İslam İşbirliği Teşkilatı'nın(İİT) İstanbul'da düzenlenen 13. Zirvesi'nin son gününde yayımlanan İstanbul Deklarasyonu'nda, üye ülkelere yönelik terör tehdidine dikkat çekildi. DAEŞ, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebab vePKK/PYD/YPG terör örgütlerinin üye ülkelerde zemin bulmasına neden olan güç boşluğundan kaygı duyulduğu ifade edilen deklarasyonda, mümkün olan her yöntemle terörle mücadele etmekte kararlı olunduğu vurgulandı.
Batı ülkelerinde yükselen yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve Müslüman karşıtı ırkçılık hareketlerinin artmasından endişe edildiği belirtilen deklarasyonda çatışmalar sonucu evlerini terk eden milyonlarca Suriyeli mültecinin çektiği katlanılması mümkün olmayan acıdan endişe duyulduğu da ifade edildi.
Deklarasyonda Filistin topraklarındaki İsrail işgali, yasa dışı yerleşimlerin artmasıyla uluslararası hukukun giderek artan şekilde ihlal edilmesi, Filistinlilerin evlerinin tahrip edilmesi, keyfi öldürmeler, tutuklamalar ve Gazze'deki abluka kınandı.
İşgalcilerin Yahudileştirme girişimlerine ve Haremi Şerif'in kutsallığının ihlal edilmesine karşı Kudüs'ün İslami kimliğini korumak için her türlü tedbiri almak gerektiğinin altı çizilen deklarasyonda, Filistin'in uluslararası organizasyonlara üyeliğinin desteklenmesi ve devlet olarak tanınması için uluslararası kamuoyuna baskı yapılması çağrısında bulunuldu.
Deklarasyonda ayrıca İİT'nin Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı'nın amaç, prensipler ve girişimlerini hayata geçirme hedefine bağlılığının teyit edildiği bildirildi.
İstanbul Deklarasyonu'nda ayrıca teşkilata üye olmayan ülkelerde baskıya maruz kalan ve hakları ihlal edilen Müslüman azınlıklarla dayanışma çağrısı yapılarak, Müslüman gençlerin toplumdaki rollerini güçlendirme, eğitim ve istihdam olanaklarını iyileştirme çabalarının teşvik edilmesi gerektiğinin altı çizildi. İslam ülkelerinin kalkınmasında kadınların oynadığı role de değinilerek, kadınların toplumsal yaşama katkılarının önemine vurgu yapıldı.
AA