Arınç'tan, çatı adayı İhsanoğlu'yla ilgili ilk yorum
16 Haziran 2014 22:05:00
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, AK Parti'nin adayının cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağını söyledi.
Arınç, "Benim söyleyebileceğim tek şey AK Parti'nin adayı Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaktır. Şuanda ismen açıklanmadı ama herkes biliyor ki 'şu kişi olacaktır' diyorsunuz o olsun veya bir başkası olsun AK Parti kimi aday gösterirse eminim ki milletimiz onu seçecektir" dedi.
Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Arınç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Bülent Arınç, CHP-MHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimi için çatı aday olarak İslam Konferansı Örgütü Eski Başkanı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu göstermesiyle ilgili bir soru üzerine, hükümet sözcüsü sıfatıyla bu soruya beyanda bulunmanın ne kadar doğru olacağını bilmediğini söyledi. Kendisinin AK Partili olduğunu ve AK Parti hükümetinin bir bakanı olduğunu ifade eden Arınç, "Ben söyleyebileceğim tekşey AK Parti'nin adayı Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaktır. Şuanda ismen açıklanmadı ama herkes biliyor ki; 'şu kişi olacaktır' diyorsunuz o olsun veya bir başkası olsun AK Parti kimi aday gösterirse eminim ki milletimiz onu seçecektir" dedi.
"CHP'LİLER BU ŞANSI KÖTÜLEMEKTEN GERİ KALMAMIŞTIR"
Ekmeleddin İhsanoğlu'nu tanığını ve ilişkilerinin geçmişten buyana iyi olan bir insan olduğun sözlerine ekleyen Arınç, "Bili adamıdır. İslam Konferansı Örgütü'nün şimdi ismiyle İslam İşbirliği teşkilatının Genel Sekreterliğini yapmıştır. Suudi Arabistan'da yeni gelen sekreter seçildiği için onun görev süresi de bitmiştir. Bilim adamadır. Kahire'de doğduğu ve aslen Yozgat'ta aileye mensup olduğunu biliyorum. Şahsı üzerinde olumlu veya olumsuz bir söz söylemek durumunda değilim. Ancak şunu söyleye bilirim: bir taraftan sayın Bahçeli bir taraftan sayın Kılıçdaroğlu kapı kapı dolaştılar. Binde birler oranında oy alan partilere bile gittiler. Bunların içinde Haydar Baş'ın partisi de dahil olmak üzere. Mutlaka BBP, SP'ye de gittiler. Bütün meslek kuruluşlarını ziyaret ettiler. O çok değerli sanatçılarımızla toplantılar yaptılar. Sonunda iki partinin genel başkanı bir isim üzerinde anlaşmış gibi görünüyor. Peki diğer partiler? Diğer sivil toplum kuruluşları, diğer meslek kuruluşlarıu2026 Onların bu konudaki bir karanını şuana kadar duymadım. MHP Genel Başkanı bu şahsın taşıdığı değerler bakımından veya dünya görüşü bakımından kendilerine çok yakın olduğunu bildiği için hiçbir itirazı olmadı. Ama CHP içerisinde Kılıçdaroğlu'nun dışında hemen hemen herkes bana ulaşan bilgiler içerisinde bir kısmı saygı sınırlarını da aşarak bu şahsı kötülemekten geri kalmadı" diye konuştu.
"İHSANOĞLU BU KONUDA BÜYÜK BİR SEVİNÇ İÇERİSİNDEDİR"
MHP tabanını bir ölçüde Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek vereceğini ancak CHP'nin tabanın da İhsanoğlu'nu desteklemeyeceğini hatta aleyhinde çalışabilecek çok insanın bulunduğunu sözlerine ekleyen Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
"Eğer iki partinin anlaşmasıyla bu iş olacaksa diğer bütün temaslarda dikkate alınması gereken hususlar göz ardı edilmişse böyle bir adayın Cumhurbaşkanlığı seçiminde iddiasının ne kadar olacağını sizler takdir edin. Bu kadarla söyleyeyim ama aday olarak bu kesinleşecekse bildiğiniz gibi en az 20 milletvekilinin kendisini aday göstermesi gerekir. Bu sayı çok kolaydır. İkincisi de kendisinin böyle bir görevi kabul etmesi gerekir. Bana ulaşan bir bilgi ne kadar doğrudur bilmiyorum: sayın İhsanoğlu bu konuda büyük bir sevinç içerisindedir. Adaylığı da kabul edecek gibi birkaç cümle söylemiştir. Ben bundan ötesini söyleme noktasında değilim."
"IRAK MERKEZİ HÜKÜMETİ KONSOLOSLUĞUMUZU KORUYAMAMIŞTIR"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Irak merkezi hükümetinin Türk konsolosluğunu ve Musul'u koruyamadığını belirterek, "Ellerinde silah bulunan ve ordu mensubu olduğu bilenin kişilerin hepsi silahlarını da, kıyafetlerini de bırakarak konsolosluğumuzu da, Musul halkını da korumasız bırakmışlar ve kaçmışlardır" dedi.
Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Arınç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Musul'da Türk konsolosluğuna yapılan baskının ardından Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi'nin Irak Merkezi hükümetine baskından sonra duyulan rahatsızlığı ilettiği ve Ankara'nın bu yönde Irak hükümeti ile bir temasa geçip geçmediğinin sorulması üzerine Başbakan Yardımcısı Arınç, başkonsolosluklarının, büyükelçiliklerin ve dışarıdaki temsilciliklerin devleti temsil ettiğini söyledi. Oralarda Türk bayrağının dalgalandığını ve fiziki mekanlarında Türkiye toprağı olduğunu dile getiren Arınç, "Oradaki yurttaşlarımız da, oradaki çalışanlarımızda bu şartların bütün dünya ülkeleri için geçerli olduğunu bilirler. Cenevre sözleşmelerine göre de oradaki dış temsilciliklerin korunması tamamen merkezi hükümetine aittir. Irak hükümetine aittir. Türkiye'de böyle bir şey olsaydı Türkiye sorumlu olacaktı. İran da böyle bir şey olsa İran hükümeti sorumlu olur. Yani bir ülke kendi içinde bulunan yabancı temsilciliklerin korunmasını da sağlamak zorundadır. Onlara yöneltilebilecek tecavüzler karşısında da sorumlu durumdadır" diye konuştu.
"IRAK MERKEZİ HÜKÜMETİ KONSOLOSLUĞUMUZU KORUYAMAMIŞTIR, IRAKLI ASKERLER KAÇMIŞTIR"
Arınç, yabancı misyon temsilciliklerinin korunmasının zorunlu olduğunu ifade etti. Türkiye'nin Musul Konsolosluğu'nun Irak Merkezi hükümeti tarafından korunamadığının altını çizen Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
"Konsolosluğumuz korunmasız hale geldiği için esasen böyle akıbetle karşılaştık. Ellerinde silah bulunan ve ordu mensubu olduğu bilenin kişilerin hepsi silahlarını da, kıyafetlerini de bırakarak konsolosluğumuzu da, Musul halkını da korumasız bırakmışlar ve kaçmışlardır. Bunlara karşı Maliki hükümeti ne yapar, ne yapması gerekir onların işi. Ama büyükelçimiz böyle bir hükümete karşı beyanda bulunmuşsa onun görevindedir zaten. Yani konsolosluğumuzla ilgili gelişmeleri veya IŞİD'in Musul üzerine giderken saniye saniye, dakika dakika nerede bulunduklarına dair izlenimlerin hepsi yapılmıştır. Ama akla gelmeyen şeylerden bir tanesi Iraklı silahlı güçlerin yani ordu mensubu olan insanların ortalıktan biranda kaybolacağı, silahlarını bırakıp kaçağı bunların sayısı binlerle ifade ediliyor ve konsolosluğumuzun biranda 900 civarındaki IŞİD'le karşı karşıya gelmiş olmasıdır. Yani her ülke kendi ülkesinde bulunan yabancı misyonları ve onların temsilcilerini korumak zorundadır. Bu Türkiye içinde böyledir başka ülkeler içinde. Ama hükümet düzeyinde yapılmışmıdır esasen hükümetimize, devletimizi de büyükelçilerimiz temsil ediyorlar. Dışişleri Bakanlığı'ndan aldıkları talimatı mutlaka yerine getiriyorlardır."
"TEK BİR AMACIMIZ VAR; İNSANLARIMIZI ORADAN ÇEKİP ÇIKARMAK"
Arınç, Irak Başbakanı Maliki ile Başbakan Erdoğan'ın bir görüşme gerçekleştirip gerçekleştirmediği yönündeki bir soruya ise, " "Şüphesiz merkezi hükümetle de, merkezi hükümet içerisinde bulunan diğer unsunlar da her biriyle görüşmeler yapılıyor. Başka kişi ve kurumlarla da yani bize bu işte menfaat sağlaya bileceğini düşündüğümüz bütün unsurlarlada temasımız devam ediyor. Bundan milletimiz emin olsun. Tekbir amacımız var. İnsanımızı oradan çekip çıkarmak ve bunun içinde ne gerekiyorsa bunları tek tek yerine getiriyoruz" yanıtını verdi.
"TÜRKMENLER TÜRKİYE'DEN SİLAHLI BİR YARDIM İSTEMEYECEK KADAR AKILLIDIRLAR"
Türkmen Cephesi Lideri Erşad Salihi'nin Türkiye'den insani ve silah yardığımı isteğini yönündeki iddiaların da sorulması üzerine Arınç, "Irak Türkmen Cephesi akıllı insanladır. Onlar Türkiye'den silahlı bir yardım istemenin mümkün olmayacağını, bunun reel politikaya uygun olmayacağını, Türkiye'nin elindeki silahlı güçleriyle başka bir ülkenin topraklarına şu veya bu vesileyle girmesinin mümkün olmayacağını sizden de bizden de daha iyi bilirler. İstedikleri bölgedeki diğer güçlerin kendileriyle birlikte hareket etmeleri ve IŞİD'e karşı kendilerinin yanında silahlanması hemde şehirlerini, yurttaşlarını kendi insanlarını muhafaza etmeleridir. Oradaki dengeler neyi gerektiyorsa Türkmenler onu yapıyor" ifadelerini kullandı.
"AFAD İNSANİ YARDIMLARI TÜRKMENLERE ULAŞTIRMAK İÇİN YOLA ÇIKTI, BİR KISMI ULAŞTI"
"Bizim de Türkmen kardeşlerimizden istediğimiz tek şey aralarında mezhep farklılıklarını bir kenara koyarak birlikte hareket etmeleridir" diyen Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
"İçinde bulundukları şartları biliyoruz. Evet AFAD vasıtasıyla insani yardım yoldadır. Bir kısmı ulaşmış durumdadır. Düşünün ki oradaki yol güzergahlarının ne kadar emniyetsiz olduğunu ve yardım ulaştırma konusundaki sıkıntılarımızı da tahmin edebilirsiniz ama AFAD bu konuda büyük bir fedakarlıkla üzerine düşeni de yapmaktadır. Tabi Telafer, Kerkük önemlidir. Bağdat'a doğru yürüyüş önemlidir ama sayın Başbakanımız bir konuyu üzülerek ifade ediyor. O da, 'mesele sadece IŞİD meselesi değildir. IŞİD meselesi olmaktan çıkmıştır. Bugün bölgeyi ateşe verecek olan şey bir mezhep savaşının başlayacak olmasıdır.' Gelişmeler bu noktada. Mezhep tahassusuyla hareket eden gruplar maalesef böyle bir savaşın tohumlarını ekiyorlar ve bunlar asıl bu bölge için çok daha büyük tehlike oluyor."
"IRAK KONFERANSI GÜNDEMİMİZDE DEĞİL"
Türkiye'nin bölgedeki ülkelerle ilgili Irak konusunda uluslararası bir konferans düzenleyip düzenlenmeyeceği yönündeki bir soruya da Arınç, "Şu anda gündemde değil" dedi.
"TÜRK BAYRAĞINA HAİN SALDIRIYI YAPAN KİŞİ YAKALANMADI"
Arınç, Diyarbakır'da Türk bayrağı indiren şahsın yakalanıp yakalanmadığı yönündeki bir soruya ise, şu yanıtı verdi:
"İçişleri Bakanımız biliyorsunuz bir çalışma ziyareti için ABD'de ama konu hakkında bilgi alıyoruz. Takip ediyoruz. Benim bilebildiğim kadarıyla kimliği belli olsa bile şahıs yakalana bilmiş değil. Daha önce galiba 4 kişi hakkında bir gözaltına alınanlar oldu ama onlar da serbest bırakıldı. Savcılık bu konuda başarılı bir sonuç alacaktır diye ümit ediyorum. Adli soruşturma devam ediyor ama şuana kadar aldığım bilgi o kişinin kimliğinden yola çıkarak henüz yakalanmamış olduğu yönündedir. Ama soruşturmalar devam ediyor."
