Dolar (USD)
34.12
Euro (EUR)
38.10
Gram Altın
2876.41
BIST 100
9900.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Afrika TADD'ında kardeşlik seferi

Türkiye'nin Afrikalı kardeşleriyle kucaklaşması mazlumlar için yeni bir umut kapısı oldu. Tüm Afrika'nın Dostları Derneği ekonomi, eğitim ve sağlık komisyonlarının yaptığı yardımlarla bir zamanlar batıya karşı Osmanlı'nın yanında olan Afrikalılarla gönül bağı kuruyor.
Afrika TADD'ında kardeşlik seferi
19 Mart 2016 11:31:00
Türkiye'nin Afrikalı kardeşleriyle kucaklaşması mazlumlar için yeni bir umut kapısı oldu. Tüm Afrika'nın Dostları Derneği ekonomi, eğitim ve sağlık komisyonlarının yaptığı yardımlarla bir zamanlar batıya karşı Osmanlı'nın yanında olan Afrikalılarla gönül bağı kuruyor.

İSMAİL ZELVİ

Türkiye'de birçok sivil toplum örgütü, Afrika'yla kurdukları gönül köprüsü ile mazlum milletlere yepyeni bir umut kapısı açtı.

Tüm Afrika'nın Dostları Derneği (TADD), eğitim, sağlık ve ekonomi alanındaki faaliyetleriyle Afrika'nın tarihi seyrini değiştirecek adımlar atıyor.

Müslümanları Hristiyanlaştırmaya çalışıyorlar

TADD Başkanı Dr. Bilgehan Güntekin, ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Brezilya gibi ülkelerin Afrika'da önemli faaliyetler yaptıklarını belirterek, "Onların faaliyetleri sürekli sömürme üzerine kurulmuş. Uganda'da 1900 yılların başında Hristiyan nüfus oranı % 3 iken, misyoner faaliyetlerle bu oran bugün % 70'lere çıkmış. Muazzam bir misyonerlik faaliyeti, insanları kimliklerinden özlerinden koparıyor. Yüzyılın başında Afrika'ya giren beyaz efendi o toprakları sömürmek için her şeyi yapıyor. Bizim topraklarımız niçin sömürülüyor. Diye düşünen insanlar ise bir anda terörist ilan ediliyor" dedi.

Gelecek Afrika Yüzyılı

Önümüzdeki Yüzyılın Afrika Yüzyılı olacağına vurgu yapan Güntekin, "Biz derneğimizle Türkiye'deki insanların Afrika olgusunu bilmelerini tanımalarını istiyoruz. Bir çok sivil toplum örgütümüz çalışıyor. Gayri safi milli hasılamıza göre yaptığımız yardımlarda dünya lideriyiz. Ülkelere göre yapılan yardımlarda ise ABD ve İngiltere'den sonra 3. Sıradayız. Afrika birçok imkanın olduğu bir kıta. Maalesef bu imkanlar batılılar tarafından yüzyıldır sömürülüyor. Önümüzdeki 10 yıl çok değerli 2015-2025 arasında Türkiye Afrika'da ciddi aktör olmak zorunda" şeklinde konuştu.

İyilikten doğan dernek

3 Şubat 2015 tarihinde kurulan Afrika'nın Dostları Derneği, Uganda, Çad ve Nijerya Başta olmak üzere Tüm Afrika'da faaliyetlerini yoğunlaştırıyor. Gönüllü doktorlarla birlikte Afrika'ya giden Dernek Başkanı Bilgehan Güntekin, "4 gün boyunca valizim gelmedi. Aynı kıyafetlerle çalıştım, yattım. Bizim önem verdiğimiz şeylerin ne kadar önemsiz olduğunu gördüm. Valizimdeki her şeyi bağışlayarak Türkiye'ye döndüm. Türkiye'deki dostlarımıza Afrika ile ilgili bir dernek kuracağımızı söylediğimde. Canı gönülden destek verdiler." Şeklinde konuştu.

AFRİKA KENDİNİ OSMANLI OLARAK GÖRDÜ

Osmanlı'nın bir Afro Avrasya devleti olduğunu belirten Dernek Yöneticisi Dr. İbrahim Ulusoy, ise, "Biz Afrika'yı diğer devletler gibi yüz yıl önce tanımadık. Yüzyıllardır Afrika ile ilişkilerimiz var. 750 yıllarında bir Türk devleti olan Tolunoğulları Devleti Afrika'da hüküm sürdü. Memlüklüler yine Afrika'da hüküm süren bir başka Türk Devletidir. 1500'lü yıllardan itibaren ise Afrika'da Osmanlı etkisi göründü. Afrikalılar Osmanlı bölgeden ayrılana kadar Osmanlı'yı kendi devleti olarak gördü. 1700'lü yıllarda Mali'de Timbuktu imparatorluğu var. Osmanlı buraya sürekli Açe üzerinde yardım gönderiyor. Doğu Afrika ülkelerinden Etiyopya'da Harar bölgesinde müzede bulunan bir mektup bunun en somut örneğidir. Arapça olarak yazılan mektupta Hararlı Bekir Muhammed, Osmanlı askerine yaptığı yardımın makbuzunda, "1 Riyal 18 kuruşu, Allah rızası için, cihatta bulunan Osmanlı askerine gönderiyorum. Allah kabul etsin. Amin. Hicri 1290" yazılmaktadır. Bu mektup Osmanlı ile Afrikalıların duygu bütünlüğünü çok iyi göstermektedir" şeklinde konuştu.

AFRİKA KAYNAKLARI AVRUPA'YA AKIYOR

Afrika'ya ekilen her tohumun mutlaka meyve vereceğini söyleyen Dr. İbrahim Ulusoy, "Afrikalılar bizi Osmanlının devamı olarak görüyor. Yaptığımız hizmetler devletimiz, milletimiz ve Afrikalı kardeşlerimizin geleceği için çok önemli. Şu anda 5 bin Afrikalı kardeşimiz Türkiye'de okuyor. Biz onları birer Türkiye dostu olarak görüyor ve sorunlarının çözülmesi için destek olmaya çalışıyoruz. Yeraltı kaynakları çok zengin. Dünyanın yüz ölçümü bakımından 2. Büyük kıtası, nüfus yoğunluğu çok büyük. Bu zenginlik içinde sefaleti yaşıyorlar. Afrika üzerinde büyük bir algı operasyonu var. Yerin 10 metre altında su çıkıyor ama, sağlıklı suya Afrikalı ulaştırılmıyor. Tarım için su bulunamıyor. Elmas, ve petrol yataklarına rağmen bu zenginlikler Afrikalıya verilmiyor. Sadece Fransa'nın Afrika sömürgelerinden kazandığı para yıllık 500 milyar dolar. Almanya, Belçika, Fransa ekonomilerini sömürgelerden aldıkları kaynaklarla güçlendiriyorlar " Dedi.

Batılıların Afrikalıları sürekli köle olarak gördüğüne değinen Dr. Ulusoy, "Afrika'da çok değişik hikayelerle karşılaşıyoruz. Biz Müslümanız dediğimizde, beyazlar Müslüman olur mu diye soruyorlar. Belli yaşın üstündekiler Osmanlı'yı arıyor. Biz şunları yapacağız dediğimizde peki bizden ne alacaksınız diye soruyorlar. Beyaz efendi Afrikalıyı çalıştırmış, akşam bir somon vermiş, ben sana büyük bir somon veriyorum küçücük bir taş (elmas) alıyorum diye yıllar yılı kandırmış. Biz sömürgeye değil, biz hizmet etmeye gidiyoruz. İnsan oldukları için, biz onlara Müslüman kardeşliğini götürüyoruz. Uganda da yapmış olduğumuz hizmetlerde Hristiyan Müslüman ayırt etmedik. Çünkü bizim dinimiz bunu emrediyor." Diye konuştu.

TÜRKİYE AFRİKADA

Dr. Ulusoy, ekonomi komisyonunun MÜSİAD, Eğitim ve Sağlık komisyonlarının TİKA ile ortak projeler yürüttüğünü vurgulayarak, "Bu işin içine ne kadar şirketimizi, insanımızı sokarsak o kadar iyi olur. Biz insanlara sürekli olarak bir şey vermeyeceğiz. Balık tutmayı da öğreteceğiz. Tıp alanlarında, diğer alanlarda eğitim faaliyetlerimiz olacak. İnşallah Çad'da mikro cerrahi ile ilgili işbirliğimiz olacak. Ordan bazı cerrah arkadaşlarımızı getireceğiz. Orda bu operasyonu yapmalarına destek olacağız. Müsiad vasıtasıyla biz oraya işadamlarımızı götürüp iş yapmalarını sağlayacağız. Bakir olan her türlü hizmete aç olan, sömürülen ama her şekilde hizmetin götürüleceği noktalar var. Çad'a gittik, Nijer'e gittik, Uganda'ya gittik, İnşallah Mayıs ayında Uganda'ya bir sağlık organizasyonuyla gideceğiz.Sağlık organizasyonu ve diğer organizasyonlarda TİKA ile birlikte çalışıyoruz. Allah razı olsun. Dünya'nın her tarafında, balkanlarda, Ortadoğu da orta asyada, Afrika'da her türlü desteği, cumhurbaşkanımız, başbakanımız çalışıyorlar. Onlar büyük destek oluyor." Şeklinde konuştu.

Türk Hava Yolları'nın Afrika seferlerinin bağları çok güçlendirdiğini dile getiren Dr. Ulusoy, "2002'de karşılıklı gidip gelen yolcu sayısı 150 bin idi. Şimdi 2 milyonu geçti. Biz Afrika'ya gidip 10-15 gün kalıyoruz. Burdan gittiğimizde 10 günlük aktif çalışma süresinin 2 günü yolda geçti, 8 günlük çalışma süremiz vardı. Bu süre içersinde yaklaşık 3 bin 800 muayene, 500'e yakın sünnet, 600 ultrason, 600 küsür diş çekimi, diş muayenesi, 114 ameliyat. Ameliyatlarımız küçük ameliyat değil. Büyük ameliyat. Büyük bir enerji ve sinerji ile çalıştık. İnşallah Mayıs ayında yine gideceğiz 10 günlük bir çalışma süremiz olacak.

AYYILDIZ TADD'INDA AFRİKA

Dr. Ulusoy, çalışmalar kapsamında, Ramazan'da Uganda ve Nijer'de 10 binlerce kişiye iftar verdiklerini, Kurban organizasyonu düzenlediklerini, su kuyuları açtıklarını, keçi kardeşliği projesi kapsamında her aileye keçi vererek onları hayata bağladıklarını, belirterek sözlerini şöyle sürdürdü, "yetimhanelerdeki Müslüman çocuklara yönelik organizasyonlar yapıyoruz. Sloganımız Allah ağzımızın TADD'ını bozmasın, amacımız bayrağımızı Afrika semalarında dalgalandırmak, Ayyıldızın TADD'ında Afrika'da olacağız. Ayyıldızın TADD'ında Uganda'daydık, Nijer'de idik, Çad'da idik, inşallah bu yıl Uganda ve Çad'da olacağız. Geçen yıl 5 bin Afrikalıya dokunduk. Bu yıl hedefimiz en az 5 bin Afrikalıya daha dokunmaktır.

AFRİKA'YA ALGI OPERASYONU

Gönülleri kalpleri tertemiz, bembeyaz, hizmete aç, hizmet görmeyi hak eden insanlar, inşallah biz bunu gerçekleştireceğiz. Bunlar stratejik güzel planlar. 13 tane büyük elçimiz vardı. Şu an 40 tane oldu. Cumhurbaşkanı, Başbakanımızdan Allah razı olsun. Öğrenciler, ortaklarımız, partnerlerimiz olacaklar. Gelmişler Türkçe öğrenmişleri, Arapça, İngilizce Fransızcaları var. İşadamlarımızı sürekli motive etmeye çalışıyoruz. Sağlık bizim işimiz. Sağlıklı arkadaşlarımızı yüreklendiriyoruz. Ebola diye bir şey çıktı, bunun suni bir şey olduğunu düşünüyorum. Bir ara çıktı bitti. Bir ebe kurtulmuş Sayın obama açıkladı. Bunlar bana çok şüpheli geliyor. Buraya seyahat etmesinler, Afrikaya fazla gitmesinler. Bir problem olsa, sayın cumhurbaşkanı gitmez. En büyük problem sıtmadır. Allah vermesin yakalanırsanız 3 gün ilacını alırsınız geçer gider. Sıtma olup çalışan, sağlık kampında işini bırakmayan çok arkadaşlarımız var. Gümrük ve havaalanı çıkışlarında aşı yapılıyor. Afrikaya seyahatta korkulacak bir şey yok. Biz Afrika'da iken her hangi bir virüs bize bulaşmıyor.