AB''nin inadı bitti!

08 Eylül 2018 13:20:00

Türkiye''yi terörle mücadelede anti demokratik olmakla suçlayan AB''nin Türkiye''den terör tanımını günceleme istekleri AB ile ilişkilerin durmasına neden olmuştu. AB ile başlatılan yeni reform döneminde AB''den artık bu taleplerin gelmediğini söyleyen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül terörün Avrupa içinde yaşanmasıyla Türkiye''nin ne kadar doğru karar aldığını AB tarafından görüldüğünün altını çizdi.

NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül yargı muhabirleri ile Ankara Hakimevi'nde bir araya gelerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Gül, yargılama sürelerinini indirilmesine dönük yapılan çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi verdikten sonra basın mensuplarının soruların cevap verdi.

AB, Türkiye'yi anladı

Geçtiğimiz günlerde dört bakanın ortak yaptığı reform toplantısı sonrası alınan AB ile adaylık sürecinin canlandırılma kararını hatırlatan bir gazetecinin AB'nin daha önce Türkiye'ye yönelik terör tanımlamaları nedeniyle ve gözaltı süreleri üzerinden taleplerinde ne gibi değişiklikler yapılacağın sorusuna şu şekilde cevap verdi: "Gözaltı sürelerinin özellikle OHAL sürecinde uzatılmasıyla ilgili eleştiriler vardı. Onun dışındaki gözaltı sürelerinde herhangi bir eleştiri söz konusu değildi. OHAL'in bitmesi ile OHAL sürecindeki çekinceleri kaldırdık. Normal dönem olduğu için AB hukukuna uygun düzenlemeler var. Süreler itibariyle buradan bir düzeltme talebi geleceğini düşünmüyorum. Terörle ilgili de eskiden bize yönelik birtakım yüzü maskeli, eli molotoflu olanlarla ilgili mevzuatımızdaki düzenlemeleri eleştiriyorlardı. Ama özellikle Avrupa'da buna yönelik eylemler artıkça şimdi buna yönelik taleplerin olmayacağını düşünüyorum. Çünkü benzer sorunlar onlarda da var. Bu sorunlarla karşılaştıkları için artık çok somut bir yeni gelen bir talep yok. Ama fasıllar açıldığında ya da masaya oturulduğunda bizim bu hususta terör tanımıyla ilgili Türkiye'nin uluslararası hukuka uygun olduğunu düşünüyoruz. Avrupa terörle yoğun mücadale ediyor. Birkaç yıl önceki yaklaşımlarında da değişim olduğunu düşünüyorum."

Akıncı davası uzayabilir

FETÖ davalarının 2018'de bitirileceği açıklamasının hatırlatılmasın üzerine Bakan Gül şunları dile getirdi: "FETÖ yargılamalarında 17 bin 217 tutuklu 15 bin 153 hükümlü toplamda ise 32 bin 370 hükümlü ve tutuklu kişi var. Yargı FETÖ konususunda iki dava türü ile karşı karşıya. Bunlardan birincisi 15 Temmuz Darbe Yargılamaları Akıncı, Çatı davaları gibi davalar, iknicisi de FETÖ terör örgütü üyeliği davaları. Örgüt üyeliği davalarında 1 buçuk milyonun üzerinde dijital verinin olduğu ve herkes harıl harıl bunları düzenlemeye çalıştığı bir durum var. Bu kişilerin adil bir şekilde yargılanmasını sağlamak için o süreç devam ediyor. Bizim söylediğimiz yargılama sürelerinin bitimi darbe yargılamaları için geçerli. 289 darbe ile ilgili dava var. Bunların 203'ü sonuçlandı, 86'sı ise devam ediyor. Devam eden bu davalarda da 4 bin 91 sanık bulunuyor. Burada biz özellikle UYAP ile BTK'yı entegre ettik. Adli google gibi bir arama sistemi kurduk. 2016 temmuz öncesi 212 olan ağır ceza mahkemesini 418'e çıkardık. Duruşma salanu sayısını 541'den 666'ya çıkardık. Hakimlerimiz çok büyük fedakarlık yaparak bu yargılamaları gerçekleştirdiler. Fetöcülerin mor beyin uygulaması ile 'herkes fetöcü olsun ki arada gerçek fetöcüler saklansın, gizlensin' fikri ile yargı bu soruşturmaları çok titizlikle sürdürüyor. Mor beyin tuzağını tespit ettiğim gün en huzurlu geçen günüm oluyor. Bizim bu işi sulandıracak hiçbir şeye tahamülümüz yok, bu konuda yargı mensuplarımızda büyük bir titizlikle bu konuda çalışıyorlar. Belki Akıncı davası ya da sanık sayısı fazla olan ve delilleri fazla olan bazı davalar sarkabilir ama diğerlerinin bu yıl içinde bitirilmesini bekliyoruz. 2018 sonunda itibariyle bu yargıların hemen hemen hepsinin bitiriliyor olması Türk yargısının başarısıdır."

Avukatlık ve noterlik için sınav geliyor

Bakan Gül, Yargıtay Başkanının YÖK Başkanına hukuk fakültelerinin 5 yıl olmasına yönelik düzenleme talebi hakkındaki sorulara da cevap vererek şunları söyledi: "Darbe girişimi sonrası 4 bin fetöcü gönderildi. Biz hakim, savcı sayısı itibariyle bakıldığındında Avrupa ortalamsına yakınız. Hakim, savcı adaylık süresini 3 yıl olarak planlanıyoruz. İstiyoruz ki iyice tecrübe edindikten sonra kürsüye geçsin hakim adayları. Artık yargıda normalleşme dönemine geçeceğiz. Hakim adayı Ağır Ceza başkanı ya da bir hakimin uhdesinde çalışarak tüm eylemleri, işlemleri öğrenecek. Yeri geldiğinde ifade ve keşifte hazır bulunacak, müzekkere yazacak. O hakimin oluruyla çok iyi bir şekilde pratiğini almış olacak. Ondan sonra hem adaylık sürecini hem hakim ve yardımcılık aşamasını geçmesini düşünüyoruz. Avukatlar 45 yaşına kadar hakim olabiliyor, bunu 35 yaşına indirmeyi planlıyoruz. Avukatlık için bir sınavı geçme şartı düşünüyoruz. Ayrıca hukuki yeterlilik için AB ülkelerinde uygulanan bir yöntem olan hukuk fakültesinden mezun adayları bir yeterlilik sınavına sokacağız. Diyelim ki 70 ve üzeri alanlar geçecek. Noterlik için de sınav düşünüyoruz. Bu konularda bir standart gelecek. Pratiği artırıcı bir eğitim düşünüyoruzb."

AB''nin inadı bitti!

Yorum Yazın