Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Nisan 2024

​AK Partide irtifa kaybının gerekçeleri nelerdir?

22 yıldır ülkede tartışmasız tüm seçimleri açık ara kazanan AK Parti 31 Mart seçimlerini cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesi ile irtifa kaybederek bir ilki yaşadı.

Ciddi bir kayıpla seçimlerde birçok büyükşehir ile ve ilçe belediyelerini kaybederek seçmenden beklenmedik bir tepki ile karşılaştı.

Bu tepkinin sonucunda muhalefete özellikle CHP’ye altın tepside bir zaferi Ak Parti ve seçmeninin sunduğunu gördük.

Elbette her insanın bir sonu olduğu gibi her iktidarında bir sonu olacaktır. Hiçbir irade sonsuza kadar muktedir olamaz.

Ancak yapılan hataları ve yanlışları gözlemleyerek ardımızdan gelen siyaset ehlinin aynı hataları yapmaması için bir değerlendirme süzgecinden geçirmek zorunda olduğumuzun bilincinde olmak zorundayız.

Bir kere AK Parti içerisinde hali hazırda yönetici kadrolarını işgal eden, sahada seçim çalışmalarını yürütmekten sorumlu kadroların bir kısmının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı anlamadıklarını görüyoruz.

Bu kadro maalesef Okçular Tepesini terk etmiştir.

Seçimin irtifa kaybına neden olan gerekçelerine şöyle bir bakacak olursak;

Dünya üzerinde baş gösteren ekonomik daralmanın ülkemiz üzerindeki ağır etkisinin yıkıcı sonuçlarını görmekteyiz.

AK Parti grup başkan vekili Sn. Özlem Zengin’in muhalefetin eleştirileri karşısında Ayasofya Camii imamı Mehmet Boynukalın'ın muhalefetin baskısı ile görevden ayrılması üzerine kendisine yöneltilen bir suale karşı;

“Ben Ayasofya’nın özgürleştiğini düşünüyorum.” Diyerek muhalefet anlayışına göz kırpmasının mütedeyyin AK Parti seçmenini incitmesi meselesi son derece olumsuz bir dip dalga oluşturmuştur.

Yeşil Kemalizm söylemi ile Kemalist muhalefet seçmenine göz kırpılması 28 Şubat döneminde Kemalizm fikriyatının baskısına maruz kalan seçmeni gücendirmiştir.

AK Parti’nin tek resmi İBB aday adayı Sn. Metin Külünk’ün İBB Başkan adayı tanıtım toplantısına çağrılmaması 2003 ruhunu taşıyan teşkilat mensuplarını hayal kırıklığına uğratmıştır.

Sözde kadına şiddeti öngören İstanbul Sözleşmesi ile Türk aile yapısı ile örf ve adetlerine uymayan toplumsal cinsiyet kavramının dayatılması toplumsal mutabakatı sarsmıştır.

İslami açıdan meşru olan ancak batı medeni kanununa göre gayri meşru olan onaltı-onsekiz yaş kız çocuklarının nikahlanmasını cezalandıran anlayış ailelerin dağıtılması sonucunu doğurarak toplumsal beklentileri ötelemiştir.

Feminist söylemleri ile önde olan AK Partili yöneticilerin kadınları iş ve toplumsal hayatta aileden uzaklaştırarak kariyer peşinde koşacak bir anlayışa teşvik etmeleri aile yapısını bozacak bir etki göstermekle kabul görmemiştir.

Gelecek neslimizin teminatı gençler üzerinde etkili olan Nureddin Yıldız, Halil Konakçı, İhsan Şenocak gibi hoca efendilerin muhalefetin beklentileri doğrultusunda itibarsızlaştırılması AK Partili yöneticilere karşı tepki oluşmasına fırsat doğurmuştur.

Anlayacağınız muhalefete şirin gözükmek adına sarı öküzlerin gözden çıkarılması mevcut güveni zedelemiştir.

Şehzade Camiinde özellikle gençlere yönelik sohbetler yapan bir Timurtaş Hoca vardı. İşte onun makamını dolduran Nureddin Yıldız Hoca Şehzadebaşı Camii kürsüsünde ki sohbetinden mahrum bırakılarak genç seçmenimizin AK Parti milli şuurundan mahrum kalmalarına sebep olunmuştur.

İşte tüm bunları anlayan Cumhurbaşkanımızın yapmak istediği tesis etmek istediği milli şuur ve atılımı idrak eden kadroların bir an önce iş başına getirilmesi elzemdir.

Yani Okçular tepesi yeniden teşkil edilmelidir. Teşkilatla barışık, sahaya hâkim, 2003 ruhunu yeniden yaşatacak teşkilat mensupları iş başına getirilmeli ve şimdiden çalışmalara hız verilmelidir.

Aksi takdirde Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ifade ettiği üzere “güneş gören buzdağı gibi eriyip yok olunabilecektir.”

Varın gerisini siz düşünün…

04.04.2024