Arap NATO'su İsrail'i koruyor
HABER: ÖZLEM DOĞAN
Tüm dünyanın hiçbir şey yapmadan izlediği Gazze’deki soykırım ekim ayında bir senesini dolduracak. Küresel terör örgütü İsrail, hiç kullanılmamış yeni kimyasal silahlarını ve yasaklı yok edicilerini Gazzeli sivil halkın üzerinde deniyor. Uluslararası hukukun görmezden geldiği bu büyük vahşete dur diyen yok. Ölenler Müslüman olduğu için BM, AB ve NATO her zamanki gibi kafasını kuma gömdü. İslam ülkelerinin İsrail ve ABD kuklası liderleri yüzünden halkların da elinden bir şey gelmiyor. Gazze’de hala süren korkunç trajedinin son durumunu ve ateşkes ihtimalini Akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin İnaç ve Akademisyen Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger Milat’a değerlendirdi.
İsrail bölgesel savaş istiyor
Önceki gün gerçekleşen İsrail saldırılarında BM görevlilerinin de hayatını kaybetmesiyle müzakerelerin tamamen kilitlendiğini ifade eden Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, “7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı’yla başlayan çatışmaların üzerinden 11 ay geçti, çok kısa süre sonra senesi olacak. Mayıs ayından beri ateşkes arifesindeyiz fakat ısrarla ve inatla İsrail yönetimi ateşkesi provoke ediyor. 2 Temmuz’da HAMAS kendisine sunulan üç aşamalı planı kabul ettiğini beyan etti ama Netanyahu yönetimi, çatışmaları uzatıp soykırımı yaymaya çalışıyor. İsrail, İran’ın çatışmaya müdahil olmasını sağlamak amacıyla Şam’daki başkonsolosluğa saldırı ve HAMAS Lideri İsmail Haniye’ye suikast gerçekleştirdi” dedi.
ABD seçimleri belirleyici olacak
Ateşkese dair henüz tünelin ucunda bir ışık görünmediğini belirten Ülger, “Son üç aydır yürütülen müzakerelere resmi katılımcıların dışında MOSSAD ve CIA başkanı da katılıyor. Burada da bir uzlaşı sağlamak mümkün olmuyor çünkü Netanyahu sürekli yeni koşullar ileri sürüyor. Bu arada İsrail basınında da Gazze’nin kuzey bölümünün ilhak edileceği yönünde haberler çıkıyor. Ukrayna savaşı gibi Gazze’deki soykırımın akıbeti de ABD seçimlerini bekliyor” ifadelerini kullandı.
İsrail yanlısı Arap liderler
Gazze’de bir yıla yaklaşan soykırım sürecinin İsrail’in politikalarını uygulayabilmesi için çok uygun bir atmosfer yarattığını kaydeden Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, “Amerika’da yapılacak seçimlerde siyonist lobinin karşı durulamayacak seviyede tesirli olmasıyla birlikte Müslüman dünyanın sessizliği de Gazze’deki soykırımın devam etmesinde önemli etken. Bu sükutu oluşturan şey de Arap baharının yarattığı büyük yılgınlık. Daha önce İsrail’e karşı durabilecek Saddam ve Kaddafi gibi isimlerin bu dönemde olmaması büyük etki oluşturdu. Türkiye Arap dünyasını harekete geçirmek için ciddi bir çaba içerisine girdi fakat Filistin’in komşusu Mısır, Ürdün, BAE ve Suudi Arabistan İsrail yanlısı tutum sergilediler. Çünkü İsrail’le ekonomik ilişkilerini güçlendirecek şekilde hareket ediyorlar” şeklinde konuştu.
Arap milliyeçiliğini körüklüyorlar
Mısır ve Ürdün’ün İsrail’i korumak için mücadele ettiğini belirten İnaç, “Amerika bir Arap Natosu oluşturma peşinde, bunun hazırlıkları Trump döneminde tamamlandı. Arap dünyasında İsrail’in güvenliğini temel alan ve Amerika’yla uyumlu bir şekilde çalışacak bir güvenlik mimarisi oluşturulmaya çalışılıyor. Arap milliyetçiliği körüklenerek ‘Filistin davası Arapların meselesidir’ diyerek İran ve Türkiye’yi tamamen dışarıda tutan bir yaklaşım ortaya koydular. İran da İsrail’in işine yarayacak politikalar uyguladı. Eğer İsrail Gazze’de hedefine ulaşırsa Lübnan, Suriye ve Irak üzerinde de etkili olur. Bu da Türkiye açısından büyük bir sorun çünkü ABD’nin besleyip büyüttüğü PKK/PYD İsrail’in askerliğini yapacaktır. Bu durumda da Türkiye ve İsrail komşu olur” dedi.
ABD’de 'kim daha israilci' yarışı var
Harris ve Trump arasında kim daha fazla İsrail’in yanında yarışı olduğunu söyleyen İnaç sözlerini şöyle noktaladı: “Kimse Filistin’deki soykırımı görmüyor. Burada savaşı bitirebilecek tek şey İsrail’in kendi iç dinamikleri. Netanyahu’nun kendi siyasi ömrünü uzatmak için savaşı uzatmak istemesi ama savaş kabinesinin bile Netanyahu ile aynı fikirde olmadığı, özellikle rehine ailelerin protestoları ve uluslararası camianın da tepkileri göz önüne alınırsa İsrail içeriye doğru çökmeye başladı. Dünyada imajı ve itibarı konusunda ciddi problem yaşıyor.”
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.