Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.70
Gram Altın
2953.04
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Yeni sistem işe yaradı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türkiye ve dünyada yaşanan son gelişmeleri Milat Gazetesi’ne değerlendirdi. Topçu, Türk halkının ve bürokrasinin yeni sisteme çok çabuk alıştığını söyledi.
 Yeni sistem işe yaradı
08 Eylül 2018 09:32:00
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türkiye ve dünyada yaşanan son gelişmeleri Milat Gazetesi’ne değerlendirdi. Topçu, Türk halkının ve bürokrasinin yeni sisteme çok çabuk alıştığını söyledi.

NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu, gündeme ilişkin MİLAT’a özel açıklamalarda bulundu. 24 Haziran sonrası devreye tam olarak giren yeni hükümet sisteminin ABD ile yaşanan gerginlik sonrasında çok faydası olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Topçu, aynı zamanda ABD ile ilişkilerde de yeni bir boyuta geçildiğinin altını çizdi.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin duruşunu takdire şayan bir duruş olarak tanımlayan Topçu, Türk Konseyi’nin geçtiğimiz günlerdeki toplantısı hakkında da bilgiler verdi. Topçu, İdlib’deki gergin durum hakkında da önemli değerlendirmeler yaptığı röportajda ilgi çekici açıklamalar yer aldı.

Atalarımızın tarihi misyonu

24 Haziran seçimi sonrasında oluşan siyasi ortamı değerlendiren Topçu, Türkiye’nin geçmişten gelen tarihi sorumlulukları olduğunu ve bugün bu sorumlukları yerine getirmek için ortak hareket edilmesi gerektiğini işaret ederek şöyle konuştu: “Nizam ve merhamet medeniyetimiz, yüzyıllardır ulu bir çınar gibi gölgesinde bulunan üç kıta insanının ihtiyaç duyduğu barışa, adalete, güvenliğe, hak ve özgürlüklere vesile oldu. Bu da insanlığın mutluluğunu ve huzurunu sağladı. Bugün Atalarımızın bu tarihi misyonunu yerine getirmek Cumhuriyetimizin ve milletimizin her ferdinin boynunun borcudur. Bu noktada önce siyasetin feraset ve sorumluluğu çok önem arz eder. MHP kadrolarının ve Sayın Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin duruşu ülkemiz ve insanımız adına her türlü takdire şayandır, umarım diğer muhalefet mensupları da bu duruşu ülke adına örnek alır.”

ABD ile kartlar yeniden karılıyor

ABD Başkanı Trump’ın Rahip Brunson’un serbest bırakılmadığı bahanesi ile Türkiye’ye yaptırım uygulamasının yeni geçilen hükümet sisteminde önemli bir imtihan olduğunu söyleyen Topçu bu durumu şu ifadelerle açıkladı: “Yeni sistem sayesinde Türkiye’nin yaşadığı bu problemde kurumlararası eşgüdümün faydası görüldü. Devlet ve millet birleşerek bütün saldırılara karşı aynı direnci gösterdi. Her kafadan ayrı bir ses çıkmadı, meselenin milli bir mesele olduğu devlet katında en yüksek şekilde ortaya konuldu. Kararlar hızlıca alındı ve uygulamaya geçildi. Yoksa bu kriz daha derin etkiler bırakırdı. Zaten bu yeni sistemin en önemli avantajı da buydu, hızlı karar alma ve tek elden yürütme imkânı. Türkiye, yıllardır müttefik gördüğü bir ülkenin açıktan saldırısına maruz kaldı. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ‘stratejik ortağımız bizi stratejik hedef haline getirdi’. Şimdi artık taşlar yerine oturuyor. Türkiye’nin Ankara merkezli stratejiler belirliyor olması ve bağımsız karar alma gücü karşısında kartlar yeniden masaya sürülüyor. Kimse ile düşman olmak istemeyiz ama muhataplarımızın da usul ve üslup konusunda kendisini top yekûn gözden geçirmeleri gerekiyor. Eski Türkiye yok karşılarında. Türkiye Devleti halkıyla bütünleşmiştir, bu Ekonomik Kurtuluş Savaşı’ndan da zaferle çıkacaktır. Devlet millet el ele verecek; bu zor günler de atlatılacaktır. Dirlik içinde olmak için birlik gerekiyor. Bütün farklılıkların bir kenara itilip, ülkenin yarınlarını kurtarma adına tek yürek tek ses olma zamanıdır.”

Azerbaycan’ın hakkı

tam teslim edilmeli

Topçu, İlham Aliyev ile Putin arasındaki görüşmeye de değinerek Karabağ konusundaki son durumu şu şekilde değerlendirdi: “Azerbaycan'ın uluslararası düzeyde kabul görmüş öz toprağı Karabağ’daki Ermeni işgaline son verilip Minsk’in görevini hemen yerine getirmesi gerekiyor. Bir milyondan fazla Azerbaycanlı bu haksız, hayâsız, vahşi ve uluslararası hukukun çiğnendiği işgal nedeni ile mülteci durumuna gelmiş ve yerlerinden edilmiştir. Yaşlı, çocuk ve kadın binlerce sivile dünyanın gözü önünde jenosit uygulanmıştır. Karabağ’ın gerçek sahipleri tarihi topraklarına dönerse bölgede iş birliği, istikrar ve barış sağlanmış olur. Bu durumdan başta Ermenistan olmak üzere bölge ve bütün dünya kazançlı çıkar. Dünyada kalıcı barışı sağlamak yolunda kuvvetli bir adım atılmış olur. Minsk gurubu bu tarihi görevini yerine getirmek için artık beklememelidir.”

İslam ülkeleri bizimle yekvücut olmalılar

Filistin meselesinin genelde bütün uygar dünyanın ve özelde İslam âleminin kanayan bir yarası olduğunu belirten Topçu, Siyonist emellerin burada karşılık gördüğünü ve ABD yönetimi tarafından dikkate alındığını dile getirdi. Topçu, bütün Müslümanların bu konuyu bir kez daha derin tefekkür etmesi ve ciddi adımlar atması gerektiğinin altını çizerek şu değerlendirmelerde bulundu: “Filistin konusunda Türkiye’nin alnı açık başı diktir. Hiçbir İslam ülkesinin bu noktada Türkiye’ye yönelik getirebileceği en küçük eleştirileri olamaz. Herkes aynaya baksın ve ne yaptığını tekrar gözden geçirsin. Türkiye her zaman inisiyatif almıştır, gereğini yapmıştır. Şimdi de yapacaktır. Neler yapılacağına dair İslam ülkelerinin bir an önce Cumhurbaşkanımızın etrafında yekvücut olması gerekir. Filistin halkıyla her alanda tam dayanışma içinde bulunan ve UNRWA'nın Danışma Komisyonu Başkanlığını yürüten Türkiye, UNRWA'ya destek olmak için her türlü gayreti göstermeye kararlılıkla devam edecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ‘Filistin yalnız değilsin, yanında Türkiye ve Türk milleti var.”

Bölgede uygulanan senaryo

İdlib’deki yaşanan gerginliğin sadece Türkiye üzerinden çözülebileceğinin altını çizen Topçu şunları dile getirdi: “Türkiye bölgede ciddi tecrübelere sahip, bölgenin hassasiyetlerini en iyi bilen ülke. İdlib’in önemini herkesten iyi biliyor. Bölgenin terörden temizlenip asli sahiplerine iade edilmesi isteniyorsa herkesin Türkiye’nin yanında saf tutması gerekir. Türkiye sınırlarında uydu bir terör devletinin kurulmasına asla müsaade etmez. Türkiye güçlendikçe karşı karşıya kaldığı sorunlar uğradığı saldırılar da büyüyor. Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgede ve İdlib’de uygulanan senaryoyu dikkatle takip ediyor, uluslararası hukukun bize tanıdığı hakları, Ankara merkezli politika ve stratejilerle, zamanı gelince, gereği neyse uyguluyoruz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Herkes yaşananların farkında. Türkiye'nin mücadelesi mazlumların ve mağdurların son umududur.”

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin