Binali Yıldırım fabrika çalışanlarıyla bir araya geldi
Yıldırım, Sincan ilçesindeki bir fabrikayı ziyaretinin ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'de son 20 yılda ciddi anlamda büyümenin olduğunu belirtti.
Türkiye'nin istikrarlı büyüdüğünü dile getiren Yıldırım, "Terörün sona erdirilmesiyle beraber ülkenin her tarafında insanlar daha huzur, güven içinde yaşıyor. Ben evvelsi gün Siirt'teydim, Şırnak'taydım, Cizre'deydim. Orada bütün gün vatandaşlarla sohbet ettim. Cudi Dağı'ndan geçtim. Cudi Dağı'nda eskiden barut kokusu, ölüm korkusu vardı. Şimdi o Cudi Dağı'nda güller açmış, otlaklarda celepçiler sürülerini yayıyor, çadırlarını kurmuş." diye konuştu.
Terörün kol gezdiği yıllarda Cudi Dağı'nı tünellerle delip, viyadüklerle geçtiklerini söyleyen Yıldırım, eskiden teröristlerin gezdiği yolların şimdi insanların huzur içinde seyahat ettiği yerlere dönüştüğünü ifade etti.
"Gece gündüz demedik, çalıştık"
Kaybedilecek şeylerin değerinin kaybetmeden önce bilinmesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, "Kaybettikten sonra değerini bilseniz de bir daha getiremiyorsunuz. Şimdi adayın biri, 'Bahar gelecek.' diyor. Bahar geldi zaten. Sözle bu ülkenin bir yere gitmesi mümkün değil. Söz uçar eser kalır. 20 yıldır Recep Tayyip Erdoğan ve onun arkadaşları eserleriyle konuşuyor, sözleriyle değil." dedi.
Yıldırım, Türkiye'nin dört bir yanına yaptıkları yollarla, inşa ettikleri havalimanları ve hızlı trenlerle pek çok yere kısa sürede gidilebildiğini söyledi.
Hangi il olursa olsun, her yerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasının olduğunu kaydeden Yıldırım, "Gece gündüz demedik, çalıştık, çabaladık. Dedik ki, 'Elde var, biz de niye yok?' Benim insanım yurt dışından gelince başını eğer, mahcubiyetini gösterir. Yollar, hava yolu, demir yolları hastaneleri sıkıntılı. Ama şimdi Edirne'den girdiği zaman gururlanıyor. Benim ülkem yaşadığım ülkelerden daha iyi, bu çok büyük bir şey." ifadelerini kullandı.
"Ayrılmak yok, bölünmek yok"
Kazanımlara sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bir tanesi bugün paylaşım yapmış. Eski adı HDP, yeni adı Yeşil Sol. Rengini değiştirince cibilliyeti değişir mi, değişmez. Diyor ki, 'Kürdistan'a özgürlük mutlaka gelecek. Güneyde var, Türkiye'de değil. Güneyden kastettiği Kuzey Irak, Barzani yönetimi. 'Türkiye'ye de gelecek, bu seçimden sonra bunu gerçekleştireceğiz çünkü bizim anlaşmamız böyle.' diyor. Bu hakkı size kim veriyor? Bu bayrak için binlerce şehit veren bu millet size, bir karış toprağı bölmenize izin verir mi? Dedelerimiz bedel ödedi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bedel ödedi. Bize emanet ettiler, biz de gelecek kuşaklara tek bir çakıl taşına zarar gelmeden devretmek gibi sorumluluğumuz var. Bir, iri, diri, kardeş olacağız. Ay yıldızlı al bayrağımızın altında birlikte yaşayacağız. Başka bu işin yolu yok. Ayrılmak yok, bölünmek yok. Bölünürsek parçalanırız. Bir olursak, dirlik oluruz, ayakta kalırız."
AK Parti'nin 15 seçimi geride bıraktığını, her seferinde vatandaşların desteğini artırdığını söyleyen Yıldırım, bu seçimin diğer seçimlerden farklı olduğunu belirtti.
Bu seçimde işin içine dışarıdakilerin de girdiğini ifade eden Yıldırım, "Amerika Başkanı, '2023'ün en önemli seçimi.' diyor. Sen kendi işine, kendi seçimine bak. Avrupa'dakiler, orada ileri gelen mecmualar yatıp kalkıp koro halinde 'Tayyip Erdoğan gitmeli.' diyor. Size ne kardeşim. Tayyip Erdoğan'ın gitmesine, gitmemesine bu millet karar verecek. Bizim işimize niye burnunuzu sokuyorsunuz?" diye konuştu.
Millet İttifakı'nın, cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ismini 21 ayda açıkladıklarını kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Şimdi aday belirlemek için 21 ay toplanıp dağılanlar, kazara iş başına gelseler bu işlere bir konuda, bir acil durumda nasıl karar verecekler? Her kafadan bir ses geliyor. Nasıl karar alacaklar? Ben bunlara Millet İttifakı değil, menfaat ittifakı diyorum. Kızıyor, niye kızıyorsunuz kardeşim? Menfaat ittifakı, bal gibi de menfaat ittifakı. Niye? Daha seçim yok, kadro dağıtıyor, sana cumhurbaşkanlığı, sana cumhurbaşkanı yardımcılığı, sana yardımcılık. 5 tane dağıttılar, her bir ittifak ortağına. Yetmedi, iki belediye başkanı var. Daha önlerindeki iş duruyor, şehrin işlerini daha yapmamışlar. Oradan diyor ki Kandil, FETÖ'cüler, 'Bizi de unutmayın. Biz de sizi destekliyoruz, biz de isteriz.'"
Öncelik enflasyonu tek haneye indirmek
Yapılacak seçimlere terörün bulaştığını, terör örgütlerinin gölgesinin düştüğünü dile getiren Yıldırım, bu nedenle seçimlerin daha önemli hale geldiğini vurguladı.
Yıldırım, seçim sonucuyla gerek terör örgütlerine gerekse de Türkiye'nin işine burnunu sokan, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'yi işgal eden emperyalist ülkelere karşı önemli bir çıkış yapılarak ders verileceğini belirtti.
Türkiye Yüzyılı'na yeni hedeflerle gideceklerini söyleyen Yıldırım, önceliklerinin bir an önce haksız servet transferine neden olan enflasyonu tek haneye indirmek olduğunu bildirdi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.