Bismillahirrahmanirrahim… İslam aleminde Recep, Şaban ve Ramazanı kapsayan manevi yenilenme ve arınma mevsimi üç aylara girdik. Müslümanlara oruç tutma, Kur'an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlere daha çok yönelmeleri tavsiye edilen üç aylarda, manevi yönden dolu geçirilmesi vurgulanmaktadır.
Bismillahirrahmanirrahim…
İslam aleminde Recep, Şaban ve Ramazanı kapsayan manevi
yenilenme ve arınma mevsimi üç aylara girdik. Müslümanlara oruç tutma, Kur’an-ı
Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlere daha çok yönelmeleri tavsiye edilen
üç aylarda, manevi yönden dolu geçirilmesi vurgulanmaktadır.
Makalemizde, Recep ayına farklı bir açıdan BARIŞ
penceresinden bakacağız. Halkımızın üç aylar dediği aylar Recep, Şaban ve
Ramazan aylarıdır.
Üç Aylar ve Recep Ayı
Üç ayların ilki olan Recep ayı, Kur’an-ı Kerim’de açıklanan
dört haram, yani barış aylarından biridir.
Recep ayının manevî değerini kavrayabilmek için önce Haram
Aylar hakkında bilgi edinilmesi gerekir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de Tevbe
sûresinin 36. ayetinde haram ayları ve bu aylardaki barışın evrenselliğini
şöylece açıklamaktadır:
“Allah katında, Allah’ın koyduğu yasaya göre, gökler ve
yerin yaradılışından bu yana kameri ayların sayısı on ikidir. Bu on iki aydan
dördü haram aylardır. Siz bu aylarda (Rabbinizin buyruklarına aykırı giderek)
sakın ha nefislerinize zulmetmeye kalkışmayınız…”
Kur’an ifadesiyle; dört haram ay
Haram sözcüğü saygın/dokunulamaz anlamındadır. Haram aylar
birbirilerimizin canları ve mallarına saygı duymamız gereken aylardır. Temel
haklar ve özgürlüklerin çiğnenemeyeceği aylardır. Hiç şüphe yoktur ki, bütün
aylar can ve mal dokunulmazlığına riayet gereken aylardır. Ama bu dört haram
ay, içinde saldırılara/düşmanlıklara hiç mi hiç yer verilmemesi, barışın daha bir
öncelenmesi, barış şartlarına daha bir uyulması ve barış aktivitelerine daha
bir yer verilmesi gereken aylardır.
Haram aylara ihtiyacımız var
Kur’an-ı Kerim’e göre, bütün yeryüzü topluluklarına
peygamberler gönderilmiştir. Yukarıda okumuş olduğumuz âyet-i kerÎmeden
anladığımıza göre, dört büyük haram ay, yani barış ayı bütün peygamberlerin
ümmetlerine tebliğ ettiği aylardır. Tarihi dönem şartları bir tarafa, bu
yaşadığımız dönemde dahi barış aylarına, bir diğer anlatımla barış dönemlerine,
barış süreçlerine ne derece ihtiyaçlı olduğumuz bilinmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de bu dört haram aya büyük bir önem verilir.
Rabbimiz Maide sûresinin ikinci ayetinde ”Ey İman Edenler!
…eş-Şehrü’l-Haram olan dört haram aya saygısızlık yapmayınız.” buyurarak
birbirilerimizin canları ve mallarına saldırıda bulunmamamızı emretmektedir.
Rabbimiz Tevbe suresinin 37. âyetinde, “Bu aylarla oynanarak
öne alınması veya ertelenmesini (barış süreçlerini akamete uğratma anlamına)
kâfirliğe açık günah…” olarak nitelemektedir.
Bakara suresinin 217. âyetinde de Rabbimiz şöyle
buyrulmaktadır;
“…Ey Peygamber, de ki; bu haram aylarda savaşmak büyük
günahtır, / Bu günahtan sakınınız.”
Bir diğer âyette ise “Kâbe-i Muazzama’yla birlikte bu dört
barış ayının insanlığın maddi ve ahlâki kalkınmasına hizmet verecek dönemler”
olduğu bildirilmektedir. (Maide 97)
Recep ayının ayrıcalığı var
Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de, üzerinde hassasiyetle durduğu
bu dört haram yani barış aylarından biri de Peygamberimizin açıklamasına göre
Recep ayıdır. (İbn Kesir Tevbe 36)
Bu itibarla Recep ayının Kur’an’a dayalı bir ayrıcalığı
vardır. Recep ayında bize düşen görev; canlara ve mallara daha bir saygıdır.
Can ve mal dokunulmazlığı üzerinde daha bir titremedir. Barış süreçlerimize bu
ayda daha bir önem atfetmektir. Bu ayı bir taraftan barış dualarıyla geçirmeye
çalışırken, diğer taraftan barış aktiviteleri olacak, sempozyumlara, panellere,
radyo ve televizyon programlarına daha çok yer vermektir, böylece bu ayı
halkımızın gündemine barış ayı olarak taşımaktır. İslam dininde barış ilkedir.
Savaş, şartları gerektiğinde meşrudur ama geçicidir. Kur’an-ı Kerim’de haklar
ve özgürlüklere saygı duyulması, hukuki ve sosyal adalet uygulamalarına önem
verilmesi de barışın sağlanabilmesi içindir.
Evet, bizim selamımız barıştır. Barış içerikli selamımız
duadır, sevgi çığırları açılmasına ve imanımızın pekişmesine vesiledir.
Yüce dinimizde son derece önem verilen barışa ayrılması
gereken dört aydan biri ve ilki Recep ayıdır. Biz bu ayın ilk Cuma gecesi olan
Reğâib’i Dört Haram Ay’ın başlangıcı anlamına barış dualarına ayıracağımız gece
olarak kutlayabiliriz.
Barış, rabbimizin emri bir ibadettir
Rabbimizin emri olarak barış ibadettir. Hac gibi evrensel
nitelikli ibadetlerin gerçekleştirilmesi için gereklidir. Barış istikrardır.
Barış güvendir. Barış atılımdır. Barış yatırımdır. Barış ekonomik kalkınmadır.
Dolayısıyla insanlar, toplumlar barış süreçlerine muhtaçtırlar. Rabbimizin arzusu
tüm toplumlarda, belirlenen bu dört ayın barış ayı olarak algılanması ve
uygulanmasıdır. Barış Müslümanların her birinin günlük hayatında bile büyük bir
yer tutması gereken eylemdir.
Allah’ın Selam’ı barış mesajıdır
Bizim selamımız bir evrensel barış mesajıdır. “Selamun
aleyküm” şeklinde verdiğimiz selam, Allah’ın es-Selam ismini içermektedir.
Müminler bir araya geldikleri zaman mutlaka birbirlerine selam vermekle,
verilen selamı almakla yükümlüdürler. Selam vermenin anlamı şudur: “Ey mümin
kardeşim; es-Selam olan Rabbimiz seni korusun, güvene erdirsin, barış içinde
yaşatsın. Mümin kardeşin olarak sana selam veren ben barış insanıyım. Beni
barış insanı olarak gör ve değerlendir.”