Annelik istismarına izin yok
TERÖRİSTİN SON KIŞI OLACAK
Soylu terörle mücadelede bu daha etkin bir yöntemde uygulayacaklarının altını çizerek, "Milletimize seslenmek istiyorum, yayla dönemi bitiyor. Ne olursunuz yaylalarda erzak bırakmayın. Terör örgütünü bu kış aç bırakacağız. Şehirlerden, kasabalardan, ilçelerden lojistik destek temin etmelerine müsaade etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 104.Dönem Kaymakamlık Kursu açılış programında konuştu. Terörle mücadele konusunda bu kışın büyük hamleler gerçekleştirileceğini söyleyen Bakan Soylu, Galatasaray Lisesi önünde uzun zamandır düzenlenen "Cumartesi Anneleri" ismiyle yapılan terör propagandasına da izin vermediklerini ifade ederek, "Bu kişiler, Eminönü Meydanı'nda gezerken mi kayboldu? Neden her şeyi açık açık konuşmuyorlar? Hasan Ocak, TKP/ML Terör Örgütü üyesi değil miydi? Örgüt tarafından infaz edilmedi mi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bu konuda dava açılmadı mı? Bu davada komisyona ifade veren bir başka örgüt üyesi, bu işin örgüt içinde bir infaz olduğunu anlatmadı mı? 'Cumartesi Anneleri'nin 700. gösterilerini yapmak istediler. İzin vermedik, doğrudur. Çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik" şeklinde konuştu.
AB ülkeleri terörü destekliyor
"Türkiye küresel terör örgütleriyle eşzamanlı mücadele ediyor. Buna rağmen güneyinden gelen ciddi bir göç dalgasını başarılı ve insani ölçülere göre yönetebiliyor" diyen Soylu, terörün ana finansmanının uyuşturucu olduğunun altını çizdi. Soylu, bu ticaretin ana geçiş güzergahında bulunan Türkiye'nin buna karşın hem dünya hem de kendi gençliğini korumaya çalıştığını belirterek AB'nin terörle mücadele konusundaki iki yüzlüğüne şu şekilde vurgu yaptı: "DHKP-C'sinden, PKK'sına FETÖ'den DEAŞ'ına kadar Türkiye'yi tehdit eden hemen hemen bütün terör örgütleri, Avrupa Birliği üye ülkelerinden açık veya örtülü destek görüyor, sığınma ve korunma talepleri karşılanıyor. Eğitiliyor, silahlandırılıyor ve ceplerine para konuluyor. Bütün bunlar yapılırken de Türkiye, 'Batı'nın müttefiki' olarak tarif ediliyor ve kamuoyu buna inandırılmaya çalışılıyor. Türkiye'de de terör örgütlerinin ele geçirdiği veya etkilediği siyasal yapılar bulunuyor. Doğrudan doğruya terör örgütünün sözcülüğünü yapıyorlar, savunuyorlar, hiçbir şey yapamıyorsa eylemlerine sessiz ve tepkisiz kalıyorlar. Örgütlere bir 'poker yüzü' temin etmeye ve aslında bir meşruiyet alanı açmaya çalışıyorlar."
Anne istismarı yapıyorlar
Terör örgütlerinin Türkiye'de her zaman bir istismar içinde olduğunu ortaya koyan Soylu bu konuda atılan önemli bir adımı şu şekilde duyurdu: "Kadın istismarı yaptılar, çocuk istismarı yaptılar, etkin köken istismarı yaptılar, mezhep istismarı yaptılar. Bugün terör örgütleri, bu odaklar eliyle bir başka istismar alanı peşinde koşuyorlar, anne istismarı. Yapılmak istenen çok açıktır. Annelik kavramı üzerinden bir mağduriyet oluşturup, hem teröre bir mağduriyet maskesi giydirmeye çalışıyorlar, hem de toplumu ayrıştırmaya çalışıyorlar. 1995'den beri süregelen 'Cumartesi Anneleri' adı verilen bir eylem yapılıyor. Galatasaray Lisesi önünde toplanıyorlar. Peki bu işin aslı nedir? 1995 yılında, resmi raporlarla ve örgüt içi itiraflarla belgelenmiş, aşırı sol TKP/ML örgütü tarafından gerçekleştirilmiş bir örgüt içi infazın suçunu devlete yıkmaya çalışan bir eylem. Kayıp falan değil, gözaltına alınmış değil, örgüt infaz etmiş, bir kenara bırakmış. Bu olay üzerinden bir mağduriyet hikayesi üretildi ve yıllardır annelik üzerinden bir istismar ortaya konuluyor. Bugün de terör örgütü ve bölge sorumlusunun bahane edildiği bir anlayış söz konusudur. Dikkat edin, son günlerde renkli listelerde aradığımız teröristleri, sözde bölge sorumlularını etkisiz hale getirdikçe bu tepkiyle karşılaşıyoruz. Bu bir tesadüf değildir. Bunu kabul etmek de mümkün değildir."
Terörü teşvik etmelerine müsaade etmeyeceğiz
Cumartesi Anneleri adı altında yapılan ikiyüzlü kandırmacanın artık son bulması gerektiğini söyleyen Bakan Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ikiyüzlü kandırmacanın son bulmasını istedik. Ne yapsaydık yani, anneliğin, terör örgütü tarafından istismar edilmesine, anneliğin teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık? Çocuklarımızı terör örgütü üyeliğine özendirip, 'İstanbul'un göbeğinde anılacaksınız' diye teşvik etmelerine, anneleri gözü yaşlı bir şekilde evlat yolu gözler halde bırakmalarına göz mü yumsaydık? Ne yapalım yani terörle mücadeleyi rafa mı kaldıralım? DHKP-C kiralık katil tarzı eylemlerine devam etsin, diğer sol gruplar eylemlerine devam etsin, PKK Doğu ve Güneydoğu'da acı üstüne acı yaşatsın, FETÖ Türkiye'nin tamamını eline geçirmek için bir gece topla tüfekle saldırsın, biz sırtımızı mı dönelim, devleti, ülkeyi bunlara teslim mi edelim? Buna asla müsaade etmeyeceğiz. TKP/ML'yi ne zannediyorsunuz? Özgürlükçü, demokrasi sevdalısı gençlerin oluşturduğu öğrenci kulübü falan mı zannediyorsunuz? PKK'yı, DHKP-C'yi, TİKKO'yu, TKİH'yi, gerçekten devrimci üniversiteli gençler gibi mi görüyorsunuz? Eylemlerine destek verdiğiniz, hatta bazen gidip fotoğraf çektirdiğiniz insanlar, sonradan gidip canlı bomba eylemlerinde ortaya çıkıyorlar."
Terör örgütü bu kış bitecek
Soylu terörle mücadele konusunda yeni bir çalışmanın da başlatılacağının bu kış döneminde terörün belinin iyece kırılacağını da söyleyerek vatandaşlara şu uyarıda bulundu: "Milletimize seslenmek istiyorum, yayla dönemi bitiyor. Ne olursunuz yaylalarda erzak bırakmayın. Dönerken derler ya 'pılınızı pırtınızı toplayın' diye. Ne var ne yok toplayın köydeki, şehirdeki evinize getirin. Mücadele topyeku00fbn bir mücadeledir. Gözyaşımızı nasıl bir millet olarak döküyorsak mücadelemizi de bir millet olarak yapmak zorundayız. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki kaymakamlarımızı ve valilerimizi, jandarma komutanlarımızı, emniyet müdürlerimizi buradan uyarıyorum, terör örgütünü bu kış aç bırakacağız. Şehirlerden, kasabalardan, ilçelerden lojistik destek temin etmelerine müsaade etmeyeceğiz. Unundan şekerine bunları satan ne kadar yer varsa hepsine gitmek, hepsine tek tek tembih etmek bizim temel görevlerimizdir. Bu kış, terör örgütleri için çok farklı olacak. Hepsi için, sadece PKK değil, diğer terör örgütleri için de çok farklı olacak."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.