"HAŞİMİ YURTTAŞLARIN KURTARILMASI İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYOR"
Tarım El Haşimi'nin Musul'daki vatandaşların Türkiye'ye getirilmesi konusunda devrede olduğu yönündeki bilgilerin olduğunun sorulması üzerine de Arınç, "O ve başkaları da şüphesiz içindedir. Biliyorsunuz Tarık Haşimi eski Cumhurbaşkanı yardımcısıydı. Bu mezhep kavgalarının içiresin de maalesef üzülerek söylemeliyim yedi-sezi senedir başkanlık yapan Maliki'nin son döneminde Sünni ve şii çatışmasını hergün ocağı odun atmakla canlandıran, büyüten bir sorumlu kişi olarak uydurma iddialarla kendisi hakkında idam kararı vermişti. Kısmen Türkiye'de, kısmen de başka yerlerde hayatını sürdürüyor. Bugün yaşanan olaylarla ilgili olarak da söylediği sözler hepimizin dikkatini çekti. Hatta onu kınayan açıklamalarda yapıldı. Fakat yaptığı konuşmanın tamamını baktığınız zaman belki anlayışla karşılaya bilecek noktadasınız. Çünkü Maliki bu ateşi o kadar büyütüyor ve körüklüyor ki insan hayatını hiçe sayabilecek gelişmelerde oldu Irak'tau2026 Evet onun karşılığında bugün bu olaylar oluyor diye bir cümle kurmuş. Maksadını aşmış olabilir ama genelde bugün olanları tasvip eden bir açıklama değil. İnanıyorum ki oda yurttaşların kurtarılması için elinden geleni yapıyor" diye konuştu.
"MISIR VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ TAVIRLAR BELİRLEYECEK"
Türkiye'nin ileriye dönük Mısır politikasında bir değişiklik olup olmayacağı yönündeki bir soruya da Arınç, "Sisi'nin yemin törenine kordiplomatik davet edilmişti. Biliyorsunuz Mısır ve Türkiye şu anda diplomatik temsilci açısından asgari düzeydedir. Bir maslahatgüzarımız var o da davete icabet etti ve yemin törenini diğerleriyle birlikte izledi. Sayın Cumhurbaşkanımız bir mesaj göndermiştir. Ama içeriğine baktığımız da maksadını ifade eden bir kutlama mesajıdır. Bundan sonraki ilişkilerimizin nasıl devam edeceğini Mısır ve Türkiye'nin tavırları belirleyecektir" dedi.
"BEN ARTIK DEVREDE DEĞİLİM SORDUNUZ CEVABINI VERDİM"
4 eski bakan ile ilgili Meclis'te kurulan komisyona AK Parti'nin isim bildirmediği yönündeki bir soruya da Arınç, şunları söyledi:
"Söylediğim sözleri dün gibi hatırlıyorum. Hatırlatmanıza gerek yok. Böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini muhalefet partileri çok iyi bilirler. Sizler de gazeteciler olarak sürekli bunları yazarsınız, kamuoyunun duyarlılığını her gün göz önüne getirirsiniz benim kendi grubumla ilgili olarak bundan fazla söyleyebileceğim ne olabilir? Madem ki bildirilmemiştir onlara soracaksınız 'neden bildirmiyorsunuz' diye. Onların söylediği sözler sizi tatmin etmiyorsa eleştireceksiniz veya hala bildirmediler diyeceksiniz. Ben artık devrede değilim sordunuz cevabını verdim. Artık önümüzde tatile gidiyor bu tatile kadar bildirilecek mi bildirilmeyecek mi, gerçekten bu dört bakanla ilgili soruşturma önergesinde acaba görüşünü belirtmemiş tarafsız kalabilmiş veya ihsası reyde bulunmamış milletvekili sıkıntısı mı çekiliyor? Bunları sizin gibi araştırmacı gazetecilerin o güzel sorularınızın cevabını bulmanız lazım. Bulacağınızdan da eminim."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.