İrlanda'da 1845 yılında başlayıp yedi yıl süren büyük kıtlıkta, bir milyon insan ölmüştü…
Osmanlı Devleti, İrlanda’yı kasıp kavuran felakete bigane kalmamıştı.
Sultan Abdülmecit’in, İrlanda’ya 10.000 sterlin yardım yapacağı İngiliz hükûmetine bildirildi.
Osmanlı’nın yardımı tuhaf gerekçeyle, ‘Kraliçe Victoria'nın yardımından fazla’ diye geri çevrildi.
Kraliçe, Sultan Abdülmecit’e yapılacak yardımın kendi yardımının yarısına düşürülmesi gerektiğini belirten mektup gönderdi.
Yardım miktarı nakit 1.000 sterline düşürüldü.
Sultan Abdülmecit, nakit para haricinde İrlanda’ya 4.000 sterlin tutarında buğday gönderdi.
Gemilerin buğdayı Dublin Limanına boşaltmasına Kraliçe izin vermedi.
Kraliçe’nin kaprisleri sebebiyle, 50 km kuzeyde Drogheda Limanı'na boşaltıldı.
***
TİKA, efsane yardımlara imza atıyor…
Dünyanın farklı coğrafyalarında; Müslüman, Hıristiyan, Ermeni hatta Şaman gruplara, katarakt ameliyatları, su kuyuları, erzak yardımları ulaştırıyor; Moğolistan Duka’ya ren geyiği, Zambiya’ya balıkçı teknesi, Komor Adaları’na stadyum…
TİKA’nın 2013 yılında, ABD’de yaşayan Kızılderililere 200 bin dolar yardım yapacak olması, Amerikan basınında eleştiri, Senato’da tartışma konusu olmuştu.
TİKA’nın yardımları, Amerika’nın batısında Oregon eyaletinde yaşayan 5 bin civarında Kızılderili’nin 10 yıllık ihtiyacının karşılayacak su deposu, 850 kişilik okul, dağınık haldeki Kabileleri tekrar toparlayacak 700 hanelik konut projesi ihtiva ediyordu.
***
28 Şubat 1997’de, Cumhuriyet tarihin en uzun Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Necmettin Erbakan, 15.10’dan 23.55’e kadar, 8 saat 45 dakika boyunca, Milli Görüşü, Türkiye’yi, ağır sanayi hamlesini, kalkınmayı, yoksullukla mücadeleyi savunurken, çocuklarına yiyecek alamayan genç kadın kendisini Ankara’da trenin önüne atarak intihar etmişti.
Kan ter içinde 9 saat süren toplantı çıkışında Merhum Erbakan, “Ne düşünüyorsunuz?” diye uzatılan mikrofona, “Şuan kendisini trenin önüne atarak canına kıyan kadını düşünüyorum. Çaresizliğine çare olmadığımız anneye üzülüyorum…” demişti.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hassasiyetiyle, 2003’ten günümüze, Türkiye’den yapılan yardımlar sayesinde Afrika’da açlıktan, susuzluktan, salgın hastalıklardan ölümler bitme aşamasına geldi.
Türkiye’den Afrika’ya yüzlerde STK eliyle yürütülen, başta su kuyuları olmak üzere her türden yardımlar, yoksullukla, susuzlukla, açlıkla başa çıkmaya çalışan kara kıtanın yüzünü güldürüyor…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2013 yılında Afrika ziyareti sırasında Gabon Parlamentosu’ndaki konuşması merhametin kaynağını gösteriyor;
"… Tarih, Afrika’nın elmaslarını, altınlarını, yer altı zenginliklerini hatta doymayıp insanlarını alan, geride kalanları yoksulluğa terk edenlere hesabını mutlaka soracaktır.
Osmanlı Devleti, Afrika’da yüzyıllar boyunca dostça, kardeşçe yaşamanın sembolü olmuştur. Asla emperyalist duygularla hareket etmemiş, daima sömürünün karşısında durmuştur…”
Dünyayı yeniden merhamet yönetilmelidir.