Afetle ilgili bilinçlendirmeyi misyon edindik
Söyleşi: Özlem Doğan
Türkiye, 6 Şubat’ta art arda gerçekleşen iki büyük deprem felaketiyle sarsıldı. Afetten etkilenen 11 şehrimizde depremzedelerin yardımına devlet kurumlarıyla birlikte STK ve dernekler de koştu. Bilhassa İslami dernekler bir yandan arama kurtarma çalışmalarına katılırken diğer yandan da vatandaşlara, personele, gönüllülere gece gündüz yemek dağıttı, ihtiyaçlarını karşılamak için seferber oldu. Başta depremin 2. gününden itibaren bulunduğum Adıyaman olmak üzere depremden zarar gören tüm şehirlerimizde canla başla çalıştığına bizzat şahit olduğum Beşir Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyesi Birol Eken’le ‘asrın felaketini’ konuştuk.
6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem felaketini nasıl haber aldınız?
Depremin meydana geldiği gece İstanbul’da kar yağışı vardı. AFAD koordinasyonunda çalışan Beşir Derneği ekipleri İstanbul’da yolların olası kapanması durumunda vatandaşlara battaniye, çay, çorba ikramı için kar nöbeti tutuyordu. Saat 4:19’da beni deprem bölgesinde rahatsızlanıp rahmetli olan afet lojistik müdürümüz Metin Doruklu aradı. Kahramanmaraş’ta 7.7 büyüklüğünde bir deprem olduğunu ve hızlı bir şekilde aksiyon almamız gerektiğini söyledi. Ben derneğin yurt dışı yardımlar koordinatörlüğünü de yürütüyorum. Kilis’teki Suriye lojistik depomuzdaki arkadaşlarımızı aktif ettik. Oradaki arama kurtarma ve beslenme malzemelerimizi alarak arkadaşlarımızın Kahramanmaraş’a gitmesini organize ettik.
İki saat geçmeden yola çıktık
Siz deprem bölgesine zaman ulaştınız?
Biz de kriz masasını oluşturmak için Pendik’teki genel merkeze geçtik. Saat 6:30’da uydu haberleşme cihazımız, arama kurtarma ekipmanlarımız ve personellerimizle birlikte İstanbul’dan Kahramanmaraş’a doğru yola çıktık. Türkiye’de 15 bölgede bölge müdürlüğümüz var. Tüm bölge müdürlüklerine de Maraş’a hızlı bir şekilde intikal etme bilgilendirilmesi yapıldı. Bizim gibi Muş’tan, Trabzon’dan, Kayseri’den, Ankara’dan, Bursa’dan, İzmir’den bölge müdürlerimiz ve personelimiz de Kahramanmaraş’a doğru yola çıktı.
Türkiye’nin her şehrinden yardım için yola çıkan araçların yanı sıra depremin de oluşturduğu hasarlardan ötürü ulaşım zorlukları yaşandı. Siz de ulaşımda sorun yaşadınız mı?
Ana yollarda, özellikle Nurdağı tarafında ciddi sıkıntılar vardı. Tali yollardan alternatif rota çizerek, Maraş’a Bahçe ve Türkoğlu tarafından giriş yaptık. İstanbul ekibi olarak ancak 16 saat sonra varabildik ama yakın bölgelerdeki ekiplerimiz ve depreme Osmaniye’de yakalanan genel başkanımız depremden yaklaşık 2-4 saat içinde Kahramanmaraş’taydı.
"Asrın felaketi'ni" gözümüzle gördük
Felaketin boyutlarını ilk gördüğünüzde neler düşündünüz?
Dernek olarak daha önce bulunduğumuz tüm deprem, sel ve yangınlar Kahramanmaraş’ta gördüğümüz manzaranın yanında çok hafif kaldı. Örneğin İzmir depreminde de bölgedeydik ama Kahramanmaraş’taki yıkımı görünce gerçekten asrın felaketi nitelendirmesinin doğruluğuna şahit olduk. Şehre girer girmez 12 Şubat’taki koordinasyon merkezimize gittik. Ekiplerimiz Trabzon Caddesinde aktif olarak çalışmalarını sürdürüyorlardı. Vakit kaybetmeden Osman Sayın Spor Salonunda beslenme hizmeti noktasında mobil aşevimizi konuşlandırdık. Arama kurtarma ekiplerimiz de enkazlarda çalışmaya başlamışlardı.
Arama kurtarma ekibi olarak sahada başka hangi kurum ve ekiplerle karşılaştınız?
Kahramanmaraş’ta büyük bir felaket vardı. Sağ kurtulanlar diğer insanlara yardım etmekle uğraşıyordu. Sahaya gittiğimizde AFAD da askerimiz de polisimiz de STK’larımız da oradaydı, herkes canhıraş şekilde çalışıyordu. İnsanlar enkaz başında annesinin, babasının, evladının sağ olarak çıkmasını bekliyordu. Maraş’tan sonra İskenderun’da görevlendirildim. Profesyonel ekiple 8 gün boyunca İskenderun’da arama kurtarma ekipleriyle faaliyetlerin başında bulundum. Vatandaş bir enkazdan anne ve çocuğunu çıkarmaya çalışıyordu. Hemen desteğe başladık. Ne yazık ki ailenin cansız bedenleriyle karşılaştık, o manzara beni çok etkiledi.
