Acun Ilıcalı'yı kızdıracak eleştiri
Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından 'Marka Şehirler' ana başlığı altında Erzurum'da düzenlenen Medya ve İletişimde Tecrübe Paylaşım Günleri' programının ikinci bölümünde üniversiteöğrencileri programa katılan duayen gazetecilere gündeme dair sorular sordu. Öğrencilerduayen gazeteci Ümit Aktan'a "Türkiye'de spora siyasetin karıştı mı, TRT'nin eski haliyle şimdiki durumu arasında fark var mı" ve son olarak Acun Ilıcalı'nın TV 8 televizyonunu alarak Telegol programını kaldırmasına ilişkin sorular sordu.
Türkiye'deki sporun olmaması gereken bir yerde olduğunu ifade eden Aktan, "Birinci konumdaki futbol özellikle olmaması gereken bir yerdedir. Siz bana dünyada herhangi bir yerde içine her hafta 50 bin kişinin geldiği bir kilise ya da cami söyleyebilir misiniz? Üstelik bedavayken. Peki futbol maçları; haftada 50 bin kişiden yüksek rakamlar geliyor, ayrıca bu maçlara para veriliyor. Yani eğitimli toplumlar da bu bir eğlence aracı ve ilk sırada olmaması lazım. Eğitimsiz toplumlarda da bir savaş modeli, o gözle görüldüğü içinde, yukarıda tutulduğu sürece de, ülkede bazı işleri halletmek çok kolay oluyor" dedi. "SPOR HER ZAMAN SİYASETİN GÜCÜNDEN YARARLANMAK İSTİYOR"
Ümit Aktan, "Sporun cazibesinden, insanlarda yarattığı ilgiden ve kitlelere ulaşabilmenin kolay yolu olduğu için siyasette tabii ki sporu kullanıyor. Kulüplerin siyasi desteğe ihtiyacı var, yönetim kuruluna birisi alınıyor, kulübün borcu siliniyor, cezası erteletiliyor. Kalkıp deseniz ki 'Aziz Yıldırım şike yaptı', 25 milyon insan size 'Sen Fener düşmanısın' diye düşman olur. Bir 25 milyon da 'İyi ki böyle söyledin, helal olsun, doğruyu söyledin' der. Ama ne oldu 50 milyon cepte, futbol sayesinde. İstanbul'da köprü geçişlerini bedava yapın 4,5 milyon geçiyor, kimseyi ilgilendirmiyor, ama futbol tüm Türkiye'yi ilgilendiriyor" şeklinde konuştu.
"TRT'NİN BİR YAPISI VARDI. GRİYDİ, GRİYİ RENKLENDİRMEYE KALKTILAR"
Eski TRT ile şimdiki TRT anlayışı arasında çok fazla fark olduğunu belirten Ümit Aktan, "Eskiden TRT'nin bir yapısı vardı. Griydi, griyi renklendirmeye kalktılar. Özel televizyonların reflekslerine özeniyorlar fakat yapamıyorlar. Çünkü hem bir kontrol mekanizması devam ediyor, hem de onlar gibi yapmaya çalışıyorlar, onların yaptıklarının aynısını da o kadar özgürce yapamıyorlar. Dolayısıyla yüzlerine, gözlerine bulaştırıyorlar. Bence bu kadar etkili, bu kadar imkanı olan bir kurumun her konuda diğer televizyonları ezip geçmesi lazım. TRT'de binlerce kişi çalışıyor, sizin ulusal kanal dediğiniz kanalda ise yüz küsüratında kişi çalışıyor, vurup geçiyor ama TRT'yi. Yani o 'entertainment' dediğimiz eğlence sektörü özel kanallar için çok daha farklı, çok daha özgürce kullanılıyor. TRT bu kadar özgür değil. Reytinge her kanal oynuyor, TRT'de oynar. Reyting trafik kazasıdır, durur seyredersin. Önce sen korna çalarsın ne yapıyor ne seyrediyor bunlar? diye. Sonra sen gelirsin başkaları bu sefer sana korna çalarlar. Hele içinde yerde yatan bir ceset varsa, bir kadın ağlıyorsa, güzel bir sarışınsa bu kadın, iki kişi de yumruk yumruğa kavga ediyorsa, arabadan iner seyredersin reyting odur. Kaza yaptığın zaman reytingde televizyonun bugün ki sistematiği ortaya çıkıyor, çünkü bakıyorsun, görmüyorsun. Bugünkü televizyonların anlayışı bakmak üzerine görmek üzerine değil. İnsanlar kafasını anlamak üzerine yormadığı için yüzlerce kez izlediği Kemal Sunal'a gülüyor" dedi.
"ACUN, TELEVİZYON ALIP PROGRAM YAPIYORSA, ÜLKE BAYAĞI BİR DERTTE DEMEKTİR"
Acun Ilıcalı'yı da eleştiren Aktan, "Acun Ilıcalı, Telegol'ü kaldırırsa onun yerine tuhaf bir program koyar. Ilıcalı'nın yaptığı işler trafik kazasıdır. Hangi programından, neyi hatırlıyorsun? Beş senedir program yapıyor. 'Var mısın Yok musun?'un adını hatırlıyorsun, bir bölümünden bir sahnesini hatırlıyor musun? Demek ki insanların bakmalarına yönelik iş yapmış görmelerine yönelik değil. Zaten Acun Ilıcalı televizyon alıp program yapıyorsa ülke bayağı bir dertte demektir" dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.