Aşı faşizmi
“Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, onu söyleyenlerden o kadar nefret eder." G.Orwell
İnsanlık, tarihinin en büyük salgın dolandırıcılığı ile
karşı karşıya. Dolayısıyla insanlar, ilk defa denenen ve sahibinin hiçbir
sorumluluk kabul etmediği aşıları vurulmak konusunda kafaları net değil.
Buna rağmen aşı olmak istemeyenler cahil, yobaz, bilim
düşmanı ve hatta ilginçtir hükümet karşıtı olarak yaftalanıyor. Öyle ki
kimileri, sorgulayan insanları; dünyayı ortaçağ karanlığına götürmek isteyen
marjinal gruplar olarak göstermeye çalışıyor.
Oysa bu insanlar araştıran, sorgulayan ve sağlıklarıyla
yakından alakadar olan aklıselim insanlar.
Aşı propagandası
yapan ve bunu kaba üsluplarıyla dayatan kesimler ise kendilerini bilimci,
akılcı, ilerici ve çağdaş olarak görüyor. Anlayacağız zihin, tam anlamıyla
İttihat Terakki zihniyeti.
Aşı olanlar çağdaş, bilimsel, ilerici; aşıyı sorgulayanlar
ise cahil, bilim karşıtı ve yobaz!
Kimi üniversiteler, aşı olmayan öğrencilerini kampüse
almamakla tehdit ederken kimi profesörler ve siyasetçiler ise sinema, tiyatro dâhil
birçok yere alınmamaları konusunda despotça tavsiyelerde bulunuyor.
Böyle bir dönemde İslamcısı,
liberali, sağcısı, solcusu hemen hepsi temel hak ve özgürlükler konusunda
sessizliğini koruyor. Bu kesimler tüm yasaklar konusunda da hemfikirdi.
Demek ki aşı faşizmi konusunda da aynı despot fikirlere sahipler.
Şimdi size vereceğim bazı örnekler ve araştırmalar aşı
dayatması yapan ve bununla tüm özgürlüklerimizi gasp etmeye çalışan kesimleri
ne kadar ikna eder bilemem ancak durum sanıldığından da vahim bir hal almaya
başladı.
Wall Street Journal'a
göre, İsrail'de Delta varyantı salgınına yakalanan yetişkinlerin yaklaşık yarısı
Pfizer aşısı ile aşılanmış.
İsrail Sağlık Bakanlığı’ndan Chezy Levy, yayıncı Kan Bet'e
yeni vakaların yaklaşık yüzde 40 ila yüzde 50'sinin aşılanmış kişilerde meydana
geldiğini söyledi.
Pfizer konusunda
İsrail’i örnek göstererek aşı propagandası yapan bizim İslamcılar bu haberleri ve
yapılan araştırmaları takip ediyorlar mı bilmiyorum.
Almería Üniversitesi'ne bağlı İspanyol araştırmacılar bir
şişe Pfizer'in korona aşısından altı doz çektiler ve ilginç bir şey buldular. Her doz yaklaşık yüzde 99.99103grafen oksit
içeriyordu. Gerisi RNA idi.
Yakında 100 aşıyı daha analiz etmek için yeni bir çalışma
yapacaklarmış. İspanyol araştırmacılar grafenin hücrelerimize girdiğinde yaptığı
tahribatı Particleand Fiber Toxicology
dergisinde yayınlanan bir araştırmaya atıfta bulunarak korkunç sonuçlara
ulaştı.
Buna göre bu aşı, oksidatif
strese, iltihaplanmaya, sitokinlere neden oluyor ve mitokondri de dahil olmak
üzere hücredeki her şeyi kelimenin tam anlamıyla yok ediyor. Akciğer, kalp ve
beyin dokuları da iltihaplanabilir.
Araştırmacılar, "Aşıda
grafen oksit bulunmasının tek nedeni insanları öldürmek" diyor.
Herkesin aynı davulcunun ritmine ayak uydurduğu bu ilginç
zamanda elbette birileri çıkıp bu süreci sorgulayacak.
Neticede bunu başta sağlığımız için yapıyoruz. Bugüne kadar dünyada öldürmedik insan
bırakmayan küresel elitlerin bugün insanların sağlığıyla yakından alakadar
olması sizi de şüphelendirmiyor mu?
CNN’nin kurucusu Ted Turner vaktiyle şöyle bir cümle
kurmuştu;"67 yıl önce 4.2 milyar
insan varken bugün 6.7 milyar kişi yaşıyor dünya üzerinde, böyle giderse de
kısa zamanda 8-9 milyara kadar çıkacak. Haliyle gıda sıkıntısı baş gösterecek,
herkesi yeterince destekleyebilecek kaynağımız olmayacak.”
Turner’in kafasındaki rakam 225 milyonluk bir dünya. David Rockfeller de 1952 yılında Dünya
Nüfus Konseyi’ni kurarak, dünya nüfusunu doğum kontrol ilacı üretimi, nüfus
planlaması projeleri uygulamalarıyla azaltmayı hedeflemişti.
Pilot ülke olarak da Türkiye seçilmişti. Bugün aşılama
konusundaki gayretlerimizi görünce insan üzülüyor.
Aşılama yeteri kadar
olmazsa sonbahar döneminde envaiçeşit varyantlarla insanlarda yine korku ve
panik havası estireceklerinden hiç kuşku duymuyorum.
İçeriğini bilmediğimiz aşılar, yenilenen karantinalar, aşırı huzursuzluk ve şiddet, para sisteminin dijitalleştirilmesi, aşı kartları ve her şeyin ve herkesin gözetimi…
Huxley'in Cesur Yeni Dünya'sına hoş geldiniz!