleri duydu; "1960'da darbe oldu sessiz kaldık. Başbakanı astılar sessiz kaldık. 1970'de muhtıra oldu, bir şey diyemedik. 1980'de darbe oldu, o gün sokağa çıksaydık belki o darbe olmayacaktı. 28 Şubat oldu, biraz ses çıkartır gibi olduk ama yeterli olamadık."
İşte bu nedenle 15 Temmuz gecesi bu milletin evlatları büyüklerinden dinlediklerini "Biz yaşatmayacağız" diyerek sokağa çıktı. Gençlerimiz 2002 öncesini bilmiyorlar ama 15 Temmuz gecesi çok hızlı öğrendiler.
-İlk kez bu seçimde Avrupa'da çok açık bir hayır kampanyası yürütülüyor. Avrupa bu kampanyayı neden yürütüyor? Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı neden hedef gösteriyor?
Avrupa'daki oy kullanma işlemlerinde kilometrelerce kuyruk oluştu. Milletimiz hangi ülkede yaşarsa yaşasın ülkesine, bayrağına ve köklerine sahip çıktığını bir kez daha gösterdi. Avrupa'da oy kullanma katılımı tüm seçimlerin en üst seviyesinde olacak. Avrupa'da bundan korkuyorlar. Halbuki ortada korkulacak birşey yok. Bununla beraber yaşamayı kabul etseler, vatandaşlarımızın onların ülkelerine güç katacağını anlar ve rahat ederler. Onlar Türkiye'nin güçlenmesini istemiyor. Avrupa'daki gurbetçiler en güzel cevabı sandıkta verecek.
---------------
Doğu'da gençlere yönelik projeler
-Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Doğu ve Güneydoğu'daki gençlere yönelik nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?
Doğu ve Güneydoğu bölgesinin nüfusunun genç olması ile beraber kış sporlarında ve atletizmde büyük bir potansiyeli var. Bölgenin rakımından dolayı atletizmle ilgili antreman yapma imkanları var. Bakanlık olarak biz de üzerimize düşen görevi yerine getirerek gençlerimizin imkanlarını geliştirdik. Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali'ni (EYOF 2017) Erzurum'da yaptık. 34 ülkeden 650'i aşkın sporcu ile katıldı. Türkiye'de bir güvenlik sıkıntısı olmadığını da geldiklerinde anladılar. 2021 yılındaki İslam Dayanışma Oyunları için ev sahipliğini de İstanbul'da yapacağız. Bu da ülkemize farklı bir ivme kazandıracaktır. Hizmete sunduğumuz spor salonları, atletizm pistleri, açık spor sahaları ve kış sporlarına gençlerimizin de oldukça merakı var. Bölgede gençlerimizin takım sporlarından buz hokeyine kadar ciddi bir merakı var. Körling sporuna karşı ilgi var ve federasyon kuruldu. Kayak ve kayağın farklı branşlarında snowboard, karda yüksek atlama gibi alanlara da ciddi talep var.
Bölgede gençlik kamplarımızı da geliştiriyoruz. Bizim "Şehirler ve Kültürler" adında bir programımız var. Orada farklı illerden gençlerimizi Doğu-Batı, Batı-Doğu, Kuzey-Güney şeklinde bir köprü kuruyoruz. Erken yaşta birbirlerini tanımalarını sağlıyoruz. Böylece geleceğe yönelik çok daha kuvvetli ve güçlü adımlar atacaklar. Çünkü bizim ayrımız gayrımız yok. Hakkari, Bingöl'de kayak merkezlerimiz var. Ağrı'dakini yeniden ihya ediyoruz. Van ve Diyarbakır'da bununla ilgili talepler var. Hakkari'nin merkezine salonunu, havuzunu ve gençlik merkezini içerisinde barındıran spor kompleksi yapıyoruz. O da bu yaz bitiyor. Biz vatandaşımıza, gencimize hepsine değer veriyoruz. Onlara bu imkanları sunuyoruz. Çevre Şehircilik Bakanlığı ile beraber yeniden inşa edilen yerlere futbol, basketbol, voleybol sahaları yapıyoruz. Belirlenen bölgelere 500 tane antreman salonu yapacağız. Bunun 150-200 civarını Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yapacağız. Gençlerimiz kullansın, ülkesini temsil etsin, kendisini geliştirsin istiyoruz. Peki, gençlerimizi dağa götürmek isteyenler ne yapıyor? Onlara hayatlarının karanlığını göstermeye çalışıyorlar. Musluklardan kan akıtan resimleri kullananlar, "Terör örgütü sizi tükürüğünde boğar" diyenler şimdi nerede? Konuşsunlar bu ülkenin gençlerine ne vaad ediyorlar? AK Parti gençlere ne vaad ediyor? Gelişme, huzur, ülkesini uluslararası arenada temsil etme gururunu yaşama, hayırlı birer evlat olmalarını vaad ediyoruz.
Oradaki hizmetler ücretsiz
-Doğu ve Güneydoğu'da ki bu çalışmaların hepsi ücretsiz mi?
Gençlik Merkezimizle beraber yapılan programlarımızın hepsi ücretsiz. Burada gençlerimiz biraraya gelerek sosyal aktivite, spor, sosyal sorumluluk projeleri yapıyorlar. Gönüllü olarak köy okullarındaki çocuklara yardımcı oluyorlar. Bir okulun duvarını boyuyorlar. Kredi Yurtlar Kurumu'nda barınan bazı diş hekimi öğrencileri bölgede gönüllü olarak diş taramaları gerçekleştiriyor. Farklı branşlarda okuyanlar ders veriyorlar. Ciddi anlamda iller ve ilçeler arasında ortak projeler yapıyorlar. Gençlik merkezlerimize üye sayımız 2 milyona yaklaşıyor. Dil kursu, müzik enstrümanı, Kuran-ı Kerim öğrenme, sosyal aktiviteler, halk oyunları, dikiş kursları, diksiyon kursları gibi faaliyetlerimizden tamamen ücretsiz yararlanabiliyorlar.
----------------------
HDP'ye tepki artıyor
-Doğu ve Güneydoğu'da halkın HDP'ye yaklaşımı nasıl?
Bölgedeki vatandaşlarımız özellikle güvenlik güçlerimizin operasyonlarından sonra ciddi anlamda huzura ermiş vaziyettedir. Halk ise şiddet sarmalından kurtulamayan HDP'ye mesafeli durmaya başladı. Bölge insanı, HDP'nin hiçbir kazanım ortaya koymadığının farkına vardı. Medyada bazı haberler yer alıyor. "Neden bu insanların üstüne gidiyorsunuz" diye. Allah aşkına size sorarım; " Bu ülkede "Kandil'de yerde izmarit yok diye" haber yapıldı. Bu ne biçim bir kafadır. "Yere izmarit atılmıyor" dediğiniz yer bir terörist kampı, terörün merkezidir. Bunlar insan öldürüyor, katliam yapıyor neyin izmaritinden bahsediyorsun. Daha neyi koruyorlar. İşte biz buna isyan ediyoruz. Katile katil, teröriste terörist diyemeyeni kabul etmiyoruz. Şimdi de HDP çıkmış kadınlara özgürlük diyor. Ne diyorsunuz siz ya? Siz insan hayatına son veriyorsunuz. Kalkmış eşitliklerden haklardan mı bahsediyorsunuz. Defolun gidin, bu ülkeyi terkedin. Bunları aramızda istemiyoruz.
----------------------
Hüsnü Bozkurt İstifa etmelidir
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, birilerini denize dökmek istiyorsa terör örgütlerine gitsin. Bu kişiyi Samsun'a sokmazlar. Bu kadar da iddialıyım. Denize dökecek birini arıyorsa gitsin tarih kitaplarını iyi karıştırsın. İzmir'den denize kimin döküldüğünü iyi anlasın. Nasıl bir kafaya sahip anlamıyorum ama idrak etmesi zor olacaktır. Kısacası böyle bir kişi bu milletin vekilliğini yapamaz. Fikri, düşüncesi, siyasi görüşü yüzünden denize birini dökücem diyorsa illa kendisini denize atabilir. Ama milletvekilliğinden istifa etmesi doğru olanıdır.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.