Aşı ve ilaç çalışmasında birçok devletin önündeyiz
NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA
Son dönemde atılan adımlarla tarımda birçok reformu başardıklarını söyleyen Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile birlikte bakanlıkların birleştirilmesinin ve hızlı yönetim anlayışının bu sürece oldukça büyük katkı sağladığını söyledi. Bakanlığın çalışmaları ile ilgili Milat'a özel açıklamalarda bulunan Pakdemirli, yeni hayata geçen Dijital Pazar Platformundan Et ve Süt Kurumun'nun mağazalarının yaygınlaştırılmasına, Koronavirüs döneminde alınan tedbirlerden salgınla mücadeledeki çalışmalara kadar birçok konudaki sorularımıza cevap verdi.
ÖNCE TARIM SONRA HAYVANCILIK
Dijital Tarım Pazarı kalıcı olacak mı? Sorunlara yenilikçi çözümler noktasında ne kadar katkısı var? Veri olarak öncesindeki ve sonrasındaki uygulama örnekleri nelerdir?
Tarımda sözleşmeli üretimi yaygınlaştırmak, taraflar arasında sorun oluşturan ürün alım ve satımını, fiyatlandırmayı, verim ve kaliteden kaynaklanan kayıpları asgariye indirecek tedbir ve düzenlemeleri hayata geçirmek amacıyla devreye aldık. Üretilen ürünleri ihtiyaç duyulan iş gücü ile hasat etme, işleme, depolama ve pazara erişimini sağlayacak şekilde etkin bir lojistik planlama da önemlidir. Uygulamayla üretici ile alıcı bu portalda bir araya gelerek arz ve talebi yönlendirecekler.
Tarım sektörünün tüm paydaşlarını tek bir platformda buluşturan Dijital Tarım Pazarı uygulamamıza Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de (TOBB) destek sağlıyor.
Platformda ilk aşamada sebze, meyve, bakliyat gibi tarımsal ürünler işlem görecek. İlerleyen dönemde ise hayvancılık, gübre, ilaç, tohum gibi tarımsal ara girdiler de sisteme dâhil olacak.
PAZAR TOBB'A DEVREDİLECEK
Dijital Tarım Pazarını, üretici ve alıcıyı gelecek dönemin vazgeçilmez unsuru olan dijital ortamda buluşturduk ve kalıcı bir sistem olarak planladık. Ayrıca sistem kurulumu tamamlanıp öngörülen işlevsellikler sorunsuz olarak gerçekleşmeye başladığında TOBB’a devredilerek üretici ve iş dünyasının sürdürülebilir ticaretine katkı sağlanacak.
Kurduğumuz sistem sorunlara yenilikçi çözümler getirecek. Üreticiyi koruyan ve üretimi teşvik eden mevcut sözleşmeli tarım uygulamaları daha dinamik, güvenli ve izlenebilir platformda artarak devam edecek. Tarım ürünlerinin satışı online gerçekleşeceği için üreticinin pazarlama maliyetleri düşecek. Üretilen ürünün satışı ve pazara ulaştırılması konusunda avantaj sağlanacak. Böylece, çiftçimiz ürününü satacağı kişiyi, yeri, fiyatı ve koşulları biliyor olacak. Pazarın istediği miktar ve kalitede üretim sağlanacak, kaynaklar yerinde kullanılacak.
Girdi finansmanı kolaylığı ile tohum, gübre, ilaç gibi ürünlerin tedariki sağlanacak. Fiyat dalgalanmalarına karşı koruma sağlanacak ve ürün bulamama riski azaltılacak. İstenilen kalite ve miktarda ürüne ulaşılabilecek, sektörün uluslararası pazarlara açılması kolaylaşacak. Girdilerin temininden itibaren tedarik zincirindeki optimizasyonla maliyetler düşecek.
TARIMSAL DESTEKLEMELER SÖZLEŞMELİ ÜRETİME KAYACAK
Dijital Tarım Pazarı kullanıcı kaydı yani alıcı ve satıcıların işlemleri gönüllülük esasına göre gerçekleştiriliyor. Kayıtlılığın artırılması için Bakanlık merkez birimleri, bağlı ve ilgili kuruluşlar ve taşra teşkilatımızın çalışmaları devam ediyor.
Daha önce böyle bir dijital uygulama yoktu ve bu nedenle bazı verilere ulaşmada sıkıntı yaşanılabiliyordu. Bu sistem sayesinde sağlıklı verilere ulaşabileceğiz ve bunları daha sonraki çalışmalarda kullanabileceğiz.
Sisteme şu ana kadar 4 binden fazla çiftçimiz kayıt oldu. Sistemi kullanan paydaşlar, bankaların sözleşmeli tarım kapsamında oluşturduğu destekleyici kredi paketlerinden de yararlanabilecekler. Sözleşmeli üretim yaptıran gerçek ve tüzel kişiler, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nden 50 milyon TL'ye kadar kredi kullanabilecekler.
Ayrıca tarımsal desteklemeleri de bundan sonraki dönemde bu platform üzerinde sözleşmeli üretimin lehinde olacak şekilde planlayacağız.
"İNDİRİMLİ ET SATIŞI YAPILIYORUZ"
Et ve süt kurumu ürünleri tüketiciye hangi kanallarla ulaşıyor? Toplam et satışında kurumun şu anki yeri nedir?
Üreticiyi korumak ve tüketiciyi kollamak amacıyla Et ve Süt Kurumumuz (ESK) regülasyon görevi yapıyor.
ESK, kesimini yaptığı ve kendi kombinalarında işlediği kıyma, kuşbaşı, beyaz et, şarküteri, konserve veya dondurulmuş şekilde raf ömrü uzun, kolay muhafaza edilebilen ürünleri ülkemizin dört bir yanında, tüketicilere uygun fiyatlarla ulaştırıyor.
Vatandaşlarımızın kırmızı et ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geçen yıl Türkiye’nin 81 ilinde zincir marketler vasıtasıyla 100 bin ton indirimli et satışı gerçekleştiren ESK, bu yıl ise çeşitli illerdeki kendi satış mağazalarının yanı sıra Tarım Kredi mağazalarında ve AOÇ şubeleri aracılığıyla Et ve Süt Kurumu markalı ürünleri uygun fiyatla tüketicilerle buluşturmaya devam ediyor.
Bunun yanında et fiyatlarını dengede tutmak amacıyla ESK 10 Şubat 2020 tarihinde piyasa ihtiyaçları doğrultusunda yemek şirketlerine ve sektördeki firmalara kırmızı et satışını başlattı. Millî Savunma Bakanlığı (MSB) ve Jandarma Genel Komutanlığı başta olmak üzere çok sayıda kamu kurum ve kuruluşun et ihtiyacını da yıllardan beri Et ve Süt Kurumumuz karşılamaya devam ediyor.
Ülkemizdeki toplam et satışının yaklaşık yüzde 5'i ESK tarafından gerçekleştiriliyor.
"PİYASA İLE REKABET AMACIMIZ YOK"
Tarım Kredi Kooperatifinin ürünlerinin satıldığı Tarım Marketlere ilgi nasıl? Bunların sayısını artırmayı düşünüyor musunuz?
Tarımsal üretimin yanı sıra üretilen ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması konusuyla ilgili kooperatifler önemli işlevi yerine getiriyor. Bu kapsamda, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri de ortaklarından aldığı doğal ve kaliteli ürünleri kendi tesislerinde işleyerek veya işleterek kooperatiflerin yanı sıra kendi marketleri aracılığı ile tüketicilere ulaştırıyor.
Bu marketler sayesinde, çiftçimizin alın teri karşılığı ürettiği ürünler doğrudan tüketiciyle buluşturuluyor. Böylece üreticilerimizin hakkı korunurken tüketicilerimiz de daha uygun fiyatla bu ürünlere ulaşabiliyor. Tarım Marketlerde diğer çiftçi kuruluşlarının ürünleri de yer alıyor.
Tarım Kredi, çiftçilerimizden aldığı ürünleri kendi tesislerinde işleyerek mamul madde haline getirirken piyasada düşük kapasitede çalışan sanayi işletmeleriyle iş birliği yaparak onların da bu ürünleri işlemesine ve üretime katkı vermesine de imkân sağlıyor.
Tarımsal üretimde devamlılığı sağlayan Kooperatif marketleri, tüketicilerin kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlere ulaşması açısından da bir denge unsuru olarak görüyoruz. Bu marketlerin asıl amacı özel sektörle rekabet etmek değil vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu ürünlerin piyasaya tedarikini sağlamaktır.
MAĞAZA SAYISI ARTACAK
İlk şubesini 2017'de açan Tarım Kredi Kooperatif Marketleri, tüketicilere daha yaygın bir ağ ile hizmet sunabilmek adına yurt genelindeki şube sayısını artırmaya devam ediyor. Bugün itibarıyla ülke genelinde 93’e ulaşan market sayısının 2021 sonuna kadar 500’e ulaştırılması hedefleniyor.
Tarım Kredi tarafından üretilen temel gıda ürünleri kendi marketlerinin yanı sıra diğer marketler aracılığıyla da tüketicilere ulaştırılıyor.
