Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Af teklifi adaletli olmalı

MHP tarafından TBMM''ye gönderilen af teklifine ilişkin hukukçular kritik uyarılarda bulundu. Hukukçular, yasal düzenlemenin kapsamının toplumda adalet algısını etkilememesi gerektiğini vurgulayarak, tartışmaların uzamasının yargıya zarar verdiğine dikkat çekti.
Af teklifi adaletli olmalı
28 Eylül 2018 15:00:00
MHP tarafından TBMM''ye gönderilen af teklifine ilişkin hukukçular kritik uyarılarda bulundu. Hukukçular, yasal düzenlemenin kapsamının toplumda adalet algısını etkilememesi gerektiğini vurgulayarak, tartışmaların uzamasının yargıya zarar verdiğine dikkat çekti.

Ezgi ÇelikAnkara

MHP'nin Meclis'e gönderdiği ve 162 bin 989 hükümlü ve tutukluyu kapsayan af teklifini hukukçular MİLAT’a değerlendirdi. Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Avukat Necati Ceylan, devletin kendi aleyhine işlenen suçları affedebileceğini dile getirerek, şahıslara karşı işlenen suçlarda TBMM’nin ve Cumhurbaşkanının vicdani olarak yetkisiz olduğunu dile getirdi. Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi Başkanı Avukat Mehmet Sarı, ise cezaevi kapasitesindeki artış nedeniyle bu tür bir düzenlemenin zorunlu hale geldiğini ve toplumun hassasiyet duyduğu meselelerin gözetildiği bir düzenlemenin yapılabileceğini söyledi.

Af kimleri kapsıyor?

TBMM Başkanlığı’na sunulan MHP'nin af teklifinin içeriğine ilişkin bilgi veren Ceylan, “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile özel kanunlardaki bazı suçlar bakımından toplam ceza sürelerinden şartlı indirim yapılacak ve sonucu olarak infazı kalmayanlar tahliye edilecektir. Kapsam dışı bırakılan devlet aleyhine işlenen suçlar devletin idari ve varlık gücüne karşı yapılan ve ceza kanunlarında suç olarak vasıflandırılan fiillerdir. Devlet güvenliğine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar, soykırım ve insanlığa karşı suçlar, kasten adam öldürme, vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar, işkence, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar kapsam dışındadır. Özellikle devlete karşı işlenen suçları kapsam dışında tutulmuştur” ifadelerini kullandı.

“Devlete karşı işlenen suçlarda af yetkisi olabilir”

MHP’nin af teklifinin genel af olmadığını söyleyen Ceylan, “19 Mayıs 2018 öncesi işlenen bazı suçların cezalarından 5 yıllık indirimi kapsamaktadır. Aslında affın devlet aleyhine işlenen suçlar kapsamında olması af kavramı ve hedeflenen amaca en uygunudur. Çünkü devlet kendi aleyhine işlenen suçları affedebilir. Şahıslara karşı işlenen suçlarda TBMM’nin ve Cumhurbaşkanının af etmesinin vicdani olarak yetkisiz olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Adalet algısını olumsuz etkileyebilir”

“MHP’nin af teklifi yargılama faaliyetlerini, suçla mücadeleyi, toplumda adalet algısını etkiler mi?” sorusuna yanıt veren Ceylan, şöyle konuştu: “MHP’nin af teklifi suçun hukuki neticelerini etkileyen TBMM veya belli durumlarda Cumhurbaşkanlığı tarafından tanzim edilen bir idari karar veya yasama faaliyetidir. Özel veya genel af da suçları belirterek düzenlenmesi hak ve eşitlik kuralı gereği usul ve anayasaya aykırıdır. Toplumsal olarak devlet ve millet olarak bazı suç mahkûmlarının affında fayda olabilir. Ancak suçla mücadeleye katkısı olmadığı gibi adalet algısını olumsuz etkilemektedir. Geçmiş af tekliflerinde hapisten çıkan kişiler kısa zamanda tekrar suç işlemekten çekinmemiştir. Önemli olan suçluların ıslahıdır.”

“Tartışmalar yargıya zarar veriyor”

Af teklifinin uzun süredir tartışılıyor olmasının yargıya zarar verdiğine dikkat çeken Ceylan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Nasıl af çıkacak diye yargı normal seyrinde devam etmemiş bazı davalar sürüncemede kalmıştır. Kısaca ister genel af olsun ister özel af olsun devlet kendi aleyhine işleyen suçluları affetmelidir. Sayın Devlet Bahçeli’nin bahsettiği kader mahkûmları hem adi suçlarda ve hem de siyasi ve terör suçlarında vardır. Ancak bunu genelleştirecek olursa kamuoyunu yargı sistemimizin adil hak ve hukuka uygun kararlar vermediği sonucuna doğru götürür. Kader mahkûmlarını tespit edip afla değil bizzat yargılamanın yenilenmesi ile düzeltilmelidir” değerlendirmelerinde bulundu.

“60 bin kişinin tahliyesi yaşanabilir”

Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi Başkanı Avukat Mehmet Sarı, cezaevinde yaşanan kapasite eksikliğinden dolayı böyle bir düzenlemenin olabileceğini dile getirdi. Sarı, “162 bin civarında bir tutuklu ve hükümlüyü etkileyecek bir düzenleme gözüküyor. Fakat bu durum 162 bin tahliye anlamına gelmiyor. 60 bin kişinin tahliyesine sebep olacak nitelikte bir düzenleme yapılabilir” diye konuştu.

“Toplum hassasiyeti gözetilmelidir”

Sarı, “Türkiye’de cezaevlerinin toplam kapasitesi 207 bin 339. Şu anda 40 bin civarında fazla tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bu kişiler denetimli serbestlik ile kontrol altında tutularak bir daha suç işleme imkânı verilmeyerek ve toplumun hassasiyet duyduğu meseleleri gözetecek bir düzenleme yapılabilir. Çünkü uzun zamandır tartışılan af teklifi tartışmaları toplumda büyük bir beklentiye sebep oldu” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin