ABD Dışişlerinden Mescid-i Aksa baskınına tepki
Bakanlık Sözcüsü Ned Price, günlük basın toplantısında, Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesine ilişkin sorulara, “Bu ziyaretin gerilimi artırma ve şiddeti kışkırtma potansiyeli var. Söylediğimiz gibi, bu potansiyele sahip herhangi bir tek taraflı eylemden derin endişe duyuyoruz. Bu ziyaret bizi derinden endişelendiriyor. Tarihi statükoya gelince, tarihi statükonun ne olduğunu buradan tanımlamak bana düşmez. Tarihi statükonun ne olduğunu söylemek ABD'ye düşmez.” yanıtını verdi.
ABD’nin kesin bir şekilde Kudüs’teki kutsal mekanların tarihi statükosunun korunmasından yana olduğunu belirten Price, kutsal yerlerin tarihsel statükolarını değiştirmeye yönelik tek taraflı adımlara karşı olduğunu dile getirdi. Price, “Bu tür adımlar kabul edilemez.” dedi.
Price, ABD’nin Ben-Gvir ile herhangi bir temasta bulunmadığını ancak ABD yönetiminin gün içinde yeni İsrail yönetimi ile konuyu görüştüklerini söyledi.
Aşırı sağcı İsrailli bakan Mescid-i Aksaya girmişti
İsrail'in aşırı sağcı yeni bakanı Ben-Gvir, sabahın erken saatlerinde İsrail polisinin yoğun koruması altında Harem-i Şerif'e girmişti. Provokatif eylemleriyle tanınan Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli bakan olmuştu.
İsrailli politikacı, Mescid-i Aksa'daki statükoyu ihlal eden ve Filistinlilerce baskın olarak değerlendirilen bu eylemini, İbrani takvimine göre "Tevet" ayının 10'uncu gününde (Asara BeTevet) gerçekleştirmişti. Ben-Gvir'in daha önce Mescid-i Aksa'yı "ziyaret" edeceğini duyurması, işgal altındaki Filistin topraklarında tepkiyle karşılanmış ve gerilimi tırmandırmıştı.
Ben-Gvir, yeni kurulan hükümette bakan olmadan önce milletvekilliği döneminde de Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleri nedeniyle sıkça adından söz ettiriyordu.
İsrailli Bakan'ın bu baskını başta Türkiye olmak üzere birçok ülke tarafından kınanmıştı.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede girerken, bu baskınlar özellikle 2022 yılında giderek artan bir hal aldı.
Geçen yılın Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller açısından en belirgin sene olduğunu duyuran İslami Vakıflar İdaresinin verilerine göre, 2022 yılı boyunca 48 binden fazla Yahudi yerleşimci Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.