Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
35.94
Gram Altın
3001.56
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'İttifak tamamen çökebilir'

Prof. Dr. Caşın, Pentagon'un PYD/PKK için 550 milyon dolar bütçe ayrılması kararına ilişkin; "Türk-Amerikan ilişkileri tamir edilemeyecek bir çöküntü içine girmiştir. Bu destek, ittifakın tamamen çökmesine de sebebiyet verebilir." dedi.
'İttifak tamamen çökebilir'
13 Şubat 2018 15:57:00
Prof. Dr. Caşın, Pentagon'un PYD/PKK için 550 milyon dolar bütçe ayrılması kararına ilişkin; "Türk-Amerikan ilişkileri tamir edilemeyecek bir çöküntü içine girmiştir. Bu destek, ittifakın tamamen çökmesine de sebebiyet verebilir." dedi.

İstinye Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) terör örgütü PYD/PKK için 550 milyon dolar bütçe ayırmasına ilişkin, "Türk-Amerikan ilişkileri bundan sonra tamir edilemeyecek şekilde bir çöküntü içine girmiştir. Bu destek, ittifakın tamamen çökmesine de sebebiyet verebilir." dedi.

Uluslararası ilişkiler uzmanları, Pentagon'un, 2019 yılı için hazırlanan bütçe tasarısında DEAŞ ile mücadele kapsamında, SDG ismini kullanan PYD/PKK'ya eğit-donat için 300 milyon, "DEAŞ karşıtı misyona ilişkin sınır güvenlik ihtiyaçları" için de 250 milyon dolar olmak üzere toplam 550 milyon dolar ayırmasını değerlendirdi.

Prof. Dr. Caşın yaptığı açıklamada, söz konusu gelişmenin, ABD'nin teröre desteğinin açık göstergesi olduğunu, bunun hem BM kararlarına hem de İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı bir eylem olduğunu söyledi.

PKK ve PYD'nin aynı örgütler olduğunu belirten Caşın, PYD'ye verilen her kuruşun Türk Silahlı Kuvvetleri'ne dönecek silah olduğunu vurguladı.

''Bu kararı uluslararası yargıya taşıyacağız''

Türkiye'nin bunu uluslararası yargıya taşıması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Caşın, "Türkiye, bunu bir defa uluslararası yargıya taşıyacaktır. Her ne kadar ABD, Lahey'ye taraf olmasa ve Irak'ta yaptığı savaş suçlarından dolayı yargılanmasa dahi Türkiye Cumhuriyeti, bunu hukuken yargıya taşıyacaktır ve Amerika'yı mahkum edecektir. Nitekim ABD, Nikaragua davasında terör örgütlerine destekten mahkum olmuştur." diye konuştu.

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis'in ABD destekli SDG adını kullanan PYD/PKK unsurlarının bir bölümünün diğer bölgelerden Afrin'e kaydığını ifade ettiğine, ABD'li bürokrat ve askerlerin de PYD ile PKK arasında fark olmadığını belirten açıklamalarına da dikkati çeken Caşın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dışişleri Bakanımız son sözü söyledi. Burada deniz bitti. Türk-Amerikan ilişkileri bundan sonra tamir edilemeyecek şekilde bir çöküntü içine girmiştir. Bu destek, ittifakın tamamen çökmesine de sebebiyet verebilir. Türkiye her an NATO'dan çıkabilir ve Türkiye'deki Amerikan askerlerini terhis edebilir. Türkiye, İncirlik ve diğer Amerikan üslerini kapatabilir. Çünkü bir ittifak, ortak bir düşmana karşı hareket eder. İttifakın kurucu üyesi olan ABD, Washington anlaşmasının 5. ve 6. maddesine aykırı olarak Türkiye'nin toprak bütünlüğüne aykırı bir terör örgütüne destek vermekte ve Türkiye'nin sınırlarını tehdit etmektedir.

Bundan böyle Türk-Amerikan ilişkileri, 1964'deki Johnson mektubundan çok daha kötü bir sürece evrilmektedir. Bunun tamiri bana göre sahada çizilecektir. Bu bir çatışmaya kadar sürebilir. Bundan böyle 'Türk-Amerikan ilişkileri bitmiştir' diyebiliriz. Ancak yine de diplomaside her şey mümkündür. Geri adım atarlarsa o başka. Türkiye ise ABD'nin PYD'ye silah yardımını çekmediği ve askerleriyle burayı boşaltmadığı sürece geri adım atmaz, bedeli ne olursa olsun öder ama ABD de kaybeder."

''ABD'de birden fazla baş var''

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Pentagon'un terör örgütü PYD/PKK için 550 milyon dolar bütçe ayırmasının, ABD'nin PYD'ye olan desteğinin artarak devam edeceğini ve Suriye'de çatışmaların bitmeyeceğini gösterdiğini söyledi.

ABD'nin SDG'yi karma bir ekip olarak tanımladığına ve terör örgütüne finans desteğini kendi mevzuatları açısından "kurtarabileceklerine" işaret eden Dedeoğlu, "Diyorlar ki 'Sadece PYD yok başka gruplar da var. Bunlar DEAŞ terör örgütüne karşı mücadele ediyorlar, dolayısıyla meşru bir mücadeledir' şeklinde bir savunma pozisyonundalar. Bu şu aşamada çok sorun çıkarmaz ama ileride, Demokratlar iktidara geldiğinde ve geçmişi karıştırmak istediklerinde bunu delil olarak kullanabilirler. Ancak bugün için çok geçerli değil. Uluslararası hukuk açısından ise ABD'yi yargılayabilecek bir mekanizmanın olduğu kanaatini taşımıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Bu gelişmenin, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Türkiye ziyareti öncesinde açıklanmasına değinen Dedeoğlu, "Şu an ABD'de müthiş bir koordinasyonsuzluk olduğunu, birden fazla baş olduğunu, herkesin kendine ait gündemi olduğunu düşünüyorum. Dışişleri Bakanı'nın söz konusu ziyaretini sabote edecek şekilde aynı güne denk getirilmesi tuhaf oldu. Bu, beceriksizlikten de yapılmış olabilir. Teklif daha önce verilmiştir, ziyarete bir başka yerde karar verilmiştir. Kimsenin aklına bunun gündeme geleceği gelmemiştir. Bu tür bir şey olabilir. Amerika'da her şey planlı yapılıyormuş gibi düşünmemek lazım. Herhalde ABD, tarihinin en plansız dönemini yaşıyor." ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin