Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2964.80
BIST 100
9715.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Artık bahaneleri kalmadı

Dolardaki dalgalanmayı fırsat bilen ''''fırsatçılar'''' etiketlerde ''''oranın üstünde zam'''' yapmış durumu kendi lehine çevirmeye çalışmıştı. Dolardaki düşüşü umursamayan bazı ''''fırsatçılar'''' zam yaptıkları ürünlerde indirime gitmemiş ve tepkiye neden olmuştu. Konu ile alakalı konuşan Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı “Su dışında gelen zamlarda ambalajın çok etkisi olamaz. Zamlara bahane arıyorlar”dedi.
Artık bahaneleri kalmadı
24 Kasım 2018 10:32:00
Dolardaki dalgalanmayı fırsat bilen ''''fırsatçılar'''' etiketlerde ''''oranın üstünde zam'''' yapmış durumu kendi lehine çevirmeye çalışmıştı. Dolardaki düşüşü umursamayan bazı ''''fırsatçılar'''' zam yaptıkları ürünlerde indirime gitmemiş ve tepkiye neden olmuştu. Konu ile alakalı konuşan Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı “Su dışında gelen zamlarda ambalajın çok etkisi olamaz. Zamlara bahane arıyorlar”dedi.

Ağustos ve eylül aylarında bir hayli yükselen kurların ardından gıdadan temizlik maddelerine kadar neredeyse her sektörde zamlar ardı ardına gelmişti. Yağ üreticisinden su üreticisine herkes maliyetlerin arttığını zamların kaçınılmaz olduğunu söylemişti. Ancak zamların nedenleri arasında neredeyse tüm sektör temsilcileri tarafından ambalajlama giderinin artması ilk sıralarda gösteriliyordu. Biz de bu iddiaları Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Zeki Sarıbekir’e soruldu.Bir grup gazeteciye açıklamalarda bulunan Sarıbekir, ambalaj maliyetinin hızlı tüketim ürünlerinde, gıdalarda yüzde 3 ile 5 arasında olduğunu belirterek, “Bir tek suda maliyetin büyük bölümünü ambalaj oluşturur. Suyun şişesi, kapağı, etiketi, kolisi çok büyük bir bölümü ambalaj. Sudaki fiyatları ambalaj arttırmış olabilir. Ancak bunun dışında lüks ürünlerde bile ambalaj maliyeti yüzde 10’u geçmez. Herkes zamlara bahane arıyor. Konuyu farklı noktalara taşımak istiyorlar. Ambalaj maliyeti dövize bağlı olarak tabi ki artmıştır. Ama çok büyük zamlar yansıtacak kadar değil” dedi.

5 MİLYAR DOLAR İHRACAT

Özellikle plastik ambalajın hammaddesinin petrole ve dövize bağlı olduğuna dikkat çeken Sarıbekir, “Türkiye’de ambalaj pazarının ihtiyacını yüzde 13’ünü Petkim karşılıyor. Gerisi dışarından geliyor. Türkiye’de bu ihtiyaç karşılansın denirse de neredeyse 7 tane daha Petkim’e ihtiyaç var. Eğer bu yatırımlar yapılırsa ithalat durur. Bu durumda bile çözüm olmaz. Çünkü hammadde yine ithal edilmek zorunda. O da dövizden etkilenecek. Yaşanan kur dalgalanmasından ambalaj sanayi de etkilendi. Çünkü dövizle alıp TL ile sattılar. Birçok firma sıkıntıya girdi. Sıkıntıların aşılması noktasında ise ihracat devreye girdi. Sektör olarak 5 milyar dolarlık ihracat yaptık. 1 milyar dolar cari fazla verdik. İhracat artıyorsa bu da fiyatların Türkiye’de uygun olduğunu gösterir” diye konuştu.

AB’NİN MEKSİKA’SI OLMALIYIZ

İngiltere’nin Brexit ile AB’den ayrılmasının, Türk ambalaj sektörüne yarayacağına vurgu yapan Sarıbekir, sözlerine şöyle devam etti: “Brexit ile birlikte İngiltere yeniden kendi sanayisini kuracak ve ambalaja ihtiyacı olacak. İngiltere’ye zaten iyi satış yapıyoruz. Bunun dışında Avrupa da Türkiye için çok önemli bir pazar. Türkiye, lojistik avantajını kullanarak Avrupa’daki her fabrikaya ürün satmalı. Nasıl Amerika’nın Meksikası varsa biz de Avrupa’nın Meksika’sı olmalıyız.

SÜPERMARKET ETKİSİ VAR

Ambalaj sektörünün son yıllarda hızlı bir büyüme trendi içerisine girdiğinin altını çizen Sarıbekir, bunun iki önemli nedeni olduğunu kaydetti. İlkinin ihracattaki artış olduğuna değinen Sarıbekir, “10 sene önce Türkiye’nin toplam ihracatı 40 milyar dolardı, şimdi ise 170 milyar dolar. 10 sene önce 100 dolar olan kişi başı ambalaj tüketimi bu sene 240 dolara çıktı. Kişi başı ambalaj tüketiminde henüz Avrupa’nın yarısıyız. İkinci faktör ise süpermarketler. Süpermarket demek ambalaj demek. Süpermarketlerin gelişmesi de ambalaj tüketimini artırıyor” dedi.

İNSANLAR KİRLETİYOR

Sürekli tartışılan, ambalajların çevreyi kirlettiğine yönelik eleştirilere de cevap veren Zeki Sarıbekir, şunları söyledi: “Çevreyi ambalaj kirletmez, insan kirletir. Ambalaj ürünü sağlıklı bir şekilde insana ulaştırandır. Biz ASD olarak bütün ambalajcıları temsil ediyoruz. Cam, plastik, metal. Türkiye’de geri toplama maalesef yüzde 40-50 seviyelerinde. Bizim geri toplamamız lazım. Her türlü ambalaj geri dönebilir. Bu konuda gençlerimiz daha bilinçli ve hedefimiz de onlar olmalı. Ancak o zaman bu bilinci sağlayabiliriz.

AMBALAJLAR DEĞİŞİYOR

Geçtiğimiz günlerde gıdaya temas eden plastik madde ve malzemelerde değişikliğe gidileceğini Hürriyet gündeme getirmişti. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, “Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Plastik Madde ve Malzemeler Tebliğ Taslağı” hazırladı. AB’ye uyum çerçevesinde hazırlanan taslağa göre, migrasyon (ambalajdan gıdaya geçen) için belirlenen limitler yeniden belirlenerek, minimum seviyeye indirilecek ve güvenlik testinden geçmiş 21 teknolojik yeni ürün daha plastik hammaddesi olarak kullanılabilecek.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin