Dolar (USD)
34.69
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2956.11
BIST 100
9652
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Ahiret inancının insana kazandırdıkları

Ahiret dünyadan sonra gidilecek son ve asıl mekanımızdır. Ebedi alemin adıdır. Ahirete inanmak İmanın şartlarındandır. Ahirete inanmanın dünyada da faydaları vardır. Ahirete inanmak insana neler kazandırır? Sizin için araştırdık. Ahirete inanmanın kazanımlarını bu yazımızda bulabilirsiniz. İşte Ahiret inancının insana kazandırdıkları....
Ahiret inancının insana kazandırdıkları
27 Mart 2019 13:25:00
Ahiret dünyadan sonra gidilecek son ve asıl mekanımızdır. Ebedi alemin adıdır. Ahirete inanmak İmanın şartlarındandır. Ahirete inanmanın dünyada da faydaları vardır. Ahirete inanmak insana neler kazandırır? Sizin için araştırdık. Ahirete inanmanın kazanımlarını bu yazımızda bulabilirsiniz. İşte Ahiret inancının insana kazandırdıkları....

Ahiret dünyadan sonra gidilecek son ve asıl mekanımızdır. Ebedi alemin adıdır. Ahirete inanmak İmanın şartlarındandır. Ahirete inanmanın dünyada da faydaları vardır. Ahirete inanmak insana neler kazandırır? Sizin için araştırdık. Ahirete inanmanın kazanımlarını bu yazımızda bulabilirsiniz. İşte Ahiret inancının insana kazandırdıkları....

Yüce Allah insanı, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, hayır ile şerri ayırt eden ve seçen bir varlık olarak yaratmış, bu seçiminden dolayı da sorumlu tutmuştur. İnsanın belli davranışlarından sorumlu olması bu sorumluluğunun karşılığını göreceği bir hayatı ve yurdu gerekli kılmaktadır.

1. Kişiyi Kendisiyle Barıştırır - Ahirete iman eden kişi; ölümü bir son olarak görmez. Bilakis, ölüm bir başlangıçtır. Ebediyete giden yolun başlangıcıdır. Ahiret inancı zayıf olan kişiler sürekli ölüm korkusuyla yaşarlar. Bir gün ölüp gideceğini, her şeyin biteceğini, sahip olduklarını yitireceğini düşünerek dünya hayatında mutsuz olurlar. Bu dünyadaki nimetlerinin farkında olmadan yaşarlar. Allah’ın bu dünyada bize sunduklarını, bu dünyada ki amacımızın ne olduğunu bilerek yaşayan insan, edebi mutluluğun onu beklediğini bilerek bu dünyada yaşayandır. Bu şekilde yaşayan kişi tatmin olabilmeyi başarır ve kendisiyle barışık bir şekilde ahirete hazırlanır. Ahiret hayatını unutup sadece bu dünya için yaşayanlar ölümü bir yok oluş olarak görür ve hayatı kendine zorlaştırır. Bu zorluklarla beraber kalbi de tahrip olur bedeni de mutsuz bir insan olup çıkar.

2. Hayatı Kontrollü Yaşamayı Sağlar - Ahiret gününe iman eden kişi; bu dünyadaki fiillerine dikkate ederek yaşar. Hesap günü küçük, büyük tüm amellerin sorgulanacağını bilen kişi amellerinin karşılığında ceza ya da mükafat alacağını bilir. Bunu bilerek yaşamakta kişiye daha kontrollü yaşamayı öğretir. “Kul kıyamet günü dört şeyden sorulmadıkça ayakları oynamaz; Ömrünü nerede tükettiğindenİlmiyle nasıl amel ettiğindenMalını nerede kazanıp-harcadığındanGençliğini nerede geçirdiğinden(Tirmizi, Kıyamet:1) hadisi bu durumu çok net açıklamaktadır. Ahirette bu maddelerden ötürü hesaba çekileceğini bilen insan; malını, ömrünü, amellerini kısacası hayatını kontrollü yaşaması gerektiğini bilir ve bunu sağlamaya çalışır.

3. Davranışları Kontrol Altına Alır - Bir söz söylemeden, bir harekette bulunmadan önce yapacağımız bu fiilin sonucunun ahirette hesabını vereceğimizi düşünmeliyiz. İşlediğimiz amellerin bu dünya da kalacağını, nasıl olsa ölüp gideceğimizi düşünerek Allah’ın razı olmadığı hareketlerde bulunmamalıyız. Bu dünyadaki tüm amellerimizden ahirette sorgulanacağımız düşüncesiyle salih amellerde bulunmaya çaba göstermeliyiz. Bu dünyadaki her hareketimizin ahiret için ekilmiş bir tohum olduğunu düşünelim. Güzel, hayırlı işlerde bulunup salih ameller işleyerek sevap kazanmaya çalışmamız ahirete olan imanımızın göstergesidir. Allah’ın razı olmadığı fiiller de bulunarak günah işlemek, ahireti unutup bu dünyaya bağlanmış olmanın kanıtıdır. “Allah’ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur. O, süresi belirtilmiş bir yazıdır. Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz, kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz.” (Ali İmran 145. Ayet)

4. Toplumsal Fayda Sağlar - Ahlaki değerlere sahip çıkan ve dikkat eden, doğruluktan ödün vermeyen, saygı ve sevgi çerçevesinden ayrılmayan bir toplum istemez miyiz? Peki bunu sağlamak mümkün müdür? Ahirete iman edersek bu mümkün arkadaşlar. Herkes ahiret inancıyla hareket ederse kişiler arasında hoşgörü, barış, sevgi, saygı bağları güçlenir. Bu dünyadaki hayatımızın bir gün son bulacağını, ebedi bir hayatın bizi beklediğini ve bu hayatta dünyada ekdiğimiz tohumların meyvelerini alacağımızı düşünürsek böyle bir toplum olabilmek mümkün. Bunu düşünerek yaşayan kişiler başkalarına zarar vermekten çok faydalı olabilmeyi çabalar. Bu da toplum olarak iyileşmeyi sağlar.

5. Sabır ve Metanet Duygusunu Güçlendirir - Ahirete iman eden kişi, bu dünya da karşılaştığı zorluklara karşı sabırlı olması gerektiğini bilir. Bu dünyanın fani olduğunu bilen ve ve gerçek hayatın ahiret hayatı olduğunu bilen insan; hastalık, ölüm, haksızlık, iftira, yoksulluk gibi durumlar karşısında sabırla ve metanetle hareket eder. Çünkü bu haline sabırla şükrederse Allahu Teala’nın onu ahirette mükafatlandıracağını düşünür. Bu sebeple kişiler karşılaştığı zorluklar ve olumsuzluklar karşısında isyana düşmeden bunun da gelip geçici olduğunu düşünüp tevekkülü elden bırakmazlar. “Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.” (Nisa Suresi 74. Ayet)

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin