Anadolu'yu Türklere yurt yapan büyük zafer: Malazgirt
Türklere Anadolu'nun kapılarının açıldığı 1071 Malazgirt Zaferi'nin 947'nci yıl dönümünde, tarih sayfalarında önemli bir yeri olan büyük zaferin ruhu yeniden yaşatılacak. Yarınki anma törenleri Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve binlerce katılımcıyla gerçekleştirilecek.
Horasan Meliki Çağrı Bey'in son eşinden dünyaya gelen ve amcası Tuğrul Bey'in yerine 27 Nisan 1064'te Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci hükümdarı olan Sultan Muhammed Alparslan, 42 yaşında elde ettiği büyük başarıyla dünya tarihinin geleceğine yön verdi.
Sultan Alparslan'ın, Malazgirt'te 26 Ağustos 1071'de Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in ordusuna karşı sayı olarak az ancak yürekli askerleriyle asırlarca konuşulacak taktiksel bir savaşla elde ettiği büyük başarı, 947'nci yıl dönümü kutlamalarıyla yeniden hafızalarda yerini alacak.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde ve katılımıyla Muş'un Malazgirt ilçesindeki "Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı" ile Bitlis'in Ahlat ilçesinde gerçekleştirilecek etkinliklerde Malazgirt Zaferi'nin önemi anlatılacak.
Türklere Anadolu'nun kapılarını açan büyük zaferin komutanı Sultan Muhammed Alparslan, Selçuklu hükümdarı Çağrı Bey'in ikinci oğlu olarak 20 Ocak 1029'da dünyaya geldi. Babası ile amcası Tuğrul Bey'in vefatının ardından ortaya çıkan saltanat mücadelesinden gelip gelerek 27 Nisan 1064'te Selçuk Devleti'nin tahtına çıktı.
Yönünü batıya çeviren Alparslan'ın ilk hedefi Bizans'ın idare ettiği Anadolu coğrafyası oldu. Bu amaçla ilk olarak kuzey sınır hattı olan Gürcistan ve batı sınır hattı olan Anadolu'ya seferler düzenledi. Kars ve Ani şehirlerini ele geçirerek Bizans'tan ilk toprağını aldı.
Kazandığı topraklar ve sahip olduğu güçlü ordusuyla İslam dünyasında önemli bir yer edinen Sultan Alparslan, hilafet makamını taşıyan Abbasilerin de koruyuculuğunu üstlendi.
Abbasi Halifesinin Fatımilere karşı 1070'te yardım talep etmesi üzerine Sultan Alparslan, ordusuyla Fatımilerin üzerine yürüdü. Alparslan'ın Mısır'a yöneleceği haberi üzerine Bizans ordusu, yaklaşık üç yıldır hazırlıklarını yaptığı doğu seferini başlattı.
Bizans ordusunun taarruzunu öğrenen Alparslan, geri dönerek Suriye hattına doğru ilerleyişe geçti. Rey şehrinde konuşlanacağı duyumunu yayan Alparslan, Rey yerine Muş'a doğru hareket etti. Bizans ordusu Rey şehrine doğru ilerlerken, Sultan Alparslan Malazgirt Ovası'nda karargahını kurdu.
Alparslan, mahiyetindeki din alimlerinin de tavsiyesiyle muharebeyi cuma günü yapmaya karar verdi. Ordusuyla birlikte 26 Ağustos Cuma günü namaz kılıp dua eden Alparslan, namazın ardından Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun üzerine yürüdü.
Selçukluların "Turan" taktiğinin en başarılı örneğini uyguladığı savaşın ardından, Romen Diyojen daha fazla dayanamayıp yenilgiyi kabul etti ve bazı askerleriyle yaralı olarak esir alındı.
Esir aldığı Diyojen'e gösterdiği hoşgörüyle de nam salan Alparslan, Barzam Kalesi kumandanı Yusuf Harizmi'nin bıçaklı saldırısına uğramasının ardından 24 Kasım 1072'de hayatını kaybetti.
Sultan Alparslan, Türkmenistan'daki Merv şehrine defnedildi. Vasiyeti üzerine yerine oğlu Melikşah tahta geçti.
Tarihe "Anadolu'nun kapılarını Türklere açan sultan" olarak geçen Alparslan, tahtta kaldığı yıllar boyunca önemli seferlere imza attı. Büyük bir devlet adamı ve komutan olan Sultan Muhammed Alparslan, Abbasilerin de yardımına koşarak İslam dünyasının hamiliğini üstlendi.
