Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Ekim 2023

Amerika ve İsrail için yolun sonu

İsrailli düşünür Yeshayahu Leibowitz, İsrail'in Yahudiliğini faşist bir mezhebe dönüştürerek, yozlaşmış bir hahamlık üreteceği konusunda uyarıyordu.

Amerikalı gazeteci Chris Hedges’in ifadesiyle tam da öyle oldu. Zira 1948'de İsrail Devleti'nin kurulması için 1947 ile 1949 yılları arasında yaklaşık 750.000 Filistinli etnik temizliğe tabi tutuldu.

Yıllardır Gazze Şeridi, dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüştürüldü.

Bizzat Yahudi ve Amerikalı iki isimle başladım ki hem vicdani bakımdan hem de Türkiye’deki İsrail hayranlarının tutumunu görmemiz açısından bir anlamı olsun.

Bugün Gazze'de 2,3 milyon insanı 16 yıl boyunca dünyanın en yoğun nüfuslu yerlerinden birinde mahsur bırakıp, yarısı çocuk olan insanların hayatlarını elinden alan barbar bir devleti konuşuyoruz.

Ne hukuk tanıyor ne vicdan tanıyor ne de uyarıları dikkate alıyor.

Ancak unutmayalım ki bu sefer yolun sonuna geldiler.

NATO, iki yıl önce, 20 yıl süren başarısız askeri operasyonların ardından Afganistan'dan çekildi. Ardında bu sefer Ukrayna üzerinden Rusya’yı çevrelemek için çok ciddi masraf etti. Ve bu da fiyaskoyla sonuçlandı.

Ukrayna'da 100 milyar dolarlık silah yatırımının ardından NATO orada başarısız oldu. Ta o günlerde Ukrayna güzellemesi yapan sözde uzmanları uyarıyorduk.

Ne oldu?

ABD ve AB, Rusya ile çatışmanın başladığı Şubat 2022'den bu yana Ukrayna'ya 200 milyar dolara kadar askeri ve diğer ekonomik yardım sözü vermişti. Avrupa, Rusya'nın gazı kesmesiyle ve mülteci akınıyla büyük hüsran yaşadı.

Kısacası ABD liderliğindeki 30 ülkeden oluşan askeri ittifak, bir “güvenlik örgütü” olma imajını artık yitirmiş durumdadır.

Batının emperyalist gücünün büyük çözülüşü başlamıştır. Bugün kuduz köpekler gibi İsrail’in yanında boy gösterdiklerine pek aldanmayın.

İsrail Başbakanı Netanyahu, bu sözde mücadeleyi uygar dünya ile barbarlık arasındaki bir savaş olarak tanımlıyor. Oysa bu vahşet ve felaket 75 yıldır süren baskıların ve uluslararası hukuk ihlallerinin sonucudur.

İsrail'in Filistin halkına karşı uyguladığı vahşete Batılı güçler onlarca yıldır mali ve diplomatik destek vermeseydi bu felaket yaşanır mıydı? Elbette yaşanmazdı.

Amerika ve AB için insan hakları ve demokrasi işine geldiklerinde taktıkları işine gelmediklerinde çıkardıkları bir aksesuar olduğu için İsrail, bundan korkunç derecede cesaret buldu.

Hal böyle olunca 75 yıldır çocuk yiyerek büyüyen korkunç bir canavar meydana getirdiler.

O yüzden bu denli barbar ve vahşi olabiliyorlar. Bu felaketin sorumlusu Amerika, İsrail ve batılı emperyalist ülkelerdir. Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya hala askeri destek verelim teklifinde bulunabiliyor.

Eski İsrail bakanı Ayelet Shaked, Gazze'deki tüm Filistinlilerin "yaşlıları ve kadınları, kasabaları ve köyleri, mülkleri ve altyapıları" da dahil olmak üzere "düşman" olduğunu ilan etti.

İsrail'e, artık "küçük yılanlar" yani Filistinli çocuklar doğurmamaları için işgale direnen Filistinli savaşçıların annelerini öldürmesi çağrısında bulundu.

Bir taraftan da Gazze Şeridi kıyılarındaki geniş gaz rezervlerine çökmek istiyorlar. Ancak bu sefer olmayacak.

Bu yeni felaket ile eski dünya sisteminin çöküşünü, ekonomilerin ve siyasi yapıların hâlihazırda sürmekte olan çöküşünü hızlandırmak ve Büyük Sıfırlama'nın yani Yeni Dünya Düzeni'nin yolunu açmak istiyorlar.

Artan enflasyon ve doların değer kaybetmesi, gıda, yakıt ve temel ilaç kıtlığı yakın zamanda tüm batıyı saracak ve ciddi iç karışıklıklara yol açacak. Böyle bir zamanda Avrasya tüm dinçliğiyle devreye girecek.

Emin olun Amerika’nın da İsrail’in de sonu yaklaşıyor.