Bakan Tunç'tan net mesaj: 'Yanı başımızda terör devletine müsaade etmeyiz'
Bakan Tunç, Ankara'daki basın temsilcileriyle Gölbaşı Hakimevi'nde buluştu. Toplantıda, ülkenin 2000 yıllık bir devlet geleneğine sahip olduğunu dile getirdi.
Reformların yaşandığı 21 yılın son 5 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulandığını belirten Tunç, yeni sistemdeki ikinci kabinenin yaklaşık 4 ay önce göreve başladığını dile getirdi.
Seçim öncesi vadedilen hususların ilerleyen günlerde Hükümet Programı şeklinde kamuoyuyla paylaşılacağını kaydeden Tunç, açıklanan Orta Vadeli Program'da da her bakanlığa düşen önemli görevlerin bulunduğunu söyledi.
Bakan Tunç, Adalet Bakanlığına düşen hedeflerin yapılması için çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, Adalet Bakanlığınca Yargı Reformu Strateji Belgesi hazırlık sürecini başlattıklarını belirtti.
Önceki Yargı Reformu Strateji Belgesi'ndeki hedeflerden yüzde 70'inin, İnsan Hakları Eylem Planı'ndaki hedeflerin ise yüzde 65'inin yapıldığı bilgisini paylaşan Tunç, "Hukuk ve toplumun ihtiyaçları gelişiyor. Bilişim sektörü, teknoloji ve yargının daha da hızlanmasına yönelik önemli hedefleri var. Bu hedeflere yönelik Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'nda da yeni dönemde de, İnşallah, bu reform süreci devam edecek" diye konuştu.
Her kabine toplantısında ilk gündem maddesi deprem
Adalet Bakanı Tunç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci kabinesinde, her kabine toplantısında ilk gündem maddesinin deprem olduğunu söyledi. Deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması için büyük bir mücadele verildiğini kaydeden Tunç, deprem bölgesinde Adalet Bakanlığına da düşen görevlerin bulunduğunu vurguladı.
Deprem bölgesindeki vatandaşların hak kaybına uğramamasının önemli olduğunu ifade eden Tunç, "Biz de deprem bölgesinde Adalet Bakanlığı olarak illerimizi ziyaret ettik ve oradaki özellikle yargısal süreçlerin aksamaması, vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden daha etkin, daha adil ve daha hızlı bir sonuç alabilmesi adına önemli tespitlerimiz oldu" diye konuştu.
Deprem bölgesindeki yıkım kararlarının gecikmemesi, hızlı şekilde uygulanmasının önemine değinen Tunç, bunun uygulanırken vatandaşların mağduriyetine neden olunmaması, hak kaybına neden olunmaması anlamında da önemli tespitlerin bulunduğunu kaydetti.
Tunç, "Önümüzdeki günlerde bu tespitlerimizi ve yasal düzenleme ihtiyacını da, İnşallah, Meclis'imizle paylaşacağız. Deprem bölgesindeki özellikle inşa çalışmaları kesintisiz devam ediyor. Bundan sonra da tabii afet riskine karşı dayanıklı şehirleri üretme anlamında da yeni çalışmalar var. Sizler bunları takip ediyorsunuz. Yeni bir yasa hazırlığı da şu anda gündemde. İnşallah, Meclis'imizin takdirine bunlar sunulacak" bilgisini paylaştı.
21 yıldan bu yana insanı merkeze alan bir politika izliyoruz
Adalet Bakanı Tunç, 21 yıldan bu yana insanı merkeze alan bir politika izlediklerini, bundan sonra da "önce insan" demeye devam edeceklerini ifade etti.
Bakan Tunç, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın demeye devam edeceğiz. Bunu sadece parti programımıza yazmakla kalmadık. Bugüne kadar insanımızı eğitimden sağlığa, kültürden, sosyal politikalara varıncaya kadar onların refahını artırmak için, insanı güçlendirmek için çok çalıştık Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ve bundan sonra da yine insanı güçlendirecek politikalara devam edeceğiz" diye konuştu.
Reformları yapmanın yolunun adaletten geçtiğini dile getiren Tunç, "Yüksek standartlı demokrasi ve hukuk güvenliği. Bunu önemsiyoruz. Sadece bugün için değil 21 yıldan bu yana en önem verdiğimiz konu adalet." dedi.
Bazı yargı kararlarından yola çıkarak adaletle ilgili birtakım eleştirilerde bulunulduğunu dile getiren Tunç, yargının vatandaşları mağdur eden bir mekanizma olduğu şeklinde yanlış yorumlara gidildiğini söyledi.
Yargıya güven endeksiyle ilgili bazı raporların öne sürüldüğünü ifade eden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O güven endeksine baktığımız zaman demokrasi olmayan, yargısı bağımsız olmayan, serbest seçimlerin olmadığı ülkelerin Türkiye'nin üzerinde gösterilmesi bir kere o endekslerin güvenilir olmadığını gösteriyor. Yani biz kendi endeksimize bakıyoruz. İnşallah, adalet alanında da adalete güvenin daha yükseklere çıkarılması anlamında da yargının daha adil, daha etkin, daha hızlı işlemesi anlamında çalışmalarımızı hem mevzuat anlamında hem uygulama anlamında kesintisiz sürdüreceğiz."
Konuşmasında hukuki güvenliğin önemine değinen Tunç, bunun özellikle yatırımcılar için önemli olduğunu söyledi.
Bakan Tunç, "Özellikle ticari uyuşmazlıklarda hem ihtisas mahkemelerinin sayısını arttırarak hem de dostane, barışçıl çözüm yöntemlerinin daha da geliştirilmesi anlamında çalışmalarımız olacak. Hukukun üstünlüğü demeye devam edeceğiz, insan hakları demeye devam edeceğiz. Demokrasi yüksek standartlı demokrasi demeye devam edeceğiz" dedi.
Cumhuriyet rejimini güçlendiren bir sisteme adım attık
Adalet Bakanı Tunç, son yıllarda demokratik hukuk devleti ilkesini güçlendiren reformların faaliyete geçtiğini, Anayasa'da da değişiklikler yapıldığını anımsattı.
Anayasa'daki son dönemde yerini alan değişikliğin hükümet sistemi değişikliği olduğunu aktaran Tunç, "Halkın doğrudan doğruya yürütmeyi belirlediği, dolaylı demokrasi yerine doğrudan demokrasiye geçtiğimiz Cumhuriyet rejimini daha da güçlendiren bir yönetim sistemine adım attık." dedi.
Anayasa'daki reformların vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldıramadığını ifade eden Tunç, yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğunu, mevcut Anayasa'nın "yamalı bohçaya" döndüğünü söyledi.
Yılmaz Tunç, Türkiye'nin darbeciler tarafından yapılan bir anayasa ile yönetildiğini belirterek, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş'un bu konuda siyasi partilerle görüşmeye başladığını anımsattı.
Anayasa yapımı için Mecliste uzlaşma vurgusu yapan Tunç, şunları kaydetti:
"İnşallah, Mecliste tabii ki bir uzlaşmayla olur anayasa yapımı. Anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Sadece parlamentodaki siyasi partilerin değil, tüm sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini yansıtması, halkın toplumun taleplerini yansıtması gerekir. Temel insan hakları, özgürlükleri öne alan devletin görevlerini belirleyen bir metni, İnşallah, ortaya çıkarmak, başarmak ülkemize nasip olur. Parlamentodaki grubu bulunan partiler, tabii öncelikle uzlaşma noktasında bir mutabakata varılması lazım.
Mevcut iç tüzük hükümleriyle yeni bir anayasa yapılması hepinizin malumu, mümkün olmaz. Hem iç tüzük değişikliği düşünülebilir hem de özellikle yeni bir anayasa yapımıyla ilgili olarak siyasi partilerin de görüşü alınarak, bu anlamda bir usul de belirlenmesi gerekir. Yani usul belirlenmezse usul esasın yarısıdır. Usul esasa mukaddemdir. Usul esastan önce gelir. Dolayısıyla usulün belirlenmesi lazım. Usul noktasında da parlamentodaki partilerimizin görüşleri önemli. Meclis Başkanımız bu konudaki çalışmaları başlattı. İnşallah, usulün belirlenmesi sonrasında da bir uzlaşmaya varılabilirse yeni yüzyıla başlarken dünyaya 'Türkiye Yüzyılı' damgasını vuracaksak bir kere en başta bağlı olduğumuz metin Anayasa, Anayasamızın demokratik olması lazım. Bu anlamada da partilerimizin sorumlu davranacaklarına, millete olan bu borçlarının farkında olarak bir uzlaşmaya varacaklarına ben inanıyorum. İnşallah, bunu yaparız."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.