28 Şubat'ın etkileri devam ediyor
ADALET BAKANLIĞI'NDAN YENİ ÇALIŞMA
Birçok hakların yerini bulduğu ve sahiplerine iade edildiğini söyleyen Malkoç, ancak haksız yapılan yargılamalar ile ilgili verilen kararların etkisinin hala devam ettiğini söyledi. Malkoç, Adalet Bakanlığı'nın bu konu da bir çalışma yaptığını söyleyerek, "Nasıl bir düzenleme yapılacağı, düzenleme yapılırken yeni mağduriyetlere yol açmadan 28 Şubat'ın dışında ceza almış olan ve cezasının infazı devam edenlere yeni bir durum temin edip etmeme söz konusu. Bu Adalet Bakanlığı'nın yasalarla düzenleyeceği, anayasa ile sınırlı bir çalışması" dedi.
NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA
28 Şubat mağdurlarının başvuruları sonucu soruna en iyi çözümü bulabilmek amacıyla "28 Şubat Sürecinde Yaşanan Mağduriyetler ve Çözüm Arayışları" konulu bir çalıştay düzenleyen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, 28 Şubat'ın üzerinde 20 yıldan fazla bir süre geçti ama etkileri hala devam ettiğini söyledi. Malkoç, bütün bu yaşananların darbelerin demokrasiler ve insan hakları açısından ne kadar kötü bir şey olduğunu gösterdiğinin altını çizerek, "Burada önemli olan anayasaya, demokrasiye, hukuka ve insan haklarına sahip çıkılmasıdır" diye konuştu.
"Halka karşı gerçekleştirilen hiçbir hareket uzun ömürlü olamaz"
28 Şubat'ın bin yıl süreceğinin söylendiğini hatırlatan Malkoç sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak millete, hukuka ve halkın inancına karşı olan hiçbir hareketin uzun ömürlü olamayacağı açıktır. Demokrasiye, hukuka ve insan haklarına karşı yapılan hiçbir teşebbüs uzun süremez. Zulüm, zulüm yapanlarla birlikte sınırlı kalacaktır. 28 Şubat'ın üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen Türkiyemiz'de önemli gelişmeler oldu. 28 Şubat'ta darbecilerin cuntacıların ortaya koyduğu hedeflerin hiçbirinin gerçekleşmediği, gerçekleştiğini düşündükleri hedeflerinin de milletin hukuk, hak arayışı ile demokratik sınırlar içerisinde bu hakları tekrar elde ederek yok olduğunu görüyoruz. Vesayet sisteminden milletin kurtulması, normal anayasal düzene dönmesi bunun en somut örneğidir. Sokakların kamusal alan olduğunu söyleyip bırakın kamu da başörtüsünün yasaklamayı sokakta yasaklayacaklardı. Ama çok şükür millet bu hakkını da elde etmiştir, sorunsuz olarak da kullanmaktadır. Eğitimden sosyal alana kadar millet, elinden alınan gasp edilmiş olan bütün haklarını geri almıştır. Ancak mağduriyetlerin tümü ortadan kalkmış değildir. Özellikle manevi alandaki tahribat ve bireysel alandaki tahribatın tesirleri hala devam etmektedir. Sevindirici olan şey Türkiye'de Sivil Toplum Örgütleri, hak arayıcıları ve hak savunucuları ve siyasetçilerimiz bu noktada hakları elinden alınan, hakları zayi olanlara karşı son derece iyi niyetli bir yaklaşım içerisindedirler. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve Bakanlıklar tarafından bu konuda iyi niyetli bir yaklaşım görülmektedir."
"Hak arama kültürünü yaygınlaştırıyoruz"
Malkoç, "Birçok hakların yerini bulduğu ve sahiplerine iade edildiğini görmekteyiz" diyerek şunları kaydetti: "Ancak haksız yapılan yargılamalar ile ilgili verilen kararların etkisi hala devam ediyor. Sevindirici olan şey Adalet Bakanlığı'nın bu konuda çalışma yapıyor olmasıdır. Cumhurbaşkanımızın değişik vesilelerle bu konuya vurgu yapması. Bu çok önemlidir. Nasıl bir düzenleme yapılacağı, düzenleme yapılırken yeni mağduriyetlere yol açmadan, veyahut 28 Şubat'ın dışında ceza almış olan ve cezasının infazı devam edenlere yeni bir durum temin edip etmeme söz konusu. Bu Adalet Bakanlığı'nın yasalarla düzenleyeceği, anayasa ile sınırlı bir çalışması. Ayrıca Kamu Denetçiliği Kurumu'na 28 Şubat mağduriyetleri ile ilgili mağdur olan arkadaşlarımızın yapmış olduğu başvurular var. Bu başvuruları biz uzun zamandan beri incelemekteyiz. Belli bir noktaya geldik. Ancak verilecek olan kararın mevcut mevzular içerisinde iyi bir hukuki zemine oturması için devletin kamuda bu konu ile görevli ve ilgililerle beraber bunun hukuki yapısını oluşturmamız gerekiyor. Çünkü KDK'nun vereceği kararın anayasaya, mevcut yasalara ve hakkaniyete uygun olması, haksızlıkları önlemesi gerekiyor. Bugünkü çalışmamız bununla ilgili olacak. teknik ve hukuki bir çalışmadır. Katılanların her biri yıllarca bu konuda emek vermişlerdir. En güzel şey hak aramaktır. Türkiye'de hak arama önündeki engeller önemli ölçüde kalkmış ve giderilmiş durumdadır. Bu açıdan hakkını arayan bunun için bizleri sürekli harekete geçiren arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Zaten Kamu Denetçiliği Kurumu'nun da birinci görevi hak arama kültürünü yaygınlaştırmaktır."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.