Vatandaşlarımızın ilk günden bu yana yoğun ilgi gösterdiği Kooperatif Marketlere korona virüs nedeniyle ilgi daha artmıştır. Vatandaşlarımızın taleplerini karşılayabilmek için yoğun bir şekilde çalışan Tarım Kredi, salgının başından bu yana temel gıda ve ihtiyaç maddelerinde hiçbir fiyat artışı yapmadı.
TARIMSAL ÜRETİM ARTACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı kamu arazilerinin tarıma açılması uygulamasından hangi üründe ne gibi bir çıktı bekliyorsunuz? Bunun ekonomiye katkısı ne olacak?
Kovid-19 salgını nedeniyle, önümüzdeki süreçte tarımsal ürün arzında bir sıkıntı yaşanmaması için tarım takvimi de dikkate alınarak Bakanlığımızca yeni çalışmalar yürütülüyor.
Bu çerçevede, mevcut ekilişi yapılmış veya yapılacak olan alanlara ilave olarak, nadasa bırakılan ya da ekilebilir durumda olan tarım alanlarının tarımsal ekonomiye kazandırılması amacıyla “Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi Yazlık Ekiliş Programı” başarıyla yürütülüyor.
Çeşitli nedenlerden dolayı üreticilerimiz tarafından ekilmeyen veya bu yıl ekimi planlanmayarak boş bırakılan bu tarım arazilerinde; hububat, baklagiller ve yağlı tohumlu bitkilerin ekilmesi suretiyle tarımsal üretimin artırılması ve ülke ekonomisine katkı sağlanmasını hedefliyoruz.
ARAZİLER EHLİNE VERİLECEK
Tarım takvimi dikkate alınarak belirlenen pilot illerde, mevcut üretim alanlarına ilave yazlık ekiliş yapılabilecek araziler proje bütçesi doğrultusunda değerlendirilmiş ve üreticilerimizin zaman kaybetmeksizin üretim yapabilmesi için yüzde 75 hibe ve yüzde 25 çiftçi katkısıyla tohumlar temin ederek, bunları üreticilerimize dağıttık.
Bu kapsamda yazlık ekiliş programı ile 350 bin dekar alan için 6 bin 100 ton tohum dağıtımı yapıldı. Bu ekilişlerden tahmini 83 bin 700 ton rekolte bekliyoruz ve bunun bitkisel üretim değeri de yaklaşık 230 milyon TL’dir.
Diğer taraftan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordineli çalışarak âtıl durumdaki hazine arazilerini tarımsal üretime kazandırmayı hedefledik. Bu doğrultuda tarım takviminin elverdiği öncelikle “Bingöl, Erzurum, Erzincan, Kars, Kayseri, Muş ve Sivas” illerimizde, pilot uygulama olarak hazine arazilerinin İl Müdürlüklerimize tahsisini sağladık.
Tahsis edilen alanların tarımsal faaliyete uygun olanlarını belirledik. Örnek ekilişler yaptırmak üzere zaman kaybetmeksizin takvimin elverdiği ölçüde yağlı tohumlar ve yem bitkisi ekilişlerinin yapılması için gayret gösteriyoruz.
Bunun için, Bakanlığımız kontrolünde ve yönlendirmesiyle bürokratik işlemleri azaltıp, işinin ehli olanlara örnek ekilişler için hazine arazilerinin kullandırılmasını sağlayarak tarımsal üretimimizi daha da artırmayı planlıyoruz.
Başvurularda, kadınlarımıza ve gençlerimize projede pozitif ayrımcılık tanıyoruz. Âtıl hazine arazisinin olduğu köylerde ikâmet eden çiftçilerimize, yapılacak olan puanlama sistemiyle öncelik veriyoruz.
Bu yazlık ekilişlerin devamında ise güzlük ekilişleri planlayacağız. Bu doğrultuda; üretici tarafından üretim planlaması yapılmayıp ekiliş yapılmayan, nadas alanları ile hazine arazilerini tarımsal üretime kazandırmak için ülke genelinde üretim seferberliğini başlatacağız.
Nihai hedefimiz; ekilebilir alanları tarımsal üretime kazandırıp hem üretimimizi artıracağız hem de ürettiğimiz ürünlerle bölgemizde ürün tedarik eden ülke konumuna geleceğiz.
"AŞI VE İLAÇ ÇALIŞMALARINDA BİRÇOK ÜLKEDEN ÖNDEYİZ"
Bakanlığınızca Kovid-19’a karşı aşı ve anti serum konusunda çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar hangi aşamada?
Kovid-19 tedavisinin bulunması için dünyada âdeta bir yarış yapılıyor. Dünya genelinde 80 araştırma enstitüsü, merkez ve şirketin aşı ve ilaç çalışmaları var. Bu konuda ülkemizde de çalışmalar yürütülüyor. Yaptığımız bu çalışmalarda dünyanın pek çok ülkesinin önündeyiz. Ülkemizin gelmiş olduğu yer gerçekten memnuniyet verici bir seviyededir. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu konudaki çalışmaları birebir takip ediyor.
Veteriner hekimler, tıp ilmine göre virüslerle daha fazla iç içedir. Viroloji veteriner hekimlikte anabilim dalıdır. Veteriner hekimler virüsle ve salgın hastalıklarla ilgili çok fazla çalışma yapıyorlar. Bakanlığımızda çok sayıda veteriner hekim çalışıyor ve başta Pendik ve Etlik olmak üzere 8 tane de veteriner kontrol enstitümüz bulunuyor. Sığır vebası ve kuş gribi gibi salgın hastalıkları yenmiş bir bakanlığız. Virüslerin neden oldukları hastalıklar konusunda çok deneyimli ve başarılı çalışmalar yürüttük.
Şimdi ise Pendik ve Etlik araştırma enstitülerimizde Kovid-19’a karşı çok önemli çalışmalar yürütülüyor. Kovid-19'a neden olan virüsle mücadele multidisipliner çalışma gerektiriyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığı ile koordineli bir çalışma yürütüyoruz.
ANTİSERUM EYLÜL'DE HAZIR
Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğümüzde Kovid-19’a karşı antiserum geliştirme projesi için ilk aşamada insanlardan virüs örneği toplandı. Bu aşamada hekimlerle birlikte çalıştık. Enstitümüzde hem veteriner hekimler hem de hekimlerimiz çalışıyor. Virüsü izole ettik ve laboratuvar ortamında çalışmaya müsait hale getirdik. Kısa bir süre içerisinde ise hayvanlar üzerinde denemelere başlamak için virüs canlılık kontrolleri yapılıyor. Kontrollerin ardından tavşan ve atlar üzerinde denemelere başlayacağız. Bu çalışmada hayvan sağlığına bir zarar verilmiyor. Hayvanlar antikor geliştirmeye başlayacaklar ve biz de bu antikoru alacağız, kan ve diğer maddelerden arındıracağız.
Hayvan denemelerinden sonra Sağlık Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürüterek elde edilen immunglobulinler, insanlarda kullanıma uygun olarak saflaştıracak ve elde edilen antiserumları insanlığın hizmetine sunulacak. Bu çalışmalar eylül ayına kadar sürecek. Bu çalışma ilerideki aşı çalışmalarına da örnek olacak bir çalışma. Bu çalışma başarılı olduğu zaman aşı prototipi üretilmiş olacak.
"GIDA ARZI NOKTASINDA SIKINTIMIZ YOK"
Koronavirüs salgını Türk tarım sektörünü etkiledi mi? Bakanlık olarak tarım ve gıda konusunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Virüs salgını, bütün dünyada hayatı ve birçok alanı olumsuz etkilemeye devam ediyor ve bu etkinin ne zaman sona ereceği de henüz belli değil. Salgın tarım ve gıdanın ne denli önemli ve stratejik olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi “Ülkelerin yükselişi de çöküşü de tarımla başlıyor. Bunun için güçlü Türkiye’nin yolunun, güçlü tarımdan geçtiğini asla unutmamak zorundayız” sözü, aslında her şeyi anlatıyor bize…
Bakanlık olarak tarımsal politikalarımızı bu bilinçle oluşturuyor ve hayata geçiriyoruz. Salgın süreci dünyada hiç gündeme gelmeden önce de gıda arz güvenliği noktasında çok iyi durumdaydık. Türkiye olarak salgına hazırlıklı yakalandık diyebiliriz. Perakende zincirlerini doğru ve stratejik yönlendirmemiz sayesinde yurtdışındaki market manzaralarını ülkemizde görmedik. Gıda arz noktasında bir sıkıntımız bulunmuyor.
ÜRETİM YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR
Tarım sektörümüzün korona virüs nedeniyle aksamadan yoluna devam etmesi için birçok çalışmayı hayata geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz. Çiftçilerimizin, üreticilerimizin bağ, bahçe, tarla ve çiftliğe ulaşmaları için gerekli tedbirleri aldık. Yine aynı şekilde mevsimlik tarım işçileriyle ilgili de ilgili bakanlıklarla iş birliği halinde çalışmalar sürdürülüyor.