"Yaşadığımız topraklar o süreçte Türkiye'ye dönüştü"Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Abdurrahim Tufantoz, 947 yıl önceki muharebenin Bizans ordusu için büyük hezimet, Türkler için ise büyük zafer olduğunu söyledi.
Bizans ve Türklerin daha önce de 1048'de Hasankalı (Pasinler) Savaşı'nda karşı karşıya geldiğini dile getiren Tufantoz, "Ancak Malazgirt'i önemli yapan, 1071'de bizzat kağanlar yani Alparslan ve karşı tarafta da Romen Diyojen tarafından yapılan bir harp oluşudur. Diyojen'in amacı, Anadolu'yu Türklere kapatmaktı. Alparslan'ın amacı da ordularına ve insanlarına yer bulmaktı. Bunun mücadelesiydi. Kazanan Alparslan oldu. Şimdi bizim yaşadığımız topraklar bu süreçte Türkiye'ye dönüştü." dedi.
"Turan taktiğinin en iyi uygulandığı bir savaştır"Tufantoz, Alparslan'ın Bizans ordusuyla Malazgirt Ovası'nda karşılaştığını aktararak şöyle devam etti:
"Alparslan'ın 25 bin, Bizans'ın da 50 bin civarında bir ordusu olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü Alparslan'ın yanında 4 bin muhafız birliği kalmıştı. Afşin Bey Anadolu'daydı, 10 bin kişiyle geldi.10 bin kişi de gönüllüler vardı. 26 Ağustos günü cuma namazına müteakip Alparslan, beyaz bir elbise giyip ordusuna 'Bu benim kefenim olsun' dedi. Malazgirt Savaşı hilal taktiği dediğimiz Türklerdeki meşhur 'Turan' taktiğinin en iyi uygulandığı bir savaştır. Dünyada çok kısa süren savaşlardan biridir. Savaş yaklaşık 2 saat sürüyor. O sırada Romen Diyojen'in de savaş alanında olduğunu görüyoruz ve yakalanıyor."
"Bizans 105 yıl boyunca karşı çıkacak gücü bulamadı"Savaşta yakalanan Romen Diyojen'in bir krala yakışır şekilde muamele gördüğünü anlatan Tufantoz, şunları söyledi:
"Malazgirt Savaşı Türklerin Anadolu'yu yurt edinme zaferidir. Savaşta kaç kayıp verildiğine yönelik bir fikir yok. Çünkü kayıtlı asker sayısıyla ilgili kesin bir bilgi yok. Bu zaferle Bizans 1176 yılına kadar yani Malazgirt Savaşı'ndan 105 yıl sonrasına kadar Selçuklulara karşı çıkacak gücü kendinde bulamadı. Ardından Alparslan'ın emriyle Anadolu'da ertesi yıl 5 devlet kuruluyor. Danişmentliler, Saltuklular, Mengücekler, Artuklular ve Sökmenliler bu zaferden hemen sonra kuruldu. İleri uçta da Selçuklu Hanedanı'ndan Süleyman Şah'ın kurduğu Türkiye Selçuklular Devleti var. Bizans'ın artık direnecek gücü kalmadığı için o kadar hızlı bir yerleşim yaşanıyor ki Anadolu tamamen Türk yurdu haline geliyor."
"Zaferden sonra Avrupalılar Anadolu'nun Türk bölgesi olduğunu kabul etti"Malazgirt Savaşı'ndan sonra Avrupalı seyyahların Anadolu için "Türkmenia" diyerek Türk bölgesi olduğunu kabul ettiğini vurgulayan Tufantoz, zaferin elde edildiği bölgede yürütülen çalışmalara ilişkin şunları kaydetti:
"Bu sene ikincisi tertipleniyor. Malazgirt Savaşı'nın yapıldığı yerde tadilat tamirat yapılıyor. Yeni eserler oluşturuluyor. Otağlar kuruldu. Ortasında Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 yıldızı betimleyen tarihler yazılacak. Osmanlı'dan önce de bu toprakların bize ait olduğunu gösteren vesikalar hayata geçiriliyor. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi ve kök salmasının temelinde Malazgirt Zaferi yer almaktadır. Çünkü artık Malazgirt'te Türklere karşı çıkacak bir güç kalmıyor. Bizans kabuğuna çekiliyor. Bu savaşla Türkler büyük bir öz güven kazandı."u200b
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.