Dolar (USD)
34.92
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2942.93
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

AK Parti: YSK''nin kararı milli iradenin hakem tayin edilmesidir!

AK Parti Sözcüsü Çelik, "YSK''nin kararı milli iradenin bir kez daha hakem tayin edilmesidir." dedi.
AK Parti: YSK''nin kararı milli iradenin hakem tayin edilmesidir!
10 May 2019 18:20:00
AK Parti Sözcüsü Çelik, "YSK''nin kararı milli iradenin bir kez daha hakem tayin edilmesidir." dedi.

AK Parti MKYK toplantısı sona erdi. Parti sözcüsü Ömer Çelik açıklama yapıyor.

Çelik'in açıklamalarından satırbaşları:

"Demokrasinin olmadığı ülkelerde seçim tekrarlanmaz"

ABD'den, AB'den bazı ülkelerinin değerlendirmelerini ortaya koymalarına diyeceğimiz bir şey yok. Türkiye'de seçim sonuçlarına müdahale gibi açıklamalardan kaçınmak, kullanılan dile özen gösterilmesi gerekir. Sanki seçimin tekrarlanması demek demokrasinin yokluğu anlamına geliyormuş gibi açıklamalar yapılıyor. Tam tersine seçime itiraz müessesi sadece demokratik ülkelerde var. İleri demokrasilerde buna olanak sağlayan mekanizmaların varlığı biliniyor. Bu konuda özellikle siyasi tarafgirlik içerisinde olmadan değerlendirilme yapılması her zaman saygıyla karşılanır.

"YSK nihai hakemlik görevini yine vatandaşa vermiştir"

YSK kararı yapılan tespitleri haklı bulmuş, mazbatayı birinden alıp diğerine vermek şeklinde bir rol oynamamıştır. Sadece hakemlik görevini millete vererek ve netice itibarıyla seçimlerin yenilenmesine karar vermiştir. Sonuçta karar verecek olan yine vatandaşımızın kendisidir. 28 binlik gibi fark belli sayım sonrasında 13 bine kadar düşmüştür. Sandıkların tamamı sayılsaydı muhakkak farklı bir sonuç ortaya çıkacaktı. Sandık üyeleri ve üyelerinin memur olması gerekirken olmadığı tespit edilmiş. 22 sandıkta neredeyse hiç oy çıkmamış. Artık önümüzde seçim var. Herkes gidecek, kedi tezlerini vatandaşlarımıza, İstanbullulara arz edecektir.

"ABD'nin darbecilere çağrı yapmasını dünya not ediyor"

Sonuç olarak 1 oy fazla kim kazansa bile başımızın üstünde yeri vardır. Bu konuyu tam anlamadan eleştiren dış çevrelerin aslında demokrasiye ne kadar uzak tutumlarını anlayabiliriz. Bunlara dayanmak isteyenlerin dayanakların ne kadar zayıf olduğunu görmeleri gerekir. Aynı çevreler Mısır'da darbecilerin yanında yer aldılar. Beraber çalışmak için heyecanlanıyoruz gibisinden açıklama yapmışlardı. Aynı çevreler Sisi demokrasiyi restore ediyor gibi çok enteresan açıklamalar yapmıştı. ABD'li yetkili 'not ettik' diyor. Bu seçim meselesiyle bu kadar ilgili iken, demokrasi konusunda bu hassasiyeti gösterirken Venezuela'da askeri darbe çağrısı yapmaları, seçilmiş kişileri askeri darbeyle uzaklaştırma çabalarını bütün dünya not ediyor.

"Bu hatırlatmayı yapanlar PYD-YPG'ye yardım yapıyorlar"

İç siyasette bunlara dayananların dayanaklarının ne kadar zayıf olduklarını görmeleri lazım. Türkiye'nin AGİT gibi NATO gibi üyeliğine vurgu yapılarak ortak dayanışma, demokrasi anlaşmalarından bahsediliyor. Bilmeleri gerekir ki biz bu kurumlarla ilgili olarak ilkesel olarak bütün mükellefiyetlerimizi yerine getiriyoruz. Ama bu hatırlatmayı yapanlar PYD/YPG'ye yardım yapıyor. Bir tutarlılık çağrısı yapıyoruz. Demokrasi, hukuk konusunda tutarlık çağrımızı ifade ediyoruz. Türkiye'yi batıya şikayet eden Türkiye içindeki siyasetçilerin bu durumları iyi değerlendirmesi lazım.

"Mazbata birinden alınıp diğerine verilmil değildir"

Bizim arzu ettiğimiz demokratlığın, demokrasinin kredibilitenin korunmasıdır. Türkiye de nihayetinde dış gözlemcilerin de burada bulunduğu şekilde Türkiye'nin güçlü mekanizmaları sayesinde bir seçim yenilenecektir. Ortada muhalefetin adayından mazbata alınmış da bizim adayımıza verilmiş gibi davranıyor. Böyle bir şey sözkonusu değil. Venedik Komisyonu'nun çeşitli raporlarında da seçimlerin nasıl yenileneceği, hangi şartların sözkonusu olması halinde bilgiler vardır. Biz başvurumuzun bu şartlara uyduğunu gördük, YSK da karar verdi. İslam, Türk, yabancı düşmanlığının en üst düzeye ulaştığı bir ülkenin Başbakanın kendisine bakması lazım.

"Müttefiklerden gereken saygıyı bekliyoruz"

Onların ne derece hassas olduklarını 15 Temmuz'daki suskunluklarından iyi biliyoruz. Bedeli ödenmiş gururlu demokrasiyi ülkemizin en büyük kazanımı, zenginliği olarak görüyoruz. Buna herhangi bir şekilde zarar verilmesi karşısında çok büyük bir hassasiyet duyuyoruz. Bu gururlu ve onurlu demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz. Müttefiklerimizden ve dışımızdaki dünyadan da aynı saygıyı bekliyoruz. Seçimlerde kapılarımızı açıyoruz, seçimleri izliyoruz. Her seferinde gösterdiğimiz kolaylıklardan dolayı teşekkür ederek ayrılıyorlar.

"CHP milletvekilinin darbe çağrısına sessiz kalmışlardır"

Bu geleneğin kullandığı kavramlara ve kodlara hakimiz. Bir CHP milletvekili darbe çağrısı yaptı. Ne CHP sözcüleri ne de genel başkanları tarafından kınanmış, uyarılmış değildir. Bir milletin iradesiyle seçilmiş yönetime karşı darbe çağrısı yapmak ahlaki ve siyasi olarak işlenebilecek en büyük suçtur. O kişinin alnında ömür boyu taşıyacağı bir leke olarak durur. CHP Genel Başkanı YSK hakimleri isimlendirerek hedef göstererek bir konuşma yaptı. Hatta soyadlarıyla dalga geçmeye kadar işi götürdü.

"23 Haziran'da berrak bir seçim sonucu ortaya çıkacak. Hep beraber kazananı selamlayacağız"

YSK özellikle yapılan itirazları değerlendiriyor. Tüm ilçelerde seçimlerin iptal edilmesiyle ilgili bir itiraz olmadı. Büyükşehir oylarını etkileyecek şekilde bu usülsüzlükler tespit edildiğinde ilçe seçimlerindeki seçim sonuçlarını etkilemeyecek düzeyde olduğu için de bu kararlar ortaya çıkıyor. YSK'nın gerekçeli kararını göreceğiz. Bütün bu yasayı çıkarırken de CHP'nin katkı verdiği 2018 yılında bu yasa çıktı. Bununla ilgili eksiklik tespit ettiğimiz zaman hemen önümüze 'bu itirazları niye yapıyorsunuz' deniyor. O zaman yasa çıkarmaya ne gerek var? İtiraz etmemiz bile adeta antidemokratik bulunuyor. 23 Haziran'da berrak bir seçim sonucu ortaya çıkacak. Hep beraber kazananı selamlayacağız.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin