Akın Öztürk mahkemede fena kıvırdı
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, darbe girişimi ile bir alakasının bulunmadığını öne sürerek, "Keşke ölseydim de bu durum ile karşı karşıya kalmasaydım" dedi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davanın öğleden sonraki kısmında eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün savunması alındı.
"KEŞKE ÖLSEYDİM"
Öztürk, 1970 yılında askerlik yeminini yaparak mavi üniformasını giydiğini belirterek, 46 yıllık görev hayatı boyunca bayrak, vatan, cumhuriyet uğruna seve seve canını feda edeceğine dair ettiği yemine hep bağlı kaldığını öne sürdü. Halen bu yemininden vazgeçmediğini söyleyen Öztürk, duygu ve düşüncelerinde herhangi bir değişiklik olmadığını kaydetti. Öztürk, gerçekleştirilen hain darbe girişimiyle ilişkilendirilerek yargılanmanın kendisine dünyada verilecek en büyük ceza olduğunu belirterek, "46 yılını üniformasının içinde geçiren bir asker için bundan daha kötü ne olabilir? Bu rütbe ve yaşa gelmiş bir asker olarak silah arkadaşlarıma, devletimin kurumlarına silah doğrultacak biri değilim. Bu hain darbe girişimi ile hiçbir ilgim yoktur. 46 yıllık pilotluk hayatım boyunca defalarca ölümle burun buruna geldim. Çoğu zaman sağ kaldığım için yeri öptüğüm olmuştur. Şimdi keşke ölseydim de bu durum ile karşı karşıya kalmasaydım" diye konuştu.ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERDEN ÖZTÜRK'E TEPKİ
15 Temmuz'un bir gerçek olduğunu ifade eden Öztürk, darbe teşebbüsü ile Türkiye'nin ve milletin bir travma yaşamasına neden olan çok üzücü olayların yaşandığını söyledi. Öztürk'ün savunmasına müşteki sıralarında oturan şehit yakınları ve gaziler tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, ıslık çalan bir vatandaşın salondan çıkarılmasını istedi.
DARBECİLERLE TOPLANTI YAPTI MI?
Darbe girişiminin yöneticilerinden olmadığını öne süren Öztürk, algı operasyonu yapılarak kendisinin hedef gösterildiğini iddia etti. Öztürk, 6-7-8-9 Temmuz 2016 tarihlerinde Ankara Çukurambar'da darbecilerle toplantı yaptığı iddialarını reddederek, itirafçı konumundaki "Şapka" ve "Kuzgun"un bu yöndeki beyanlarını kabul etmedi. Bir başka kişi tarafından PKK'lı olduğu yönünde iddiaların da ortaya atıldığını ifade eden Öztürk, bu tür söylemlerle linç kampanyasının devam ettirildiğini savundu.
"GENELKURMAY'A SALDIRI OLMUŞ"
İzmir'de askeri kampta olduğunu, eşinin rahatsızlığından dolayı Ankara'ya geldiğini iddia eden Öztürk, "Koruma subayım İsmail Keskin yoldan beni arayarak 'Komutanım, Genelkurmay'a saldırı olmuş' demesi üzerine onu yoldan geri çağırdım. Ne oluyor diye sorduğumda kendisinin de bir bilgisinin olmadığını, bir mesaj geldiğini söyledi. Hava Kuvvetleri nizamiyesini aradığında ise silah sesleri duyduğunu söylemesi üzerine Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini aramasını istedim ancak ulaşılamadı. Hava Kuvvetleri Genel Sekreterini aradım, bunda da başarılı olamayınca Genelkurmay Harekat Merkezini arattırdım. Telefondaki kişinin olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, Mehmet Partigöç ile konuşulması gerektiğini İsmail'e söylemesi üzerine Partigöç'ü aramasını istedim. Telefona çıkan emir astsubayı Partigöç'ün yanında olmadığını, komutanın Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü beyan etti" ifadelerini kullandı.
"BUNLARLA KONUŞ İKNA ET""Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar"Öztürk, saat 23.30 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın kendisini aradığını aktararak şunları kaydetti:
"Abidün Ünal beni arayarak 'Ağabey, Ankara'da uçaklar havalanmış ne oluyor öğrenip bana aktarır mısın?' diye rica edince Akıncı Üssü'nü aradım. Kubilay Selçuk çıktı telefona ve 'Komutanım, operasyon var' dedi. Benim ona ne operasyonu olduğunu sormam üzerine, 'Komutanım da burada sizi bekliyor' cevabını verdi. Bu sözler üzerine de Akıncı Üssü'ne gittim ve karargah binasına geçtim. İçeride Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve Mehmet Dişli vardı. Orgeneral Akar'ın yanına gittim 'Hayırdır Komutanım?' diye sordum. Akar, bu sorumdan sonra bana hitaben odada bulunanları göstererek, 'Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar' demesiyle olayı öğrendim. Bir süre TV'den olayları takip ettikten sonra Akar'ın isteğiyle darbecileri ikna etmek için 143. Filoya gittim. Orada çok sayıda silahlı, tam teçhizatlı personel vardı. Ben direkt komutanların bulunduğu gazino binasına gittim. Orada Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve irili ufaklı rütbedeki askerler vardı. Genelkurmay Başkanından almış olduğum talimatla onlara bu işin yanlış olduğunu söyledim. Onlardaki kararlılığı görünce komutanın yanına geri döndüm. Ben kimin ne olduğunu bilemediğim için mülayim bir şekilde onlarla konuştum.""BAŞKASININ PANTOLONUNU VE GÖMLEĞİNİ GİYDİM"
Öztürk, bu olaylar esnasında sivil kıyafetli olduğunu, emir astsubayından üniformasını getirmesini istediğini aktardı. Emir astsubayının dışarısının müsait olmadığını söylemesi üzerine kendisinden bir üniforma bulmasını istediğini anlatan Öztürk, "Başkasının pantolonunu, başkasının gömleğini giydim. Pantolon kısa geldi. Üzerime uymayan kıyafetle bir konsey liderliğini yapıyor durumdayım. Ben hazırlıklı değilim, demek ki bir elbise bile getirmemişim. Bu da benim hazırlıklı bir insan olmadığımı, bilgim olmadığını gösteriyor" şeklinde konuştu.
Davaya Akın Öztürk'ün savunmasıyla devam ediliyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.