Her insan ''fit'' bir vücuda etkileyici bir görünüme sahip olmak ister ama zengin mutfak kültürümüzden kaynaklanan lezzet oranı yüksek yemekler buna izin vermez, tabi her metabolizma aynı değil kimi insanda kilo yaparken kimi insan tabiri caiz ise işlemez bile. Haberimizin konusu kilo sorunu çeken ve kilolarından kurtulmak isteyen vatandaşlarımızı ilgilendiriyor. Sağlığımıza da etki eden bu aşamaları haberimizde inceleyelim. Kilo vermek için ne yapmalıyım? Nasıl kilo verilir? sorularınızın cevabını bu haberde bulacaksınız.
Kilo vermek işlemini bazen o kadar abrtırız ki, bünyemize eziyet verici diyetlerle aç kalarak zayıflama formülleri uygularız. Sağdan soldan duyduğumuz kulaktan dolma bilgilerle belki de hayatımızı zindana çeviririz. Evet diyet ve spor bu işin en başında gelir, ama bilnçli ve ne yiyeceğimizi bilirsek zayıflama operasyonunu kedimize sıkıntı etmeden başarabilriz. Sağlık açısından da önemli yere sahip olan besinler ve ne kadar yememiz gerektiği ile ilgili bilgileri uzmanlardan sorarak öğrenebiliriz.
1- Düzenli Uyuyun;
Düzenli uyku kilo vermenin temelidir. Vücudunuz için yeterli olmayan uyku saatleri ertesi günü vücudunuzda ödem birikmesine neden olur. Bu durumda tartı üstünde kilonuzu fazla görürsünüz. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalar gece geç saatlere kadar oturanlar bireylerin daha fazla kalori aldığını ve uzun vadeli daha fazla kilo aldığı görülmüştür.
2- Şekeri Azaltın Hatta Mümkünse Kesin;
Basit şekeri doğduğumuz andan itibaren vücudunuzun en büyük düşmanı olarak düşünebilirsiniz. Tüketmesi kesinlikle keyifli olan ama tüketim miktarı ve sıklığına her zaman dikkat etmek zorunda olduğunuz besindir. Şekeri tükettikçe vücudunuz daha fazla istemeye başlayacağını unutmayın. Bu durumda istenmeyen vücut şekline sahip olmanıza neden olacaktır. Eğer kilo vermek istiyorsanız ilk uzak durmanız gereken besinlerin başında şekerli besinler gelmektedir.
3-Yeşil Çay ve Bol Su İçin;
Yeşil çay içerisinde bulunan kateşin ile hem metabolizma hızlandırıcı etkisi hem de bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır. Yeşil çay bu etkisi ile hem iyi bir içecek alternatifidir hem de kilo vermenize yardımcı olacaktır.
Su hem vücudunuzda şişkinlik hissi veren hem de kilonuzun tartı üzerinde fazla çıkmasına neden olan ödemin dışarı atılması için temel içecektir. Aynı zamanda yağın vücuttan atılması için gereklidir. Günde ortalama 2-2,5 litre su içmeniz gereklidir. Eğer su içme alışkanlığınız yok ise bunun zaman içerisinde oluşacağını unutmayın ve su içmekten hemen vazgeçmeyin.
4-Yemekleri Yavaş Tüketin;
Yemek yerken ilk önce yemeğe başladığınız saate bakmalısınız. Ve yemeğinizi ortalama 20 dakikada tüketmelisiniz. Çünkü algılama hızı çok hızlı olan beynimizin tokluk hissini algılaması yaklaşık 20 dakika sürmektedir. Tempolu yenilen büyük porsiyonlar yerine keyifle yenilen küçük porsiyonları tercih etmeniz ve yavaş yemeniz daha az besin ile tokluk hissini yaşayarak masadan kalkmanızı sağlayacaktır.
5-Her gün Çorba İçin;
Öğle veya akşam yemeklerinin bir öğününde yemek öncesi çorba tercih edin. Lif içeriği yüksek sebze çorbaları veya klasik çorbalarımız olan tarhana, mercimek veya ezogelin çorbaları tokluk hissinizin daha çabuk olmasını sağlayacaktır. Özellikle uzun süre aç kaldıktan sonra yiyeceğiniz yemek öncesinde kesinlikle çorba tüketmeli direk olarak ana yemekten başlamamalısınız. Çorbada en önemli husus ise hazır olmaması ve içerisindeki tuz miktarının çok yüksek seviyelerde olmamasıdır.
6-Akşam Hafif Yemekler Tercih Edin;
Özellikle akşam yemeklerinde sebze gibi hafif besinleri tercih etmeniz diyet yapmasanız dahi kilo vermenize yardımcı olacaktır. Yağ içeriği yüksek, soslu yemekleri tercih etmek yerine su ve lif içeriği yüksek kalorisi düşük mevsime uygun sebzeleri tercih etmeniz kilo kayıpları yaşamanızı sağlayacaktır.
7-Tam Tahıllıları Seçin;
Günümüzde bir çok ürüne alternatif bulunabilmektedir. Makarna, pirinç ve ekmek çeşitlerinde kepekli olanları (kansızlık probleminiz yok ise) tercih edebilirsiniz. Ayrıca ekmekte tam buğday, tam çavdarlı alternatiflerde yine tercih edilebilir. Bu şekilde hem daha az besin tüketimi yapmış hem de daha uzun süre tokluk hissini hissedebileceksiniz. Ayrıca bu alternatifleri tercih eden kolesterolü yüksek bireylerin kolesterol seviyelerinde zaman içerisinde düşmeler olduğu yapılan araştırmalar ile gösterilmiştir.
8-Doğru İçecekleri İlk Tercihiniz Olsun;
Evinimizde televizyon karşısında bir şeyler içme alışkanlığı hepimizde vardır. Özellikle akşam saatlerinde hareketsiz kaldığımız ve bol kalori aldığımızda kilo alımımızın olduğu görülür. Bunu engellemek için kendi içeceğimizi kendimiz hazırlayabiliriz. Az şeker eklenerek hazırlanmış limonata içerisine nane ve dondurulmuş çilek ekleyerek keyifli bir içecek hazırlayabilirsiniz.
Bu şekilde günde ortalama 450 kalori daha az almış olacak ve bir ay içerisinde alma riskiniz olan 2,5 kilodan kurtulmuş olacaksınız. Doğru içecek dışında doğru bardak seçimi de önemli ! Ülkemizde bardak konusunda herhangi bir standart bulunmamaktadır. Hazır içecekleri son zamanlarda daha büyük bardaklarda içmemiz günlük aldığımız kalorinin artmasına neden oldu. Uzun boylu ve sıska bardaklar yerine kısa ve geniş bardakları tercih etmelisiniz.
Cornell üniversitesinde yapılan çalışmada meyve suyu, soda, şarap veya diğer içecekleri bu bardak ile tüketmemiz içeceklerden aldığımız kalorinin %25 ile %30 arasında düştüğünü göstermektedir.
9-Daha dar kıyafetler tercih edin;
Mümkünse bedeninizi hafif sıkan kıyafetler tercih etmelisiniz. Az da olsa kilo aldığınızda bunu hissetmeniz çok önemlidir. Bu şekilde psikolojik olarak rahatsızlık hissiyatı olacağından yediklerinize hemen dikkat etmeye başlarsınız.
Her bedenden kıyafetiniz var ise bol olan kıyafetlerinizi ihtiyacı olan birilerine armağan edebilirsiniz. Bir diğer önemli husus sizi sıkan ve nefes aldırmayacak kadar küçük kıyafet giymeniz anlamına gelmemelidir. Bu şekilde çok dar kıyafet giyildiğinde vücudunuzun şekli zaman içerisinde istemediğiniz şekilde değişecektir.
10-Porsiyonları Küçültün;
Porsiyon küçültmek kilo vermek için yapabileceğiniz en pratik adımdır. Ama bu hep söylenen “yediklerinin yarısını ye kilo verirsin” gibi sağlıksız bir kavramla karıştırılmamalıdır. Porsiyon küçültme tabağınızdaki sağlıksız olan besinleri çıkarma, ayrıca gün içerisinde tükettiğiniz abur cuburdan uzak durma anlamına gelmelidir. Bu şekilde kilonuzun yavaş yavaş azaldığını göreceksiniz.
İşte aç kalmadan sağlıklı zayıflamanın formülü
Beslenme ve Diyet Uzmanı Devrim Açıkgöz, yaz ayları yaklaşırken kilo vermek isteyen özellikle kadınlar için tüyolar verdi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Devrim Açıkgöz, yaz aylarına girerken özellikle kadınların nasıl diyet yapılması gerektiğini açıkladı. Diyete girmeye düşünenlerin her şeyden önce sağlıklı bir beslenme düzenine geçilmesi gerektiğinin altını çizen Devrim Açıkgöz, kadınlar için günlük 1800-2000, erkekler için ise 2000-2500 kalori olan günlük enerji ihtiyacının alınması gerektiğini belirtti.
Açıkgöz, “Bu kalorilerin yüzde 50-55’ini karbonhidratlardan, yüzde 12-15’ini proteinlerden, yüzde 30’unu da yağlardan alırsak; sağlıklı, dengeli ve yeterli bir beslenme düzenini kendimiz için sağlamış oluruz. Bu açıdan, besinleri 5 grupta toplayabiliriz: süt ve yoğurt, et, unlu gıdalar, sebzeler, meyveler” dedi.
Baharın gelmesiyle birlikte vücutta hormonal sistemde dalgalanmalar olduğunu kaydeden Açıkgöz, “Halsizlik, uyku hali, eklem ağrıları, ödemler, regli düzensizlikleri, saz dökülmeleri gibi. Bu durumda vitamin ve mineral zengini sebze, meyve tüketmeliyiz. Meyveleri öğünler arasında tüketmeye özen gösterin. Ayrıca vücuttaki ödemlerin giderilmesi için de bol su tüketin. Günlük su tüketimiz günde 2 litreden az olmamalı” şeklinde konuştu.
“Tek şekerli, günde 5 bardak çay içmek 100 kaloriye eşittir”
Geriye kalan 4 grup besini her öğünde birlikte tüketmeniz sağlıklı beslenme düzeninin ön koşulu olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Devrim Açıkgöz, “Neyi, ne kadar tüketeceğimiz ise bireysel farklılıklara göre değişiyor. Şunu unutmamalıyız. Günlük gereksinimden 100 kalori fazla almamız kilo sorununu başlatıyor. Tek şekerli günde 5 bardak çay içmek 100 kaloriye eşittir. Günlük beslenmemizi 3 ana, 3 ara öğün olarak planlamalıyız. Tükettiğimiz her öğünü takiben 1-1.5 saat içerisinde emilim en üst seviyeye ulaşıyor 3.5-4 saat içinde kan şekerimiz artık normal sınırın altına düşmeye başlıyor. Yani ana öğünler arası sürenin 4 saati aşmaması gerekiyor. Aşan sürelerde vücut yoksunluk sendromuna giriyor. Bu durumda metabolizma adaptasyon sağlamak içim yavaşlıyor, yani enerji tüketimimiz azalıyor. Sanıldığı gibi, öğün atlamak zayıflatmaz, aksine vücut yağ oranını artırıyor. Tüketeceğimiz besinleri seçerken lifli, su oranı yüksek vitaminler, minareler açısından zengin ürünleri seçmeliyiz. Meyveler, sebzeler, kepekli ürünler bu özellikleri taşıyor” ifadelerini kullandı.
Bireysel özellikler değerlendirilmeden kısa sürede hızla kilo kaybetmeye çalışmak, özellikle yaz ayları yaklaşırken olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyleyen Açıkgöz, “Mümkünse bir uzman gözetiminde kişiye özel değerlendirmelerle hazırlanan bir programa katılmak en kalıcı ve doğru seçim olacaktır. Kilo kontrolü programları, yapılan vücut analizi ile kaybedilen kiloların hangi dokudan olduğunu tespit etmek ve kişinin ihtiyacı olan kalori miktarını da bazal metabolizmasının ölçülmesiyle belirlemek amacıyla yapılıyor. Çıkan sonuçlar doğrultusunda hem kalori miktarı hem de diyetin karbonhidrat ve protein içeriği belirleniyor. Kilo kontrolü programları, yapılan vücut analizi ile kaybedilen kiloların hangi dokudan olduğunu tespit etmek ve kişinin ihtiyacı olan kalori miktarını da bazal metabolizmasının ölçülmesiyle belirlemek amacıyla yapılıyor. Çıkan sonuçlar doğrultusunda hem kalori miktarı hem de diyetin karbonhidrat ve protein içeriği belirleniyor” dedi.
Devrim Açıkgöz, sağlıklı bir şekilde diyet yapmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
- Günlük beslenmemizde tüm besin gurupları yer almalı tek tip beslenmeden kaçınılmalı.
- Öğünler atlanmamalı; üç ana, üç ara öğün olacak şekilde beslenilmeli.
- Belirli periyotlarla check-up yaptırılmalı.
- Uyku düzenine dikkat edilmeli.
- Günlük su tüketimi en az iki litre olmalı.
- Zeytinyağı, mısırözü yağı ve ayçiçeği yağı kullanılmalı.
- Balık tüketimine ağırlık verilmelidir (haftada en az 2)
- Stresten mümkün olduğunca uzak durulmalı
- Egzersiz yapılmalı; haftada 4 gün 45’er dakikalık yürüyüşler yapılmalı.