Yunanistan''da gezilecek yerler

Yunanistan son zamanlarda vatandaşlarımız tarafından ziyaret edilen bir ülke. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu ülke tarih yapılarıyla milyonlarca insanın ziyaretine uğruyor. İşte Yunanistan''a yolunuz düşerse mutlaka gitmeniz gereken 10 yer...
Yunanistan son zamanlarda vatandaşlarımız tarafından ziyaret edilen bir ülke. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu ülke tarih yapılarıyla milyonlarca insanın ziyaretine uğruyor. İşte Yunanistan'a yolunuz düşerse mutlaka gitmeniz gereken 10 yer... 1. Atina

Atina, adını tanrıça Athena’dan alan ve tanrıçaya ithafen kurulan 3000 yıllık tarihiyle dünyanın en eski şehirlerinden biri. Antik Yunan’a başkentlik yapan Atina, felsefeye yön veren düşünce akımlarının, tiyatronun, demokrasinin ve dramanın doğduğu yer. Atina, mitolojik tanrıları, tanrıçaları ve efsaneleriyle; antik tarihiyle, müzeleriyle, sabahlara kadar süren taverna eğlenceleriyle, spor aktiviteleriyle ve bütün yıla yayılmış festivalleriyle ziyaretçilerine tek bir gezide çok çeşitli tatlar sunan bir şehir. Akropolis Tepesi’nin eteklerinde küçük bir şehir olarak kurulan Atina’da zamanla inşa edilen tapınak, agora ve tiyatrolar ve olimpiyat oyunları Atinalıların insanlığa bir armağanı.

Akropolis ve Pantheon ile önemli bir antik eser koleksiyonuna sahip olan Ulusal Arkeoloji Müzesi, Atina’nın en önemli adresleri. Herodes Attikus Tiyatrosu, Plaka’nın dolambaçlı ve dar sokakları, Avrupa’nın en büyük limanı olan Pire Limanı, Poseidon Tapınağı ve Sounio Burnu ise mutlaka görülmeli. Diğer yandan zaman yaratıp sanat galerileri, mağazaları ve şık restoranlarıyla hoş bir durak noktası niteliğindeki Gazi ile, şehir merkezine 30 dakika uzaklıktaki şirin Ege kasabası Glyfada’yı ziyaret etmeyi unutmayın.

2. Selanik

Selanik, biz Türkler için çok özel bir şehir. Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu evin burada oluşu bir yana, verdiği tanıdıklık hissi sayesinde ilk gelişinizde bile size kendinizi evinizde hissettiriyor. Yunanistan’ın ikinci en büyük kenti olan Selanik, Osmanlı ve Bizans İmparatorluklarının da ikinci kenti olarak altın dönemlerini yaşamış. İstanbul’dan sonra Balkanların başkent olmayan en büyük ikinci şehri olan Selanik aynı zamanda Yunanistan’ın ikinci büyük ekonomik, endüstriyel ve ticari merkezi.

Birçok tarihi kültürün kaynaştığı Selanik, yıl boyu milyonlarca turist ağırlıyor. Atatürk Evibaşta olmak üzere, Kanuni döneminde yaptırılarak zaman içinde kale, garnizon ve zindan olarak kullanılan Beyaz Kule Selanik’in simgesi. 14’üncü yüzyıl tarihli Bizans kilisesi Ayios Nikolaos Orfanos, kulenin altındaki Türk mahallesi olan Anapoli, Arkeoloji Müzesi ve Bizans Kültürü Müzesi kentin başlıca gezilecek yerlerinden. Yahudi Tarihi Müzesi ve kilise olarak inşa edilen daha sonra camiye dönüştürülen Aya Sofya gezilecek yerler arasında görülmesi gereken noktalar. Diğer yandan sokak müzisyenleri ile canlanan Modiano Pazarı, renkli gece hayatı için Ladadika ve Yunanlıların milli çalgısı buzukiyi canlı dinlemek ve uzo yudumlamak için Benteta, Prova ve Vardia doğru adreslerden.

3. Girit

Girit, Yunanistan’ın en büyük ve en yüksek nüfusa sahip Akdeniz’in de en büyük 5. adası. Dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olan Minoan uygarlığının merkezi olan Girit, el değmemiş eşsiz doğal güzelliklerinin, Akdeniz’deki doğa harikası kanyonlara sahip. Tüm bunların yanı sıra Girit özellikle İraklio ve Hanya gibi Türk ve Venedik dönemlerine ait eserlerin ve yapıların bulunduğu iki büyük ve modern şehri barındırıyor.

İraklio (Kandiye), Hanya, Rethimno (Resmo), İerapetra (Yerapetra), Ayos Nikolaos ve Sitia kentlerine sahip olan Girit’in çevresinde birçok ada, adacık ve irili ufaklı kayalar bulunuyor. Bazıları turistik olan, bazılarında da sadece arkeolog ve biyologların ziyaret edebildiği bu adaların bir kısmı ise koruma altında olduklarından ziyarete kapalı bulunuyor. Gramvusa, Elafonisi, Paksimadya, Dionisades ve Hirisi Girit yakınlarındaki adaların en önemlileri.

Girit Arkeoloji Müzesi, Minos Uygarlığı’na ev sahipliği yapan Knossos Sarayı, Minos Uygarlığı’na ait eserlerin de sergilendiği Kandiye Arkeoloji Müzesi, mitolojiye göre Zeus’un doğduğu Dikteon Mağarası, Propylon Arkeoloji Alanı Girit’in mutlaka görülmesi gereken yerleri. Venedik döneminden korunmuş vaziyette kalan Hanya şehri ve Hanya Limanı, Rethimno (Resmo)’da bulunan Venedik Kalesi, Samaria Kanyonu ile Avrupa kıtasının en büyük palmiye ormanlarının bulunduğu Vai Palmiye Kumsalı da görülmeli. Eski bir cüzzam hastanesi olan Spinalonga Adası, sempatik bir balıkçı kasabası olan Elounda’da tavernalar, restoranlar ve küçük dükkanlar bulabilirsiniz. Knossos, Tunç Çağı’nın Girit’teki en büyük arkeolojik yerleşim alanı olma özelliğine sahip. Batık şehir olarak bilinen Ancien Olounda, göl üzerine inşa edilen tarihi bir sahil kabası olan Aghios Nikolaos ve Minos Çağı’ndan kalan yazıtları, antik kent kalıntılarını ve Poros Kanalı‘nı görebilirsiniz.

4. Mykonos Adası

Mykonos, renkli gece hayatıyla ünlü Yunan Adası. ‘’Eğlence Adası’’ olarak da bilinen Mykonos, Ege Denizi’ndeki Kiklad Adaları’na bağlı. Granitten oluşan ve 89 km sahil şeridine sahip olan Mykonos, sabahın ilk ışıklarına kadar süren hareketli geceleri ile Avrupa Jet sosyetesinin en gözde ve en uğrak yeri. Turkuaz denizi ve göz alıcı plajlarıyla Mykonos, beyaz badanalı evleri, mavi pencereleri, sardunyalı balkonları, dar sokakları ve adanın her yerinde görebileceğiniz pelikanlarıyla şirin bir ada. 1453-1832 arasında Osmanlı hakimiyetinde bulunan Mykonos’un Türk mutfağına yakın Yunan lezzetleri de oldukça ünlü.

Mykonos’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında, Mykonos’un eşsiz gün batımıyla ünlü ve aynı zamanda adanın sembolü olan Chora‘daki yel değirmenleri geliyor. Apollo ve Artemis’in doğduğu yer olarak Yunan mitolojisinde anlatılan Delos Adası’na Mykonos merkezden kalkan teknelerle ulaşım mümkün. Beş küçük kiliseden oluşan Panagia Paraportiani Kilisesi ile rüzgâr sörfü meraklılarının mutlaka keşfetmesi gereken Feteliave Kalafatis Plajları görülmeye değer. Mykonos’un en popüler plajları Paradise Beachve Elia Beach‘te denizin keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz. Antik bir Yunan köyü olan Ano Mera ise, merkeze 7.5 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

5. Santorini Adası

Santorini Adası, Yunanistan’ın en meşhur ve en güzel adalarından. Pire Limanı’ndan 128 mili uzaklıktaki Kiklades Ada grubuna ait olan Santorini Adası, tarihi ve doğal güzellikleri ile baş döndürücü bir bölge. Tarih boyunca volkanik patlamalar ve depremlerle bugünkü şeklini alan volkanik ada, farklı bir toprak ve kaya yapısına sahip. Ada mavi beyaz evleriyle Ege’nin mavisi ile dalgaların beyazını bir araya getiriyor. Antik Minos Medeniyeti’nin izlerini taşıyan Santorini, mavi kubbeleriyle büyüleyen beyaz kiliseleri, Ege Denizi’ne tepeden bakan, kayalıklar üzerine inşa edilen binalarıyla kendine hayran bırakıyor.

Santorini’nin en güzel manzaraya sahil bölgesi ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Oia Köyü, Thira (Fira) Köyü, muazzam güzellikteki Amoudi Koyu, volkanik siyah kumuyla ünlü Perivolos Plajı, Arkeoloji Müzesi ve Prehistorik Thira Müzesiadanın mutlaka görülmesi gereken yerleri. Fira’daki eski limanı muhteşem bir teleferik gezisiyle keşfetmek, Santorini’yi özel kılan deneyimlerden biri. Termal kaplıcalarıyla ünlü Thirasia Adası’na gidebilir, Antoniou ve Boutari Bağları’nı ziyaret edebilirsiniz.

6. Dedeağaç

Dedeağaç, (Aleksandropolis, Alexandroupolis) İpsala Gümrük Kapısı’ndan 40 km uzaklıkta yer alan bir liman kenti. İstanbul’dan yaklaşık 4.5 saatte ulaşılabilen Dedeağaç, adalardan sonra Yunanistan’a en yakın olduğumuz yerleşim. Masmavi denizi ve uzun kumsalları ile şirin bir liman yerleşimi olan kentin, coğrafi konumunun avantajları 19’uncu yüzyılın sonunda anlaşılmış.

Dedeağaç’ın simgesi olan Alexandroupoli Deniz Feneri, Aziz Theodoros Kayalık Tapınağı, Aziz Joseph Kilisesi ile Aleksandroupoli Metamorphosis Sotira Kilisesive Aleksandroupoli Camisi kentin başlıca görülmesi gereken yerlerinden. Alexandroupoli Etnoloji Müzesi, Evros Kutsal Meryem Ana Manastırı ile Avantas Köyü ve Makri Köyü ise görülmeyi hak ediyor. Limana paralel olarak konumlanmış olan Dimokratias Caddesi‘nde ise Ege lezzetlerini tadabilir, uzonuzu yudumlayabilir ya da alışveriş yapabilirsiniz.

7. Kavala

Kavala, Osmanlı döneminde Balkanların en önemli merkezlerinden biri olmakla birlikte Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın da doğum yeri. Osmanlı İmparatorluğu’nun Selanik ve İstanbul arasındaki merkezi olan Kavala, İpsala sınırına 200 km, Selanik’e ise 60 km uzaklıkta yer alıyor.

Geniş meydanları, çağdaş binaları ve alışveriş merkezleriyle modern Kavala’nın yanı sıra kentin doğu kesimi geleneksel eski evleri ve küçük bahçeleriyle şirin bir ‘old town’ bölesine sahip. Geçmişte ‘Tütünün Mekkesi’ olarak anılan Kavala’da mutlaka görülmesi gereken yerler Panagia Tepesi’nde yer alan Bizans Kalesi, günümüzde otel olarak hizmet veren Kavalalı Mehmet Ali Paşa Külliyesi, İmaret Anıtı, Kavala Arkeoloji Müzesi, Kavala Kalesi ve Tütün Müzesi. Eleftherias Meydanı‘nda yer alan Megalou Alexandrou Pedestrian Caddesi şık butikler, kafe ve barların yanı sıra alışveriş merkezine dönüştürülmüş eski tütün deposuyla renkli ve oldukça hareketli.

Vaktiniz sınırlı değilse, eski bir cami olan Agios Nikolaos Kilisesi’ni gezebilir, Filippoi’yi de içine alan Kavala arkeolojik turuna katılabilirsiniz. Kavala’ya gelmişken görkemli kıyıları ve sevimli köyleriyle Thasos Adası’na gitmeden dönmeyin. Kavala’dan feribotla Thasos Adası‘na kolaylıkla gidebilirsiniz. Aynı şekilde Thasos Adası’ndaki birbirinden güzel plajlara giderek, deniz keyfi yapabileceğiniz gibi Nestos Nehri‘nde kano ve rafting yapabilirsiniz.

8. Sakız Adası

Sakız Adası, (Chios) Çeşme’den yalnızca bir boğaz ile ayrılan, Yunanistan’ın en büyük beşinci adası. Ege Denizi’nde, Karaburun Yarımadası’nın karşısında yer alan ve kendine has, güzel kokusuyla ünlü sakız ağaçları ile çevrili olan ada, ismini de bu ağaçlardan aşıyor. Çeşme’den kalkan feribotlarla yaklaşık 45 dakikada Sakız Adası’na ulaşım mümkün.

Sakız Adası, Yunan ezgilerinin yükseldiği tavernaları, Ege mutfağından seçme lezzetleri, büyüleyen masmavi denizi ile şahane plajlarının yanı sıra Pitoresk Orta Çağ köyleri, arkeolojik sit alanları, kaleleri, müzeleri, kiliseleri ve manastırları ile tarihi dokusu zengin bir ada.

Adanın mutlaka görülmesi gereken yerleri Chios Arkeoloji Müzesi, Argenti Folklor Müzesi, Chios Bizans Müzesi, Nea Moni Manastırı, Panagia Krina Kilisesi ve Apolichnoi Kalesi. Adada Orta Çağ yerleşim yerleri olan Pyrgi, Μesta, Οlympoi, Κalamoti, Αrmolia, Vessa ve Αnavatos‘u keşfedebilirsiniz.

9. Kos Adası

Kos Adası (İstanköy), Bodrum Yarımadası’nın karşısında, Anadolu’dan 8 mil uzakta yer alan, On iki Adalar’dan biri. Meropis ve Nymphsea olarak da bilinen Kos’un Türk nüfusu Platani Köyü ile Kos şehir merkezinde yaşıyor. İlk halkı olan Karyalılar’dan uzun yıllar sonra, Rodos ayaklanmasını yaşayan Kos, güneydoğu Ege’de önemli bir Atinalı istasyonu olarak hizmet verdi. Bizans İmparatorluğu ve Roma İmparatorluğu’nun bir parçası olan ada, Hellenistik çağda ise Mısırlılar tarafından bir dış askeri merkez olarak deniz kuvvetlerinin Ege’yi gözlemesi için kullanıldı. Hekim Hippocrates, ressam Apelles, şair Philates ve Theocritus‘u yetiştiren Kos Adası, Venediklilerce Saint John Şövalyeleri’ne satılmasının ardından Türk hakimiyetini yaşadı. 1912’de İtalyanlara verilinceye dek 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yaşayan Kos, İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlarda, savaş sonunda ise Birleşik Krallık korumasında kalırken, 1947’de Yunanistan’a devredildi.

Antik çağda deprem ve çökme sonrası ayrılmış dağ zincirinin bir parçası olan Kos Adası, bir turizm ve kültür merkezi. Bodrum’dan yaklaşık 45 dakikalık deniz yolculuğu ile ulaşabileceğiniz Kos’ta, Hipokrat’ın ölümünden sonra onun adına adanmış bir bölge olan Asklepion; Hipokrat’ın 2400 yıl önce gölgesinde öğrencilerine ders anlattığına inanılan meşhur Hipokrat Ağacı ve Kos Limanı’na 25 km uzaklıkta bulunan yel değirmenleri öncelikli görmeniz gereken yerler. Kos’un Saint John Şövalyeleri döneminden kalma eski adı Neratzia Kalesi olan Şövalyeler Kalesi, Foinikes Caddesi üzerinde halen ayakta duran bir köprü ile ana karaya bağlı. Birbirinden güzel cennet plajlara sahip olan Kos’un en çok tercih edilen plajları ise, Tigaki, Lambi, Therma, Kefalos, Marmari ve Mastichari olarak sayılabilir. On iki Adalardan biri olan Kos’ta, haftanın her günü Kos Limanı’ndan hareket eden teknelerle On iki Ada Turu yapabilirsiniz.

10. Halkidiki

Halkidiki, Yunanistan’ın kuzeyinde bir yarımada. Maldivler’i andıran bembeyaz kumlu plajları, berrak ve kristal denizi, yumuşak Akdeniz iklimi, yemyeşil bahçeleri ile büyüleyici bir cennet. Halkidiki, Selaniklilerin 1950’lerden itibaren yaz tatillerini burada geçirmeye başlamasıyla birlikte popüler bir turizm destinasyonu haline geldi.

20’den fazla antik kente ev sahipliği yapan Halkidiki’de Aristoteles’in doğduğu Stageira Antik Kenti, labirenti andıran Petralona Mağarası, Halkidiki’nin pitoresk manzarasıyla büyüleyen Athitos, Acrothoi Antik Kenti, Ancient Olynthus ve Athos Dağı Manastırları Halkidiki’nin mutlaka görülmesi gereken yerleri. Deniz-kum-güneş keyfi için ise Sarti Beach, Platanitsi Camping, Manasou Beach ve Banana Beach en popüler adresler.

Yunanistan’da yeme ve içme

Yunan mutfağının Türk mutfağı ile benzerlikleri aşikâr. Öyle ki bazı yemekleri isimleri bile birebir aynı. Yüzlerce yıllık Yunan kültürünün mirasçısı olan mutfak, Balkan ve Akdeniz mutfaklarının bir parçası. Girit mutfağını da kapsayan Yunan mutfağı, Batı Anadolu Türk mutfağıyla çok büyük benzerliklere sahip.

Elbette Yunan mutfağının deniz ürünlerindeki başarısı tartışmasız. Özellikle kalamar, ahtapot ve karides sevenler için baş döndürücü lezzetlere sahip. Bununla beraber sebze ve et çeşitleri yoğun olarak tüketilirken, keçi eti de Yunan mutfağında yaygın olarak kullanılıyor. Yunan mutfağının en temel unsurlarından biri de zeytinyağı. Kekik, biber, zeytin ve nane de en çok kullanılan baharatlar arasında.

İçeceklerden frape, neredeyse dört mevsim, hemen hemen herkesin elinde görebileceğiniz soğuk bir kahve. Sütlü ve sütsüz seçenekleri olabildiği gibi şekerini de damak tadınıza göre sipariş edebiliyorsunuz. Milli içecekleri olan uzo, adaların balıkla birlikte vazgeçilmez içeceği.

Birçoğunu Türk mutfağından da tanıdığımız mezeler ise, bizim cacığımızın süzme yoğurt ile yapılanı olan caciki; özellikle Santorini Adası’nın meşhur mezesi olan ve bakla ezmesi fava; balık yumurtası zeytinyağı, kuru ekmek, soğan ve limondan yapılan krema kıvamında bir meze olan tarama başta geliyor. Geleneksel bir Girit lezzeti olan dakos; horyatiki olarak da adlandırılan meşhur Yunan Salatası; çeşitli otların haşlanması ile yapılan bir salata olan horta da en önemli mezeler arasında. Peynir çeşiti bakımından pek çok çeşide sahip olan feta, Sakız Adası’na özgü mestelo ve Kıbrıs’ın meşhur peyniri olan halumi (hellim) en çok tüketilen peynirleri arasında.

Yunanistan gece hayatı

Yunanistan gece ve eğlence hayatı buzuki tınıları eşliğinde sirtakiden rebetikoya geleneksel ezgileriyle yüz yıllardır eğlence kavramıyla birlikte anılan bir ülke. Dillere destan taverna eğlencelerinin yanı sıra günümüzde alternatif eğlence seçenekleriyle Avrupalı ziyaretçilerin tercihi olan Yunanistan, beach clublar’dan pub’lara, jet sosyetenin uğrak yerlerinden salaş barlara dek her kesime hitap ediyor.

Yunanistan alışveriş

Yunanistan, alışveriş ve hediyelik eşya bulma yönünden oldukça zengin bir ülke. Atina ve Selanik başta olmak üzere büyük ve uluslararası markaları bulabildiğiniz gibi ülkeye özgü geleneksel ürünlere de ülkenin hemen her yerinde bulmak mümkün.

Dünyanın ilk seramik ustalarını yetiştiren Yunanistan’da alınacakların başında seramik ürün ve hediyeliklerin yanı sıra mitolojik tanrı ve tanrıçaların boyutları değişen heykelleri geliyor. İkinci olarak yöresel müzik aleti olan buzuki, ulusal içkisi olan ve Türklerin rakısıyla benzerlik gösteren uzo, Yunan konyağı metaxa Yunanistan’ın en popüler hediyelikleri.

Elbette zeytin ve zeytinyağı, şarap, peynir çeşitleri de alınabilecek yöresel yiyeceklerden. Diğer yandan adaların ve kentlerin de kendine özgü hediyelikleri de yok değil, örneğin Kavala’nın meşhur Kavala kurabiyesi ve Sakız Adası’nın sakız aromalı ürünleri olduğunu da aklınızda bulundurun.

Yunanistan’a nasıl gidilir

Yunanistan’a, Türk Hava Yolları, Olympic Air ve birkaç farklı hava yolu firmasının düzenli seferleri var. Atatürk Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan, Atina’ya ulaşılabiliyor. İstanbul’dan Selanik, Rodos, Girit ve Mikonos’a da uçak seferleri var.

Adalara gitmek için ise, Atina’nın kent merkezi ve havalimanından kalkan otobüslerle bu ulaşabileceğiniz Pire veya Rafina Limanlarından hareket eden feribotlara binmeniz yeterli. Diğer yandan Türkiye’nin pek çok yerinden de adalara ulaşım mümkün. Kuşadası-Samos, Seferihisar-Samos, Çeşme-Sakız, Marmaris-Rodos, Bodrum-Kos, Turgutreis-Kos, Datça-Simi, Ayvalık-Midilli, Kaş-Meis arasında feribot seferleri bulunuyor.

Yunanistan, Avrupa ve Ege’nin olduğu kadar tüm dünyada, eşsiz güzellikteki tarihi dokuları, kendine özgü muhteşem peyzajı, bakir doğal güzellikleri, uçsuz bucaksız sahilleri ve 6000 ada ve adacığıyla keşfedilmeyi hak eden bir ülke.