'AİHM Ermenistan'ın sözcülüğünü yapıyor'
NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA
MÜSLÜMANLARIN YAŞAM HAKKINI GÖRMEZDEN GELİYOR
Srebrenitsa Soykırımını görmezden geldiğini ve Yunanistan’ın
mülteci botlarını batırması konusunda sessiz kaldığını söylediği AİHM’nin
verdiği bu karar ile meşruiyetinin sorgulanacağını dile getiren Bakan Gül, “Bu
tür kararlar alan AİHM, insan hakları mahkemesi olarak aldığı tüm kararların
sorgulanmasına neden olacaktır. Müslüman, Türk, Kürt ya da Afrikalı olanların
yaşam hakkını yok sadece sizin mi yaşam hakkınız var? Hukuk, temeli olmayan
karar veremez” şeklinde konuştu.
AB RAPORLARI
GERÇEKDIŞI
Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı 2020 Türkiye İlerleme
Raporu’ndaki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Bakan Gül, yapılan
eleştirilen gerçekten uzak olduğunu ve
her birine cevap verileceğini söyledi.
Adalet
Bakanı Abdülhamit Gül, Milat Gazetesi Ankara Temsilciliğini ziyaret etti.
Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan Anadolu Sohbetlerine konuk olan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, toplantı sonrasında gazetemizin Ankara Temsiliciğinde ziyarette bulundu. Ankara basınına yargıdaki gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Bakan Gül; TBMM’de, yeni yasama yılında yargıyla ilgili birçok yeni düzenlemenin görüşüleceğini söyledi. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün gündem ilişkin açıklamalarından satır başları şu şekilde:
AB Raporu Gerçeği
Yansıtmıyor
Avrupa Birliği Komisyonu’nun Birliğin genişleme politikası
bağlamında yıllık olarak yayımladığı 2020 Türkiye İlerleme Raporunda yargı ile
ilgili yapılan eleştirileri kabul etmeyen Adalet Bakanı Gül, yapılan
eleştirilen gerçekten uzak olduğunu ve
her birine cevap verileceğini söyledi. Bakan Gül, “Sürekli reform iradesini çok
güçlü bir şekilde ortaya koyma bir zarurettir. TBMM’nin yeni yasama yılında da bu
reform iradesine devam edilecektir. Yargının, vesayetin ve egemen güçlerin
aparatı olarak kullanıldığı dönemler unutulmamalı. Bu ülkede daha önceki
dönemlerde hukuka, yargıya yakışmayacak hadiseler yaşandı. Türkiye, ‘Şu masada
devlet yönetiliyor’ anlayışından dolayı çok şey kaybetti. Kurumların yerine
karar verme anlayışı vardı. AK Parti bunlarla macadele etti. Ama bugün için çok
önemli kazanımlar elde edildi. Türk milleti adına karar veren yargı milletin
bekletilerine sırt çeviremez. Artık milleten iradesini anlamayan hiçbir güç bu
ülkeyi yönetemeyecek.” ifadesini kullandı.
Reformlar Yargıya
Güveni Artırdı
Demokrasilerde tek süper gücün hukuk olduğunu vurgulayan
Bakan Gül, “Ölçüsüz göz altılar Türkiye’ye çok şeyler yaşattı. Demokraside
süper güç yoktur. Demokraside Demokraside sadece millete dayanan yetki vardır. Demokrasi
ve hukuk sınırları herkesi bağlar. Millet adliyenin kapısına geldiği zaman;
‘Burada adalete ulaşacağım’ algısında olması çok önemli. Ölçülülük ve hukuka
güven çok değerli anlayışlardır. Hukuk popüler gündemin bir apartı değildir.
Yapılan bu reformların kağıt üzerinde kalmasının anlamı yok. Elbette
uygulanacaktır. Yargının, FETÖ iltisakı ile iftira atmasının neden olanların önüne
geçilmeli. FETÖ bir terör örgütüdür ancak FETÖcülük bir zihniyettir ve bu
zihniyet ile mücadele edilmelidir. Amirlerinden değil abilerinden emir alan
anlayışı hiçbir demokrasi kabul etmez. Son dönemde savcı ve hakimlerın eksik
kararları olabilir ama kararlar Pensilvanya’ya bakarak değil anayasaya bakarak
kararı alındı. Yargı reformu bu manada güven artırıcı bir adım oldu.” diye
konuştu.
Yargıya Sosyal Medya Müdahalesi
Son dönemlerde sosyal medya başta olmak üzerinden birçok
platform üzerinden yargının yönlendirilmeye çalışıldığını ifade eden Bakan Gül
şunları söyledi: “Yargı gündelik siyasal rekabetin konusu olmamalı. Yargı
uyuşmazlıkları sona erdiren çok önemli bir hakemlik kurumudur. Eğer bunu
yaparsak ülkeye yazık ederiz. Herkes bir haber görüyor. Sonra hemen çağrıda
bulunuyor. Adalet Bakanı, savcı mı; Adalet Bakanı yargı mı? Savcı’nın topladığı
delilleri bilmeden, dosya oluşmadan toplumsal bir kanaat oluşturulmaya
çalışılıyor. Varsa bir eksiklik bunun her türlü bir mekanizması var. Sosyal
medya bilgilenme anlamında çok öenmli bir mecra. İnsan onuruna, saygıya,
mahremiyete zarar vermediği sürece orada çıkan video delil olarak savcılara
yardımcı da oluyor. Olay yaşandıktan sonra bir süreç var. Önce kolluk gücü
gidecek tespik yapacak. Sonra savcıya intikal edecek ondan sonra savcı devreye girecek.
Delil toplayacak dosya oluşacak. Eski mevzuatımızında infile neden olan olaylar
tutuklanma sebebiydi. Ak Parti iktidara gelmeden önce tutuklanma oranlarının
yüksekliğinden dolayı şikâyetler ediliyordu. Yüzde 41 olan tutuklanma oranı AK
Parti döneminde yapılan reformlar ile yüzde 16,8’e düştü.”
6-8 Ekim Olayı Tutuklamaları
6-8 ekimle olaylarında çok büyük vahşet yaşandığını belirten
Bakan Gül, “Bu siyasetin bölgeye vermiş olduğu zararı hepimiz çok iyi
biliyoruz. Soruşturm sürüyor. Her kesimin yargıya yönelik yargısız infaz
yaptığı yer yer karşılaştığımız bir durum. Savcılık soruşturmayı gizli yürütür.
Savcının sonuca varması için müsaade edilmeli. Zamana yayıldığı için bu arada
herkes hikayesini yazıyor. İddianameye bakınca savcının aslında tüm
eleştirileri haksız bırakcak işler yaptığı görülüyor. Sonucu beklemek
gerikiyor.” şeklinde konuştu.
Tuma Çelik’in
Yargılaması
Taciz suçlaması nedeniyle HDP’nin de ihraç ettiği Mardin
Milletvekili Tuma Çelik’in TBMM’de yasama dokunulmazlığının kaldırılması
konusundaki yapılan işlemi takdirle karşılayan Bakan Gül, yargı sürecinin devam
ettiğini söyleyerek, “Meclis’in bu konudak duruşu önemli. Bir farkındalık ve
caydırıcılık olarak devam ediyor. Mevcut delillere göre mahmeke bir karar
verecektir. Avukat meslektaşımız da cok güzel bir süreç takip etti. Yargısal
bir süreç olrak Meclis de önemli bir tutum sergilemiştir.“ diye konuştu.
Bahçeli’nin AYM
Önerisi
Bakan Gül, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi
ile ilgili değerlendirmelerine de değinerek, “Jüri sistemi de dâhil her şey
konuşulabilir. Hiçbirisi değişmez şeyler değil. Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre
hepsi mümkün. Mesele Türkiye’nin sorunlarını çözmek. Anayasa Mahkemesinin
verdiği bazı kararlar dâhil katılmadığımız bir çok nokta var. Yargının da kamusal
eleştiriye açık olması gerekiyor. Gerekçeleri ile kamuoyunu tatmin etmesi
gerekir. Bu Anayasa Mahkemesinin tanınmaması yaklaşımı doğurmaz. Eksiklerinin
giderilmesi noktasında çalışılmalı. Yüce Divan’ın Yargıtay’a verilmesi konusu
da dâhil birçok konu anayasa değişikliği döneminde konuşuldu. Yine de
konuşulabilir. Bireysel başvurular çok fazla bunlar için belki başka bir daire
kurulması gerekebilir. Anayasa Mahkemesinin parti kapatma ve başörtüsü gibi
kararlarıyla özgürlükleri artırdığına da şahit olduk. Son tahlilde kararlar
bağlayıcıdır ve herkesi bağlar.” açıklamasını yaptı.
AİHM’nin Ermenistan
Kararı
Ermenistan'ın dolaylı yoldan Dağlık Karabağ çatışmasına
katıldığı iddiasıyla Türkiye için istediği "geçici tedbir"
başvurusunu kabul eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına sert
çıkan Bakan Gül verilen kararın siyasi olduğunu söyledi. Bakan Gül, “Ülkemizden
bilgi alınmadan bir karar veriliyor. Tedbir kararı baki olmuş değil. Alelacele
adeta Ermenistan’ın gazete küpürleriyle vermiş oldugu bir karar. AİHM gibi bir kurumun
böyle bir karar vermesi hazmedilir bir şey değil. AİHM, uluslararası siyasi bir
kurum olmadığını hatırlaması gerekiyor. Bir siyasi denetim mekanizması değil.
AİHM’in Ermenistan’ın tezleri doğrultusunda verdiği kararın hiçbir saygınlığı
yoktur. Bu tür kararlar alan AİHM, insan hakları mahkemesi olarak aldığı tüm
kararların sorgulanmasına neden olacaktır. Eğer gerçekten bir insan hakları
mahkemesi olsaydı Bosna Hersek’teki Srebrenitsa Soykırımı hakkında karar
verirdi. Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de, Ege’de mültecilerin botlarını batırması
hakkında karar verirdi. Müslüman, Türk, Kürt ya da Afrikalı olanların yaşam
hakkını yok sadece sizin mi yaşam hakkınzı var? Hukuk, temeli olmayan karar
veremez.” ifadelerini kullandı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.