Akıncı''da FETÖ elebaşına ''Kaptan'' kodunu vermişler
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 474 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları hazır bulundu.
Tanık sıfatıyla ifade veren Gürol Doğan, Hava Harp Okulunda eğitim gördüğü 1983'te cemaat olarak bildiği FETÖ yapılanması ile tanıştığını beyan etti.
FETÖ mensuplarının kendisine "Erkan" kod adını vermek istediğini ancak bunu ikiyüzlülük olarak algıladığı için kabul etmediğini anlatan Doğan, hayatında ilk defa FETÖ yüzünden yalan söylediğini kaydetti. Bir hafta sonu, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in Harbiyelilerle sohbet yapacağının söylendiğini ve FETÖ'cü öğrencilerin ailelerine, "Bu hafta çarşı izni verilmedi." şeklinde yalan söylemelerinin istendiğini belirten Doğan, kendisinin de ailesine yalan söyleyerek toplantıya katıldığını söyledi.
Toplantıda Gülen'in, askeri öğrencilere kendilerini açığa çıkarmamasını istediğini aktaran Doğan, "Gülen, 'Asker olarak kendinizi gizleyin, bizim işimiz uzun soluklu bir iş, 25-30 yıl sürecek bir iş. Bu süreçte askeriyede, maarifte, emniyette, yargıda ve en etkin yerlerde yerimizi alacağız. 20-30 sene sonra harekete geçtiğimizde kimsenin yapacak bir şeyi kalmayacak zaten' dedi." ifadelerini kullandı.
Fetullah Gülen'in Hava Harp Okulundaki kod adının "Kaptan" olduğunu açıklayan Doğan, İstanbul'da "FETÖ üyeliği" suçlamasıyla yargılanan eski kurmay albay Selçuk Başyiğit'in 2006'da kendisine, "Şu anda cemaat olarak silahlı kuvvetlerde tümgeneral seviyesine geldik. Kaptan emir verdiğinde havaya kalkacak birçok F-16'mız var." dediğini iletti.
"Bu imza Çiçek'in mi" FETÖ'nün halkın gözü önünde silahlı kuvvetleri karalamak için sahte deliller ürettiğini dile getiren Doğan, Ali Balta isimli astsubay vasıtasıyla Denizli'de gerçek olmayan bir emir yayımlandığını ve kamuoyunda hipnoz davası olarak bilinen sürecin başladığını aktardı.
Bu sürecin devamında, FETÖ'nün mali işlerini yürüttüğünü ileri sürdüğü Kemal Başkaya ile bir düğün merasiminde aralarında geçen konuşmayı da anlatan Doğan, Başkaya'nın kendisine Ergenekon kumpas davasında yargılanan Dursun Çiçek'in imzasını sorduğunu bildirdi.
Tanık Doğan, "Kemal Başkaya'nın yanına gittim. Bana, 'Dursun Çiçek darbe yapabilir mi' dedi. Ben yapamaz dedim. Kurmay bir subaydır, efendidir, terbiyelidir ama lider olamaz dedim. Bana bir imza gösterdi ve 'Bu imza Çiçek'in mi' diye sordu. Ben de benzediğini söyledim. Ne yapacaksın imzasını dedim, 'Boş ver' dedi." ifadelerini kullandı.
Davanın görülmesine devam ediliyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.