Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3016.49
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

ABD Suriye’nin petrolünü PKK’ya verecek

ABD’nin ana amacının SDG’yi koruyup bölgede yeni bir İsrail inşa etmek olduğunu ifade eden Suriye Geçici Hükümeti Maliye Bakanı Abdülhakim Almassrı, “ABD kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için petrolü SDG’ye teslim edebilir” dedi.
ABD Suriye’nin petrolünü PKK’ya verecek
11 Kasım 2019 11:14:00
ABD’nin ana amacının SDG’yi koruyup bölgede yeni bir İsrail inşa etmek olduğunu ifade eden Suriye Geçici Hükümeti Maliye Bakanı Abdülhakim Almassrı, “ABD kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için petrolü SDG’ye teslim edebilir” dedi.

Özlem Doğan

Ortadoğu’daki çatışmaların sorumlusu olan ve bu çatışmalardan nemalanan uluslararası güçler gözünü Suriye’nin doğal kaynaklarından ayırmıyor. Terör örgütü PKK/YPG/SDG vasıtasıyla Suriye’nin kaynaklarını sömüren ABD’nin yanı sıra Rusya da rejimle işbirliği yaparak aynı amaçları güdüyor. Suriye halkının güvenliğini ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü düşünen Türkiye’nin tek amacı ise bölgede barışın hâkim olup Suriyelilerin vatanlarında özgürce yaşayabilmesi. Suriye Geçici Hükümeti Maliye Bakanı Abdülhakim Elmassrı ve Suriye Geçici Hükümeti Üyesi Fatih Shaban Suriye’deki son durumu Milat’a değerlendirdi.

Rejim, terör örgütlerini petrolle finanse ediyordu

Suriye’de 2011’den itibaren petrol üretiminin büyük zarar gördüğünü ifade eden Suriye Geçici Hükümeti Maliye Bakanı Abdülhakim Almassrı, “Suriye petrolünü önce muhalifleri, sonra Nusra, ardından DEAŞ, şimdi de SDG ele geçirdi. Nusra’nın petrol geliri aylık 130 milyon dolar, DEAŞ’ın ise 40 milyon dolardı. Şu an ABD tarafından desteklenen SDG’nin de 15-20 milyon dolar arası geliri var. DEAŞ petrolü ele geçirdiğinde en büyük parçasını rejime satıyordu. Çalışanlar bile rejim ve DEAŞ’tan maaş alıyordu. Rejim ve DEAŞ arasında sağlam bir dayanışma vardı. Aynı şekilde SDG ve DEAŞ arasında da bir dayanışma var. Nusra da petrolü rejime satıyordu. Rejim, petrol aracılığıyla terör örgütlerinin finansmanlığını yapıyordu” dedi.

Suriye petrolü ABD ve Rusya’nın elinde

ABD’nin petrole ihtiyaç duymadığını fakat SDG’nin kendisini finanse edebilmesi için ihtiyaçlarını karşıladığını vurgulayan Almassrı “ABD SDG ile beraber doğuyu, Rusya da sahil boyunu işgal etmiş durumda. Rusya’nın bölgeden uzaklaştırdığı İran’ın ise artık bir etkinliği yok. Suriye dünyada sıvı gaz üretiminde üçüncü ülke olabilecek kapasitede. Petrol uluslararası aktörlerin elinde. Fırat’ın doğusu ABD’de, sahil Rusya’da. Rejim ve muhalefetin elinde petrole dair hiçbir şey kalmadı” şeklinde konuştu.

ABD bölgede yeni İsrail’i SDG aracılığıyla kurmak istiyor

ABD’nin ana amacının SDG’yi koruyup bölgede yeni bir İsrail’in inşa edilmesi olduğunun altını çizen Almassrı sözlerini şöyle noktaladı: “ABD SDG’nin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için petrolü SDG’ye teslim edecektir. Rusya ise tüm petrolü kendi teminatı altına almak için rejimle 25 yıllık anlaşma imzaladı. Lazkiye’deki limanı üzerine de 49 senelik yatırım anlaşması imzaladı. Rusya’ya ait askeri üs ve fosfatı işletmek için de anlaşmalara imza atıldı. En önemlisi de Suriye ile ortak merkez bankasının kurulmasıdır. Türkiye rejimle bir anlaşma imzalamadığı gibi kendi çıkarı için hiçbir adım atmamıştır. Hatta kendi cebinden para harcayıp yönettiği bölgeler hizmet götürmüş ve şehitler vermiştir. Suriye halkını destekleyen tek ülke Türkiye’dir.”

Suriye petrolünü çalan ABD ve Rusya düpedüz hırsız

Petrole ihtiyacı olmayan İran’ın hedefinin Pers İmparatorluğu’nun amaçlarını ayağa kaldırmak ve mezhebi olarak hareket etmek olduğunu kaydeden Suriye Geçici Hükümeti Üyesi Fatih Shaban, “Rusya İran’ı engelledi. ABD’nin de asıl amacı Suriye’deki savaşın kendi kontrolü dışına çıkmaması, Türkiye’ye karşı bir baskı haline getirmek için bölücü terör örgütünü kullanmak ve bölgede İslami yükselişi durdurmak. ABD’nin açıkladığı gibi petrolü DEAŞ’tan korumak gibi bir derdi yok. ABD petrolü müzakere masasında bir koz olarak kullanmak istiyor. Üstelik bu kozu siyasi kazanım elde edebilmesi için SDG’ye de hediye edebilir. Bu yaptıkları düpedüz hırsızlıktır. Bu Suriye halkının petrolüdür” ifadelerini kullandı.

Rejimle Rusya çok tehlikeli anlaşmalar yaptı

Rusya’nın iklim açısından kendi sahilleri zor bir bölge olduğu için Suriye sahillerine göz diktiğini söyleyen Shaban, “Rejimin yapığı anlaşmalar neticesinde doğalgaz ve petrol üretiminde Rusya önemli haklara sahip olacak. Bu anlaşmalar Suriye’nin geleceği için gerçekten çok tehlikeli. Rusya, Suriye’nin doğalgazına tamamen hâkim durumda. Maalesef Rusya er ya da geç Suriye’nin doğal kaynaklarını ele geçirip kontrol altına alacak” diye konuştu.

Türkiye sığınacağımız tek liman

Türkiye’nin bazı merciler tarafından suçlandığını fakat hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Shaban sözlerini şu şekilde bitirdi: “Türkiye’nin harekât düzenlediği bölgeler petrole uzak bölgelerdir. Harekâtın düzenlendiği bölgenin halkından biriyim. Batı Halep kırsalında yaşıyorum. Benim yaşadığım beldeye yakın Türkiye’ye ait askeri bir üs var. Türkiye ordusunun orada bulunmasından bölge halkı çok mutlu ve huzurlu yaşıyor çünkü Arap ve İslam ülkeleri bizi savaşla karşı karşıya bıraktı. Bu bağlamda Türkiye bizim sığınacağımız tek liman. Türkiye’den gerçekleştirdiği harekâtlardan çok daha ötesini de bekliyoruz. Türkiye’nin yapabileceğinin en iyisini yaptığını biliyor ve inanıyoruz.”

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin