''Biz o kadar gitme dedik, neden gitti ki?''
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkamaması haberini ilk alan kişi olan Yasin Aktay, 2 Ekim günü Cemal Kaşıkçı'nın nişanlı Hatice Cengiz'in kendisini araması sonrası yaşanan olayları BBC'ye anlattı.
Yasin Aktay: Kime haber verebiliyorsan ver dediler Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay BBC'ye, ülkesinin Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdiğinden beri haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısının kendisini araması sonrası yaşadıklarını anlattı.
Aktay, "Kendini bir anda tanıtınca hemen anladım. 'Ben Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısıyım' dedi. Bunu duyduğumda doğrusu şaşırdım çünkü nişanlanmış olduklarını bilmiyordum. 'Peki, ne oldu' diye sordum. Ardından 'Cemal Bey Konsolosluğa girdi, beş saattir hala çıkamadı' dedi. Ben dedim ki, 'Ne oldu peki? Nasıl yardımcı olabilirim?' Dedi ki, 'Girmeden önce bana bir şey olursa içeride uzun kalırsam ve umulmadık bir şey olursa Yasin Aktay'ı ara' dedi bana. Ben o zaman işin ciddiyetini biraz daha anladım. Eğer o böyle bir tavsiyede bulunmuşsa bunun bana bir sorumluluk yüklüyor olduğunu hemen anladım. Ardından kendisinden müsaade istedim ve 'ben bir iki yeri arayayım sana dönerim. Sen orada bekle, hiçbir yere ayrılma' diyerek telefonu kapattım" şeklinde konuştu.
"Biz o kadar gitme dedik, neden gitti ki?" Kaşıkçı'nın nişanlısından aldığı ilk telefondan sonra izlediği yol haritasını da anlatan Aktay, ilk olarak ortak tanıdıkları Arap arkadaşlarına haber verdiğini ve bildiklerini onlara anlatıp 'Bunun ne anlama geldiğini sorduğunu' söyledi. Olayı duyar duymaz aradığı kişilerin endişelendiklerini ve 'Biz o kadar gitme dedik, neden gitti ki?' dediklerini ifade etti. "Kime haber verebiliyorsan haber ver" Aradığı kişilerin söylediklerinden anladığı kadarıyla konsolosluğa gitme fikrini Kaşıkçı'nın daha önce birilerine açtığının anlaşıldığının altını çizen Aktay konuşmasına şöyle devam etti:
Peki ne yapmamız gerekiyor bu durumda? diye arkadaşlardan fikir almak istedim. Onlar da bana 'Senin haberdar edilmeni istediğine göre senin bir şeyler yapabileceğine inanıyor, neler yapabiliyorsan yap, kime haber verebiliyorsan haber ver' dediler. Bunun ardından ben de o anda yapmam gereken her şeyi yaptım. İstihbaratı, emniyet güçlerimizi, Sayın Cumhurbaşkanımızın ofisini de hemen bilgilendirdim. Kısa bir süre içerisinde bütün tedbirler alındı. Havaalanında kuş uçsa tespit edebilecek bir noktaya gelinmiş oldu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.