Yarım asrı aşan bir zaman diliminin canlı şahidi olarak, son günlerde dünya gündemini işgal eden meselelerin hayra alamet gelişmeler olmadığını düşünüyorum.
Dünya jandarmasının şaftı kayınca ister istemez, bugün yaşanan garabetlerin daha beterini yaşayacağımıza da şimdiden hazırlıklı olmak gerekiyor.
Sarı gavurun dünyayı sarsan; akla, mantığa, vicdana ve insafa uygun olmayan açıklamaları er yâda geç bumerang etkisi ile kendini de yakacak olmasını bilmemesini düşünmek safdillik olur.
O zaman sarı gavur tüm bu yapıp ettiklerini bilinçli olarak yapıyorsa sebebi ne olabilir.
Merhum Kadir Mısıroğlu ve Mehmet Şevket Eygi üstatlarım, ABD’nin yıkılmaya başlayacağı dönemin 2025 yılında sonra olabileceğini söylerken son günlerde yaşananlardan bihaberlerdi.
Fütüroloji bir bilim dalı ve günümüz olaylarının gelişme durumuna göre gelecek perspektifinde yaşanılacakları kronolojik olarak hata payları ile sıralar. Bu öngörü tam gerçekleşmese de zamanla yaşananlarla paralellik arz ettiği görülür.
Merhum üstat Kadir Mısıroğlu özel sohbetlerimizde ABD’nin yıkılma sürecine gireceğini söylediği günlerde Trump gibi bir narsistin adı yoktu. ABD gibi dört dörtlük bir devlet nasıl yıkılır ki dediğimizde de çeşitli alternatiflerden bahsederlerdi.
Sarı gavur alternatiflerden bir tanesi olabilir. Adam daha seçilmeden söylemleri gündem olmuş ve göreve başladığı günden bugüne düşük çenesi ile beden dili ve imzaladığı kararnamelerle sadece ABD de değil tüm dünyada taşları yerinden oynattı.
Sanki bir terminatör.
Taç giyen baş ağırlaşır derlerdi adam taç giyer giymez adeta çıldırdı. Dediğim dedik, çaldığım düdük dercesine ağzına geleni konuşarak dünya jandarmalığı şöyle dursun yaktığı ateşe barutla gidip oluşturduğu yangını söndürmek için benzin kullanıyor.
Merhum üstadımın dediği gibi ABD sonun başlangıcına doğru mu gidiyor ve sarı gavur bu işin görevlisi mi?
Sabah söylediğini akşam inkâr eden, teamül denen devlet ciddiyetini ayaklar altına alan ve tehdit dilini fütursuzca kullanan bu adamı akıllandıracak bir unsurda gözükmüyor.
ABD kongresinde iki saat atıp tutan ama Filistin’den Gazze’den Suriye ve Ortadoğu’da yaşanılan katliamlardan bir kelime bahsetmeyen bu adam, on binlerce şehidin kanları ile sulu Gazze’yi sayfiye yerine çevireceğini söylüyor, Hamas mücahitlerine tehdit üzerine tehditler savuruyor, Mısır, Ürdün ve Suud’un kukla liderlerini bakışları ile altına ettiriyor.
Avrupa’dan, Çin’e tüm dünyada açıklamaları ile infiale sebep olan bu had bilmez yapıp ettiklerinin bedelini er yâda geç ödeyecektir.
Sarı gavurun kontrolden çıkmış akla mantığa ve teamüle aykırı zırvaları ABD de duraklama ve gerileme dönemini başlatacak ve yıkılışını da hızlandıracaktır.
Her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Devletimiz bir kez daha teröristlere fırsat verdi. İyi değerlendirilmeli, kardeşlik kazanmalı ve canlar daha fazla yanmamalı.
ABD ve piçi İsrail elinden gelen alçaklığı ve kalleşliği yapacak ve beşinci kol faaliyeti ile görevli ajanlarının marifetiyle geçmişte denediği ve başardığı kirli tuzaklarını yeniden uygulamaya koyacaktır.
Devletimizin gücüne inanalım, eski Türkiye reflekslerini unutalım. Yeni Türkiye’nin gururu savunma sanayimizin caydırıcı gücüne, devletimiz, ordumuza, güvenlik güçlerimize ve halkımıza güvenelim.
2014 yılında devletimiz çözüm süreci başlatarak terör belasından ülkemizi kurtarmak istemişti. Devlet ve millet düşmanı yerli ve yabancı unsurlar bir olup bu süreci baltalayarak ülkemizi iç savaşa sürüklemek istediler ama gezide olduğu gibi muvaffak olamadılar ve yenildiler.
Şimdi aynı mihraklar ABD ve İsrail öncülüğünde dünden beri bu seferde Suriye üzerinden aynı alçaklığı yapıyorlar gün saman altından su yürüten devletin iliklerine kadar sızmış münafıklar vardı. Bugün çok şükür öyle bir tehlike yok. Suriye’yi karıştırmak isteyenler elbette yeni denemelere kalkacaklar hatta daha beterini de yapacaklar. Her şeye rağmen vatandaşlar olarak dikkatli olmalıyız.
Devletimizin yanında durmalıyız.
Kem gözlere şiş olurken, demir bilyeler olup azı dişlerini de sökmeliyiz.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.