Tarımsal üretimin artırılması için ise mevcut ekilişlere ilave olarak nadasa bırakılan alanların üretime kazandırmak amacıyla 21 ilimizde çiftçilerimize yüzde 75 hibe destekli tohum dağıtımı yaptık. Ayrıca hazineye ait tarıma elverişli âtıl arazileri, çiftçilerimize bedelsiz olarak tahsis ediyor, tahsis edilen bu arazilerde; hububat, baklagiller, yağlı tohumlu bitkiler ve yem bitkileri gibi stratejik ürünlerin ekilmesini sağlıyoruz.
Salgın süreciyle birlikte üreticilerimizle ve sektör paydaşlarıyla hep iletişim içinde olduk. Bu süreçte, öncelikle Bakanlığımız bünyesinde bir Bilim Kurulu oluşturduk. 50’ye yakın ürünün hasat, rekolte, gümrük vergileri, ithalatı, ihracatı ve yeterliliği gibi birçok konuyu yakından takip etmek amacıyla Ürün Masalarını kurduk. Alo 174 Gıda Hattı ve WhatsApp Gıda İhbar Hattı aracılığıyla salgın ile ilgili Bakanlığımıza yöneltilen sorulara ve sorunlara anında dönüş yapmaya başladık.
ÇİFTÇİYE SALGIN DESTEĞİ VERİLDİ
Atık sularda numuneler alarak koronavirüs testleri yapıyoruz. Virüse kökten çözüm olabilmek için Pendik ve Etlik veterinerlik enstitülerimizde aşı ve anti serum çalışmalarını başladık. Tarımsal üretimin içinde olan çiftçilerimizi sokağa çıkma yasağından muaf tuttuk.
Süt üretiminin sürdürülebilirliği için; 2019 Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayı çiğ süt prim desteğini, 15 Kuruş’a kadar artırdık.
Çiftçilerimizin, Mayıs ve Haziran aylarında vadesi gelecek Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan Hazine destekli kredi geri ödemelerini de faizsiz olarak 6 ay erteledik.
Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından verilen ORKÖY kredilerinin taksitlerini, herhangi bir başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süre ile erteledik.
Hazineye ait tarım arazileri için Nisan, Mayıs ve Haziran kiralarını 6 ay süre ile erteledik.
Hayvancılık alanında önemli çalışmalar ve hedefler içerisindeyiz. Küçük aile işletimlerine destek olmak amacıyla; büyükbaş hayvan başı 65 lira ve küçükbaş hayvan başına 6,5 lira olmak üzere, toplamda 100 milyon liralık yem desteği vereceğiz.
Ayrıca, çiftçilerimizin eğitim ihtiyaçlarının giderilmesi için uzaktan eğitim sistemini devreye aldık. Bunun dışında üreticilerimizi ve tüketicilerimizi koruyacak olan Dijital Tarım Pazarı platformumuzu hayata geçirdik.
"TARIMDA AVRUPA'DA LİDERİZ"
Son 18 yılda tarım ve hayvancılık sektöründe yaptığımız çalışmaları da kısaca özetlemek gerekirse; bu dönemde çiftçilerimize, yetiştiricilerimize toplamda 310 milyar lira nakit tarım desteği sağladık. 2020 yılında ise çiftçilerimize toplamda 22 milyar lira tarım desteği ödemesi yapacağız. Bu desteğin 12,4 milyar lirasını yılın ilk çeyreğinde çiftçilerimizin hesaplarına yatırdık.
Yine bu dönemde, 565 yeni baraj inşa ettik ve 6,6 milyon hektar araziyi tarımsal sulamaya açtık. Tarımsal hasılamız yüzde 645 artışla 275 milyar liraya ulaştı. Tarım orman sektörü olarak, 2019 yılında GSYH’ye, yüzde 6,4’lük bir katkı sağladık. Tarımsal ihracatımız ise 18 milyar dolara yükseldi. Tarım ve gıdada dış ticaret fazlamız 5,3 milyar dolara ulaştı. Ülkemiz tarımda net ihracatçı bir ülke konumunda. Un ve makarnada olduğu gibi birçok tarımsal ürün ihracatında dünyada lider durumdayız.
Hayvancılıkta ise 48,5 milyon küçükbaş hayvan varlığı ile Avrupa’da birinci, 17,9 milyon baş büyükbaş hayvan varlığı ile ikinci, süt üretiminde ise üçüncü sırada yer alıyoruz.
Böylece, tarımsal gayri safi milli hasılası açısından Hollanda, İspanya Fransa gibi tüm Avrupa ülkelerini geride bırakarak, 48 milyar dolarlık tarımsal GSYH ile Avrupa’da lider konuma yükseldik.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.