Amaçları köşeye sıkıştırmak
Türkiye'ye gelen Afgan akının altından Birleşik Arap Emirlikleri ve Amerika'nın 'mikseri' John Bass çıktı. Taliban ve El Kaide aracılığıyla göçmenleri Türkiye'ye yönlendiren BAE, bu oyunla Türkiye'nin insani yardım hassasiyetini istismar ederek, özellikle Suriye'de işbirliği halinde olduğu komşusu İran ile arasını açmayı hedefliyor.
İran üzerinden Türkiye'ye son aylardan binlerce göçmen geldi. Ancak görünürde 'insani' olan bu akının bir oyun olduğu öğrenildi. Türkiye'ye dayanan Afganlıları, El- Kaide ve Taliban aracılığı ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere Körfez ülkelerinin özellikle Türkiye'ye yönlendirdiği ortaya çıktı. Hatta bu ülkelerin kirli planları için insan kaçakçılarını parasal olarak da desteklediği belirtiliyor. Bu oyunla Türkiye'nin 'insani yardım hassasiyeti' istismar edilerek özellikle Suriye'de işbirliği halinde olduğu komşusu İran ile arasının açılması hedefleniyor. ABD'nin Afganistan Büyükelçisi John Bass, Afganistan'a gittikten sonra gerçekleşen bombalı saldırıların artması ve İran üzerinden Türkiye'ye göç akını yaşanması dikkat çekici bulunuyor.
BİRDEN ORTAYA ÇIKTILAR
İran üzerinden Türkiye'ye özellikle 2018'in son 3 ayı olmak üzere yaşanan insan göçünde büyük artış gözleri hareketliliğe çevirdi. Kısa sürede Afgan göçmen rakamı 20 bine dayandı. Binlerce kilometrelik mesafeyi çoğu zaman yürüyerek gelen göçmenler, Iğdır, Ağrı, Van üzerinden Türkiye'ye geçti. Rakam 2018'in toplamında ise 30 bine dayanarak 29 bin 899 göçmene ulaştı. Türkiye, söz konusu göçmenlerin 7 bin 100'ünü ülkelerine uçaklarla geri gönderdi.
ARAP EMİRLİKLERİ PARMAĞI
Nihai hedefleri Avrupa olarak gösterilen ve kısa sürede büyük rakamlara ulaşan Afgan göçmen trafiğinin perde arkası bilgileri yaşanan hareketliliğin bir oyun olduğunu gözler önüne sererken, şüpheli olarak da oklar Türkiye karşıtı politikalarıyla Orta Doğu'da öne çıkan Birleşik Arap Emirlikleri'ne yöneliyor. BAE ve Bazı Körfez ülkeleri tarafından El- Kaide ve Taliban da aracı olarak kullanılarak göçmenlerin özellikle Türkiye'ye yönlendirdiği bildirildi. Hatta bu amaç için oluşturulan organizasyon kapsamında 'Yeter ki bu kişileri Türkiye'ye götürün' denilerek insan kaçakçılarına para dahil her türlü desteğin verildiği belirtiliyor.
KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK İSTİYORLAR
Planın bir parçası İran-Türkiye'yi karşı karşıya getirmek olarak değerlendirilirken diğer bir hedefi de ortaya çıkacak manzaralarla Türkiye'nin dünya kamuoyu önünde "insani yardım" açıdan sorgulanmasını sağlamak. Suriye iç savaşında 'açık kapı politikası' uygulayarak 3,5 milyon Suriyeliye kucağını açan Türkiye, Afgan göçmen oyunu ile 'Afganlar, 300 km'lik yolu yürüyerek çıplak ayakla kat edip Türkiye'ye geliyor ve sokakta yatıyor' algısı ile hedef gösterilmek isteniyor. Bunu yaparak da Türkiye'nin insani yardım hassasiyetini istismar etmeyi amaçladılar. Suriye iç savaşında büyük bir insani sınav veren Türkiye, bu ülkelerin son karalama çabalarına karşı İslam ülkelerindeki Müslümanların takdiri toplamış durumda. Körfez ülkeleri ise Suriyelilere yardım yapmadığı için halkları tarafından büyük tepki altında. Sahneye sürülen bu oyunla 'Türkiye, mültecilere kötü davranıyor' algısı oluşturularak Türkiye'nin bu üstünlüğü kırılmak istendi.
Her şey John Bass ile başladı
Türkiye'ye gelenlerin arasında terör eylemi gerçekleştirebilecek El- Kaide ve Taliban elemanlarının olup olmadığı merak konusu. Son dönemlerde Afganistan'da, El- Kaide ve Taliban bombalı eylemlerini artırdı. BAE ve körfez ülkelerinin ajanları bu örgüt elemanlarına yönelik 'Türkiye size kolaylık sağlıyor. Türkiye'ye gidin' yalanını yayıyor. Üst akıl ABD'nin, BAE ve körfez ülkelerinin ajanları eliyle Suriye krizinden sonra Afgan sorunu oluşturmayı hedefliyor. Söz konusu patlamalar ve hareketliliğin zamanlaması da ilginç. ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi John Bass'ın Afganistan'da Kabil Büyükelçisi olarak göreve başlaması ile birlikte bombaların patlamaya başladığı ve ülkenin kan gölüne döndüğü vurgulanıyor. Bass ile birlikte Türkiye'ye göçmen akını da yaşandı.
Ankara - Tahran krizi istiyorlar
BAE ve Amerika'nın oynadığı oyunun ayaklarından biri de son dönemde büyük bir ivme yakalayan Türkiye- İran ilişkileri. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son olarak 4 Ekim'de gittiği İran'da Suriye'de çözüme yönelik başlatılan Astana süreci kapsamında işbirliği artarken iki ülke liderleri Soçi ve Ankara'da da bir araya gelmişti. Afgan göçmen krizi ile İran ve Türkiye'nin arasını açmayı hedeflediler. Göçmen planının Türkiye-İran krizine neden olmasını bekleyen malum odaklar, böylece Türkiye- Rusya- İran arasında Suriye'de siyasi çözüme yönelik hoşlanmadıkları etkinliği de kırmak amacıyla yaptılar.
Yeni Şafak
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.