Arktik Okyanusu, ilk "buzsuz" gününü yaşayabilir
İsveç'teki Göteborg Üniversitesinden iklim bilimci Celine Heuze ile ABD'nin Colorado Boulder Üniversitesinden iklim bilimci Alexandra Jahn, sera gazlarının Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın kuzeylerinde yer alan, Kuzey Kutbu'nu kapsayan, buzlarla kaplı Arktik Okyanusu'na etkilerini inceledi.
Araştırmada en iyimser senaryolarda bile gelecek 20 yılın "gezegen için dönüm noktası" olacağına işaret edilerek, buzullarla kaplı Arktik Okyanusu'nun 2027'de ilk "buzsuz" gününü yaşayabileceği uyarısı yapıldı.
Çalışmada 11 iklim modeli ile 366 simülasyon kullanan araştırmacılar, olağan dışı sıcak koşulların oluşması halinde tehlikenin daha belirgin hale geleceğinin altını çizerek, sera gazı emisyonlarının acilen azaltılmasının önemini vurguladı.
Araştırmacılardan Jahn, çalışmada, "Kuzey Kutbu'ndaki ilk buzsuz gün, işleri dramatik bir şekilde değiştirmeyecek ancak bu, Kuzey Buz Denizi'nin yıl boyunca deniz buzu ve karla kaplı olmasını, sera gazı emisyonları yoluyla temelden değiştirdiğimizi gösterecek." değerlendirmesine bulundu.
"Deniz buzlarının erimesine yol açabilecek olayları bilmek de önemli"
Sera gazı emisyonlarındaki azalmanın deniz buzunun korunmasına yardımcı olacağını kaydeden Jahn, karbon emisyonlarındaki kayda değer azalmaların da bu dönüm noktasını geciktirebileceğini ve etkilerini hafifletebileceğini belirtti.
Heuze ise "İlk buzsuz gün, muhtemelen ilk buzsuz aydan daha önce gerçekleşeceği için hazırlıklı olmak istiyoruz. Kuzey Buz Denizi'ndeki deniz buzlarının erimesine yol açabilecek olayları bilmek de önemli." görüşünü paylaştı.
Uydu gözlemlerinin başladığı 1979 yılından bu yana her on yılda yüzde 12'den fazla küçülen Arktik Okyanusu, küresel sıcaklıklar ve deniz ekosistemlerinde kritik rol oynuyor.
Buzlar eridikçe okyanus sularının daha fazla güneş ışığı emdiği, bunun da ısınmayı hızlandırarak Kuzey Kutbu'nu daha hızlı dönüştürebileceği ifade ediliyor
Albedo etkisi olarak bilinen bu durum nedeniyle Arktik Okyanusu'nun sıcaklığının küresel ortalamalardan 4 kat daha fazla olduğu belirtiliyor.
Araştırmanın sonuçları, Nature Communications dergisinde yayımlandı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.