Motivasyonumuz Allah'ın rızası
Afet bölgelerindeki özverili çalışmalarıyla büyük takdir toplayan Beşir Derneğinin motivasyonu ve misyonunu nasıl tanımlıyorsunuz?
Beşir Derneği’nin motivasyonu isminden kaynaklanıyor çünkü ‘Beşir’ müjdeleyici olmak anlamına geliyor. Bu minvalde gönüllülerimizin tamamı bu işi Allah rızası için yapıyorlar, hiçbir beklentileri yok. 5000 kişiden fazla personelimiz gönüllülerimiz sahada çalıştı. Hala da ramazan vesilesiyle ve iyileştirme psikososyal destek hizmetlerimizle sahadayız. Ben yaklaşık 40 gün kadar bölgedeydim. Orada 40 gün boyunca ailesini, işini bırakıp devam eden gönüllülerimiz de vardı. Hem Allah rızası için hem de milletimizin, devletimizin, insanımızın birbirine yardımcısı olması gerektiği bilinciyle hareket ediyorlar. Bu herhalde bizim ülkemizde böyledir diye düşünüyorum.
Beşir Derneği arama kurtarma faaliyetlerinde nasıl bir yol izledi?
98 lokasyonda 630 kişiden fazla profesyonel arama kurtarma ekibimizle 127 kişiyi canlı olarak çıkardık. Eş zamanlı olarak İyileştirme ve psikososyal destek hizmeti de veriyoruz. Gönüllü ekiplerimizle de AFAD üzerinden gönüllülerimize eğitim aldırıyoruz. Biz reklam yapmayan, doğal bir şekilde çalışan bir derneğiz, orada bulunduğumuz sürece halktan büyük teveccüh gördük. Depremzedelerden dua aldık. Bu da bizi çok mutlu etti.
Afet bilinçlendirme misyonumuz
Olası İstanbul depremi için çalışmalarınız var mı?
11 ilin tamamında aktif görev aldık. Öncelikli olarak İstanbul’la ilgili bir durum bekliyorduk. AFAD öncülüğünde tüm STK’larla birlikte aylık toplantılarda İstanbul afet müdahale planları üzerinde çalışıyorduk ama Maraş’ta deprem oldu. Şimdi hız kesmeden, çalışmalarımızı durdurmadan İstanbul için çalışıyoruz. Bu depremle gönüllülerimiz daha da bilinçlendi, tecrübeyle bilinçlendiler. Her haneyi, her evi deprem, yangın sel noktasında bilinçlendirmeliyiz. Biz bunu kendimize misyon belirliyoruz. Bir afetle müdahale için her evin içinde bilinçlendirme gerektiğini düşünüyoruz. AFAD’ımızın online bilinçlendirme eğitimleriyle yapıp akabinde de profesyonel arama kurtarma ekiplerini artıracak çalışmalarımızı devam ettireceğiz.
Depremde arama kurtarma çalışmalarında insan gücü kadar önemli olan sizce nedir?
Araç, gereç, teçhizat ve teknoloji noktasında kendimizi geliştireceğiz. Yaptığımız işte teknolojinin önemini bir kez daha anlamış olduk. Teknolojiyi kullanabilmenin bir kişiyi daha hayata tutundurabilmek adına çok önemli olduğunu gördük. Bunları tabii ki hızlandıracağız. Hem devletimiz hem STK’larımız bu büyük afete rağmen yine de iyi müdahale ettiler ama daha da hazırlıklı olmayız, bunun için çalışmalarımızı devam ettireceğiz.
İşimizi yapmaya devam edeceğiz
İslam karşıtı duruşuyla bilinen muhalif medya çocuklar üzerinden afet bölgelerinde gece gündüz çalışan Beşir Derneği ile alakalı iftira kampanyası başlattı. Bu kasıtlı haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yaptığımız iş ortada. Birileri iyi iş yaparken birileri de bu iyi işi karalamaya çalışıyor. Biz kendi işimizi yapmaya devam edeceğiz, bu yönden herhangi bir sıkıntımız yok elhamdülillah. Yaptığımız işten çok memnunuz ve gözümüz arkada değil. Menzil de Beşir Derneği de Semerkand Vakfı da hizmetleriyle yıllardır bilinen kurumlar. Bu tarz asılsız haberlere itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Hem ülkemizde hem mazlum coğrafyalardayız
Beşir Derneği ne zaman faaliyete başladı?
Derneğimiz 2011 yılında kuruldu. Van depremi faaliyet başlangıcımız oldu, bir afetle başladı. Sonrasında sosyal hizmet üzerine inşa edilmesi düşünülen derneğimiz kendisini sosyal yardımın içinde bulundu. Neredeyse kuruluşundan beri içerisindeyim. Somali’deki kıtlık, Açe, tsunamiler, Bangladeş, Arakan kampları, Afganistan’dan Pakistan’a kadar birçok lokasyonda da uluslararası faaliyetlerimiz var. Sosyal yardım menşeli kurulmuş bir derneğiz. Bakanlar kurulunca kamu yararına çalışan dernek statüsündeyiz. Ramazan, kurban gibi dönemsel yardımlarımızı ülkemizle birlikte mazlum coğrafyalarda da yürütüyoruz. Bununla birlikte eğitim faaliyetlerimizi de sürdürüyoruz. Ayrıca ülkemiz deprem kuşağında olduğu için arama kurtarma iyileştirme çalışmaları da ana faaliyet alanlarımızdan biri haline dönüştü. Bu çalışmalarımızı artırarak devam ettireceğiz.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.