Bakan Tunç, Malatya Adalet Sarayı Temel Atma Töreni'nde konuştu
Bakan Tunç, Malatya Adalet Sarayı Temel Atma Töreni'nde, Battalgazi'nin diyarı Niyazi Mısri'nin memleketi, kayısının başkenti Malatya'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 1 yıl geçtiğini ancak acısını daha dün gibi yaşadıklarını belirten Tunç, depremde hayatını kaybeden 53 bin 445 kişiden 1255'inin Malatya'dan olduğunu ifade etti.
Tunç, depremde hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, geride kalanlarına bir kez daha sabır dileyerek, "Rabb'im bir daha böyle acılar, felaketler ülkemize yaşatmasın. Dünya tarihinin en büyük kara depremi olarak tarihe geçti, 11 vilayetimiz yerle bir oldu şimdi bir yıldan bu yana da Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde 11 vilayetimizi içinde Malatya'nın da bulunduğu şehirlerimizi yeniden inşa etmenin gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Deprem bölgesini hiçbir zaman yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız." diye konuştu.
Kabine toplantılarının ilk gündem maddesinin deprem bölgesinde yapılan çalışmalar olduğunu anımsatan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgedeki inşa ve ihya süreci çok yakından takip ettiğini söyledi.
Bakan Tunç, yakın zamanda da Malatya'da yapımı tamamlanan 6 binden fazla konutun hak sahiplerine kurayla teslim edileceğini belirterek, konut teslimatlarının hızla devam edeceğini bildirdi.
Yıkılan şehirleri bir an önce inşa etmenin gayreti içerisinde çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Tunç, şöyle devam etti:
"Adalet Bakanlığı olarak depremin ilk anından itibaren tüm bakanlıklarımız, tüm kurumlarımız gibi Bakanlığımız da seferber oldu. 7/24 esasıyla çalışan bir ekip olarak Kardeş Adliye projesini de devreye sokarak bir kriz merkezi oluşturuldu ve deprem bölgesindeki illerimize koordinatör başsavcılarımız atandı. Bölge dışından Türkiye'nin her yerinden 974 hakim ve savcı deprem bölgesindeki illerimizde görevlendirildiler. Yine depremin ilk anından itibaren özellikle hasarlı binalar bakımından bilirkişi incelemelerinin yapılması gerekiyordu. Delillerin kaybolmadan binalardan karot örneklerinin, demir örneklerinin alınması gerekiyordu bu konuda ihtiyaç olan 984 bilirkişi de bölgeye sevk edildi. Yıkılan bütün binaların dosyaları delilleri hepsi muhafaza altına alınmış oldu."
Yine bölgeye 581 adli tıp uzmanı görevlendirildiğini anlatan Bakan Tunç, farklı illerden toplamda 8 bin 951 adliye personelinin bölgeye sevk edildiğini söyledi.
Tunç, yargı hizmetinin aksamaması ve personelin barınabilmesi için bölgeye 1196 konteyner gönderdiklerini aktararak, depremde arama kurtarma çalışmalarına Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Arama ve Kurtarma Ekibinin (CEKUT) de katıldığını ve 41 kişiyi enkazdan canlı kurtardığını ifade etti.
"11 cezaevimiz depremde ağır hasar gördü"
Depremde Bakanlığa ait özellikle geçmişte yapılan binaların zarar gördüğünü belirten Tunç, şöyle devam etti:
"15 adliyemiz, 2'si müstakil adliyeydi bunlardan biri Malatya Adliyemiz, 2'si de kiralık olan ve diğerleri de hükümet binalarının içerisinde olan adliye binalarımızdı bunlar ağır hasar gördü ve bunların inşa sürecini devam ettiriyoruz. 11 cezaevimiz depremde ağır hasar gördü ve 11 cezaevinden 12 bin mahkumu başka illerdeki cezaevlerine aktarmak zorunda kaldık ve oralarda halen barınmaya devam ediyorlar. Depremin diğer boyutu bu binalardaki kusur durumunun tespitiydi ve sonrasında açılan soruşturmalardı. Soruşturmalar şu anda devam ediyor. 2 bin 825 kişi bu soruşturma kapsamında adli işlem gören, şu anda tutuklu olarak devam eden 267 kişi var, 984 kişi hakkında da adli kontrol tedbiri uygulandı. 812 dosyada bilirkişi raporları geldi. Tabii bu bilirkişi raporlarının çok sağlıklı olması noktasında yargımız özen gösteriyor. Üniversitelerimizin yetkin bilirkişilerine gidiyor ve sayfalarca özellikle her bina bakımından her binanın özelliği bakımından tüm deliller ışığı içerisinde o binadaki yapımdaki kusurlar tespit edilerek yargılamaya esas teşkil eden bilirkişi raporları hazırlanıyor. Şu anda 1783 dosya bilirkişi incelemesinde 1007 dosyada bilirkişiye gönderilmek üzere, diğer evraklar toparlanmaya çalışılıyor. 369 iddianame hazırlandı ve bunların davaları açıldı ve yargılamalar bu kapsamda devam ediyor. Yine 275 iddianamede kabul aşamasında söz konusu. Deprem soruşturmalarını gecikmeksizin sonuçlandırılması noktasındaki gayretimizi de tüm yargı mensuplarımız devam ettiriyor."
"İdari yargıda 750 gün süren davalar 170 güne kadar düştü"
Deprem bölgesinde idari davaların da devam ettiğini aktaran Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle hasar tespiti ve yıkım kararlarına ilişkin davalar açıldı. Bu kapsamda 54 bin 436 dava açıldı, 42 bin 359'u da yıkım kararı ve hasar tespitine ilişkin davalar. Bunlardan 24 bin 354'ü hakkında karar verildi, 4 bin 496'sında da vatandaşın talebinin haklı olduğu ve o binanın yıkılmaması gerektiğine karar verilmiş oldu. Tabii 20 bin 377 binada da keşif kararı alındı hızlı bir şekilde keşifler yapılıyor. 17 bin 814'ünün keşfi yapıldı şu anda onların bilirkişi raporları bekleniyor. Bilirkişi raporları geldiğinde de hemen kararlar verilerek idari yargıları bir gecikmeye neden olunmaması noktasındaki yargımızın da önemli gayreti vardır. Burada yargıyı hızlandırma idari davaların gecikmeden şehirlerdeki o hasarlı ağır hasarlı binaların insan sağlığını, hayatı tehdit eden o binaların bir an önce yıkılmasıyla ilgili süreçlerde yargının gecikmeye neden olmaması için bir kanun düzenlemesi gerekmişti TBMM'de bir kanun değişikliği yaparak idari yargılama usulü kanunumuzda süreleri kısaltarak ve bölge dışından da bilirkişi tayin edilebilme imkanını getirerek buradaki süreçleri de hızlandırdı. İdari yargıda 750 gün sürecek olan bu davalar son yapılan kanun değişikliğiyle 170 güne kadar düşürmüş oldu."
Bakan Tunç, deprem bölgesinde yargının artan iş yükünü karşılayabilmek için gerekli önlemler aldıklarını dile getirerek, bu anlamda da bölgede 2'si adli yargı ve istinaf dairesi olmak üzere 3'ü de bölge idare istinaf dairesi olmak üzere 5 istinaf dairesinin açıldığını söyledi.
Yine 8 adli yargı ceza mahkemesi, 50 adli yargı hukuk mahkemesi, 21'de yeni idare mahkemesi kurulmasını sağladıklarını ve idari yargıdaki hakim sayısını 47 ilaveyle 226'ya çıkardıklarını, adli yargıdaki hakim sayısını da 194 yeni hakimle 2 bin 631'e çıkardıklarını anlatan Tunç, böylece bölgeye 241 yeni ilave hakimle savcı atamasını gerçekleştirdiklerini kaydetti.
"11 ile 24 adalet hizmet binası yapılacak"
Yatırım programında deprem bölgesindeki illere ayrı bir önem verdiklerini dile getiren Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakanlık olarak Malatya'nın da dahil olduğu 11 vilayetimizde 24 adalet hizmet binasını yatırım programına almış bulunuyoruz, 14 ceza infaz kurumumuz ve denetimli serbestlik hizmet binalarımızı da yatırım programına almış bulunuyoruz. Yine 39 ayrı bölgede il merkezleri ve ilçe merkezleri depreme maruz kalınan yerlerde adliye konutlarımızı da yatırım programına aldık bu kapsamda da 2 bin 304 adliye konutların proje ve yapım ihale süreçleri de başlatmış bulunuyoruz. Bugün Malatya'mıza ağır hasar gören ve yıkılan Adalet Sarayı'nın yerine inşa edeceğimiz yeni Malatya Adalet Sarayı'nın bugün temelini atıyoruz. Yeşilyurt ilçesi Yeşiltepe Mahallesi'nde 86 bin 633 metrekare kapalı alana sahip olacak adliyemiz. Çok büyük bir adliye Malatya'nın ihtiyacını karşılayacak. Deprem sonrası 6-7 farklı yerde, farklı binada sıkıntı çekildiğini biliyoruz. İnşallah kısa süre içerisinde bu binayı yaparak bu sıkıntıyı çözeceğiz. 100 bin metrekare alana sahip burası ve üzerinde inşa edilecek olan adalet sarayımızın içerisinde 249 hakim savcı odası, 100 duruşma salonu olacak. Bugün itibarıyla sözleşme bedeli 1 milyar 461 milyon liraya tekabül ediyor. Çok önemli bir rakam ve bu rakamın tamamına yakını yatırım programında bu seneki ödenek olarak ayrıldı. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza çok çok teşekkür ediyorum."
Tunç, Malatya Adalet Sarayı'nın 500 gün içerisinde Malatyalıların hizmetine sunma gayretinde olacaklarını söyledi.
Malatya Adli Tıp Bölge Başkanlığını da yatırım programına aldıklarını anlatan Tunç, şöyle devam etti:
"Bütün çevre illere de hizmet edecek ve 16 bin 69 metrekare kapalı alana sahip olacak, rektör hocamıza çok teşekkür ediyoruz. Üniversitemizin arsasından bize bir yer ayırdı, Malatya üniversitemizin bahçesinde. İnşallah Adli Tıp Bölge Başkanlığı binamızın da inşaatına başlayacağız. Malatya'mıza hayırlı olsun. Tabii öncelikle bir ihale sürecini gerçekleştirdikten sonra inşallah onun da temel atmasına sizlerle beraber gelmek nasip olur. Yine bununla da kalmıyoruz Malatya'mızda bölge adliyesi var ama henüz faaliyete geçmedi. Malatya'da bir istinaf mahkemesinin, bölge adliye mahkemesinin faaliyete geçmesi için gayretimiz var. Mahkemeyi kurduk ama binasını yaptıktan sonra da inşallah faaliyete geçireceğiz. 22 bin 750 metrekare kapalı alana sahip olacak Malatya İstinaf Mahkememizin de inşaatını 2024 yılı yatırım programına aldık, ihale süreçlerinden sonra da inşallah bölge adliye mahkememizin temelini atacağız."
Akçadağ, Arapgir ve Doğanşehir ilçelerinde adalet binalarının hükümet konaklarının içerisinde olduğunu belirten Tunç, İçişleri Bakanlığı ile ortak projeleri olduğunu, buralardaki hükümet konaklarının yeniden yapılacağını, yatırım programında ve bünyesinde de adalet saraylarının adalet hizmetlerine ayrılan bölümlerin yer alacağını söyledi.
Malatya Ceza İnfaz Kurumu E Tipi Açık Cezaevi'ni de 400 kişilik olarak yatırım programına aldıklarını, onun da inşasına başlayacaklarını dile getiren Tunç, "Doğanşehir'de cezaevi inşaatımız devam ediyor. Yüzde 90 seviyesindeydi. İkmal inşaatını yatırım programına aldık. Onu da süratli bir şekilde tamamlayacağız. Doğanşehir Cezaevi'ne ayrıca ek bina inşaatını da yatırım programına aldık. Malatya merkezde 190 adliye konutu personelimiz için Akçadağ'a 6, Arapgir'e 6, Darende'ye 6, Doğanşehir'e 6, Hekimhan'a 20 ve Pütürge'ye 6, toplamda 240 dairelik adliye konutu projemizi de yatırım programına almış buluyoruz. 174'ü bunun inşaat programında hızlı bir şekilde inşallah başlayacağız." dedi.
"Önce insan demeye devam edeceğiz"
İstikrarlı kalkınma hamleleriyle dünya projelerini gerçekleştirmeye, milletin refahını artırmaya devam edeceklerini aktaran Bakan Tunç, şöyle devam etti:
"Önce insan demeye devam edeceğiz. İnsanımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Sosyal politikalardan kültüre, adaletten tarıma, turizme her alanda ülkemizi geliştirmenin, milletimizin refahını artırmanın gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Temel hak ve özgürlüklerin alanını hep geniş tuttuk. Geniş tutmaya, genişletmeye devam edeceğiz. Adaletin tesisi noktasında, hukukun üstünlüğü noktasında taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Demokrasimizin standartlarını yükseltmenin gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz. 21 yıldan bu yana vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden daha adil, daha etkin hizmet alabilmesi ve güvenilir adalet sisteminin tesisi için çok önemli mesafeler aldık. Sadece bugün temelini attığımız adalet saraylarının yapımı, nereden nereye geldiğimiz ortada. Avukat meslektaşlarımız, hakim, savcılarımız, yargı çalışanlarımız, vatandaşlarımız çok iyi biliyor. Müstakil 78 adalet sarayı varken bugün Türkiye genelinde 366'ya yükselttik. Ve teknolojinin tüm imkanlarını da yargının hizmetine sunduk. Elektronik görüşme duruşmalarından tutun da SEGBİS'e varıncaya kadar, tüm bunlar hep yargımızın daha etkin, daha adil, daha hızlı işleyebilmesi adına yaptığımız çalışmalar. Yine hakim ve savcı sayımızı artırarak bir aksamaya neden olmama noktasında, daha hızlı işlemesi noktasında hakim sayısını savcı sayısını 9 bin 349'dan 23 bin 729'a çıkardık."
Niteliği de artırmak üzere çalışma yaptıklarını vurgulayan Tunç, "Yeni yetişecek hakim ve savcılarımızın öncelikle hakim ve savcı yardımcılığı sınavına girmeden önce biz ön elemeden hukuk fakültesi bittikten sonra hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanma şartı getirdik ve bu seneden itibaren bu sınav devreye konulacak. Yine hakim adaylığı yerine, hakim savcı adaylığı yerine 3 yıl sürecek hakim savcı yardımcılığı sistemini getirdik ve ilk sınavını da 23-24 Aralık'ta yazılı sınavı yaptık. İnşallah mülakatları da tamamlanıyor. Ve bir yıl adalet akademisinde teorik eğitim, iki yıl da tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta çırak ilişkisi içinde yetişecek olan bu genç kardeşlerimiz kürsüye çıktıklarında daha donanımlı olacaklar." dedi.
Yeni anayasa süreci
Hakim ve savcıların yüzde 70'inin kıdeminin 10 yılın altında, yüzde 45'inin de 5 yılın altında olduğunu ve genç bir kadroları bulunduğunu dile getiren Tunç, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu genç kadromuzun özellikle hizmet içi noktasında da adalet akademimizin projeleri kapsamında birinci sınıfa ayrılmadan önce 3 kez eğitime katılma zorunluluğunu da yasal zorunluluk olarak getirmiştik. Bunların uygulamaları da önümüzdeki süreç içerisinde başlıyor. Mevzuatın iyileştirilmesinde de önemli mesafeler aldık. Temel kanunların tamamını değiştirdik. Anayasamızda önemli temel hak ve özgürlükleri genişleten önemli düzenlemeler yaptık. İnşallah hedefimiz elbette ki demokratik, sivil, yeni bir anayasaya, kuşatıcı bir anayasaya milletimizi kavuşturmak ve milletimize olan borcumuzu bu anlamda da yerine getirmek. Hem mevzuatın iyileştirilmesi anlamında, hem bu mevzuatın uygulanacağı mekanların daha kaliteli ve adaletin vahametine uygun şekilde inşa edilmesi sürecinde ve bu mekanların teknolojinin tüm imkanlarıyla donatılması anlamında ve tabii o mekanlarda o mevzuatı uygulayacak uygulayıcıların hem güçlendirilmesi, daha donanımlı hale getirilmesi noktasındaki gayretlerimizi hem Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak hem de Adalet Bakanlığı teşkilatı olarak hep beraber gerçekleştiriyoruz."
Konuşmaların ardından, Bakan Tunç ve protokol üyeleri, butona basarak Malatya Adalet Sarayı'nın temelini attı
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.