Ana babaya iyilik Allah'ın emri
Aile; sosyal, kültürel, dinu00ee ve ahlaku00ee değerlerin yeni nesillere aktarılması ve toplumda yaşatılmasında en etkili olan kurumların ilkidir. Birey dayanışmayı, paylaşmayı, yardımlaşmayı ve karşılıksız hizmet vermeyi, hizmet etmeyi, hakkı gözetmeyi, sevgiyi- saygıyı ve merhamet etmeyi ailede öğrenir. Burada yaşananlar, toplumun geleceği açısından da önem arz eder. Sosyal dayanışma ve uzlaşmanın, birlik ve beraberliğin en güçlü dayanağı olan aile ocağının temel esprisi sevgi ve saygıdır.
Allah'a karşı en büyük itaatsizlik
Anne ve baba haklarına riayet, İslam dininde hem itikadu00ee hem de ahlaku00ee sorumluluklar arasında yer almaktadır. Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde Allah'a kulluk ve itaatten hemen sonra anne ve babaya iyi davranmanın gerekliliği vurgulanmıştır. Bir insanın Allah'a şirk koşması, anne ve babasına kötü davranması ve fakirlik endişesiyle çocuklarını öldürmesi, Allah'a karşı yapılabilecek en büyük itaatsizlik ve isyan sayılan fiillerdendir. Allah'a ortak koşmanın herhangi bir mazereti olmadığı gibi, anne ve babaya kötü davranmanın da haklı bir mazereti yoktur. Anne ve baba ile alakayı kesmek, sıla-i rahimde bulunmamak, onların kalbini kıran her türlü söz ve davranışta bulunmak ana-babaya itaatsizlik sayılır. Dolayısıyla, yapılması ve söylenmesi günah olmayan hususlarda onların sözünü dinlemek gerekir. İnsanın anne ve babasına iyi davranması, mutlak anlamda rızık veren ve insanı fıtrat üzere yaratan Rabbine kulluk ve ibadet etmesi kadar önemlidir.
Büyükleri üzecek davranışlardan kaçınılmalı
Ancak bugün aile yapımızı tehdit eden pek çok unsurla karşı karşıyayız. Ahlaku00ee yozlaşma, rahata düşkünlük, kimlik bunalımı, özgürleşme ve bağımsız olma söylemlerinin kavramsal boyutunun doğru algılanamamasına bağlı olarak 'biz' şuurunun yerini almakta olan 'ben' (aşırı bireycilik eğilimleri) ve neticede gittikçe küçülen yapı, üzerinde önemle durulması gereken hususlardadır. Tarif etmeye çalıştığımız davranış biçimi ile ulaşılması gereken ruh hali, İslam inancının ve İslam ahlakının gereğidir. Nasıl ki, insanoğlu herhangi bir şarta bağlı olmaksızın her halükarda Allah'a kulluk etmesi gerekiyor ise, aynı şekilde anne ve babasına da iyi davranması gerekir.
Anne babaya bakmak İslam'ın emri
Evladın anne ve babasına karşı sorumluluğu sadece maddi bir sorumluluk değildir. Bu sebeple, İslam dininde, hali vakti yerinde olan evladın, fakir olan anne ve babasına zekat vermesi caiz görülmemiştir. Çünkü anne ve babanın bakıma muhtaç olması halinde, onların her türlü ihtiyacını karşılama mükellefiyeti öncelikle çocuklarınındır. Sevgi ve saygı, ifade edilebildiği ölçüde çoğalır ve yaygınlaşır. Ana babayı en mesut eden, yüzünü güldüren davranışlardan biri de gönül dostları kurdukları kimselere evladı tarafından saygı ve itibar gösterilmesidir.
Sevgi yaşarken hissettirilmeli
Hülasa, İslam dini anne ve babaya iyi davranmayı, onların ihtiyaçlarını karşılamayı, meşru ölçüler içerisinde isteklerini yerine getirmeyi, gönüllerini almayı ve onlara merhamet kanatlarını gererek hayır dualar etmeyi emretmektedir. Onlarla alakayı kesmeyi, kaba ve sert konuşmayı, gönüllerini kırmayı, onlara karşı her türlü isyankar söz ve davranışlarda bulunmayı da kesin olarak yasaklamaktadır. Aynı şekilde öncelikle aile içinde ve yakın akrabalar arasında olmak üzere büyüklere saygı gösterip küçüklere de merhametle muamelede bulunmayı ahlaku00ee bir sorumluluk saymaktadır. Modern toplumda, ilişkilerin mekanikliği içinde adeta kaybolurcasına yaşadığımız hayatlarımızda, anne baba ve yaşlılarımızın her zamandan daha çok sevgiye, ilgiye ve yakınlığa ihtiyaçları var. Sevgiyi yaşarken hissettirmek, onları manen kuşatır, yalnızlıktan, çaresizlikten kurtarır, kişiliklerine katılır ve gıda olur.
///
"Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara 'öf!' bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: 'Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et."
(İSRu00c2, 23)
///
"Bütün günahların en büyüğünün Allah'a şirk koşmak ve ana babaya kötü davranmaktır."
(BUHu00c2Rİ, EDEB)
///
ŞEHİR VE MEDENİYET
Sultan Abdülmacid'in teşviki ile kurulan mahalle
Teşvikiye: Sultan Abdülmecid'in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddeleri'nin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeliyor.
Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden semt bu adı aldı.
Üsküdar: Bizans devrinde Skutari denilen asker kışlaları şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü.
Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi'yle anılıyor.
//
FIKRA
Son bir sözünüz var mı?
Adamın annesini ve babasını "canice öldürmek" suçundan yargılanıyormuş. Bütün deliller gayet açıkmış. Deliller, tanık ifadeleri derken, hakim ağırlaştırılmış müebbet hapis kararını açıklamadan önce sanığa sormuş:
- Karar açıklanmadan önce son bir sözünüz var mı?
Adam boynunu bükmüş:
- Benim gibi öksüz ve yetim bir insana acıyın hakim bey!..
//
DAĞARCIK
EN FAZLA İNGİLİZCE KONUŞULAN ÜLKE
Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.
Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır.
Dünyada bir yılda gerçek paradan daha fazla Monopol parası basılıyor.
Eksi 90 derecede nefesimiz, havanın ortasında donar ve düşer.
Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder.
Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır.
Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır. Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır.
13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz.
//
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.