Yunan vandallığı

Yunanistan’ın mültecilere yönelik zulmü rapor haline getirildi. İnsan haklarının ayaklar altına alındığı açıkça gösteren raporda, AB’nin göçü Türkiye’ye hapis ederek çözmeyi umduğu belirtilerek, “Hiçbir ülke Türkiye''nin merhametinin yanına yaklaşamaz” denildi.

Ezgi ÇELİK-ANKARA

21. yüzyılda Avrupa ve Yunanistan’ın sığınmacılara yönelik vahşi uygulamaları sürüyor. Mültecilerin botlarını patlatan, ateş açan, biber gazı sıkan, çırılçıplak soyarak Meriç’e açan Yunan zulmü her geçen gün dozunu artırıyor. Türkiye, Esed’in katliamlarından kaçan milyonlarca Suriyeliye yıllardır kucak açarken, sözde medeniyetten söz eden Batı ise Yunanistan sığırına gelen 150 bin göçmenden korkarak, sınırda akıl almaz uygulamalara gidiyor.

Yunan vahşiliği belgelendi

Memur-Sen tarafından akademisyenler Dr. Murat Yılmaz, Dr. Nergis Dama ve Dr. Arda Akçiçek koordinatörlüğünde “Yunanistan ve Avrupa Birliği’nin Mültecilerin Sınır Geçişlerindeki Hak İhlalleri” başlığıyla bir rapor hazırlandı. Akademisyenlerin bölgedeki gelişmeleri yerinden takip ederek ve göçmenlerle bire bir görüşerek hazırladıkları rapor, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Suriye’de yaşanan çatışma ve kaosun neden olduğu kitlesel göçün ekonomik ve sosyal sorumluluğunun sadece Türkiye tarafından üstlenildiğini ifade eden Ali Yalçın, Türkiye'nin, uyguladığı insani politikalar ile dünya kamuoyundan tam not aldığını söyledi.

Çocuk hakları hiçe sayılıyor

Göçmenlerle ilgili herkese akıl veren AB ülkelerinin “Akılları başlarında mı?” diye soran Yalçın, “AB ülkeleri ise göçmenlerin ekonomik ve sosyal maliyetin artması sonrasında Türkiye’nin aldığı sınır kapısını açma kararı karşısında insani değerlerle bağdaşmayan şiddeti araç olarak kullanan çözümlere başvurmuşlardır” diye konuştu.

Suriye’deki insani krizin çözümüne odaklanmak yerine, AB ülkelerinin sınırlarını koruma telaşı içerisinde olduğunu kaydeden Yalçın, “Göçmenlerin üzerindeki kıyafetlerin çıkarılması, tüm nakit para ve telefonlarına el koyulması, devlet gücünün kullanılarak göçmenlerin temel haklarını gasp etmek olarak öne çıkmaktadır. Yunanistan tarafından atılan gaz bombalarından dolayı çocuklar nefes almakta zorlanmaktadır. İnsan haklarının yanı sıra daha özel bir grup olan çocuk haklarının, sınırları korumak adına hiçe sayıldığı sınır bekleyişi, AB’nin yazılı değerlerine ciddi zarar vermektedir” dedi.

İnsanlıkta bize yaklaşamazlar

Pazarkule ve İpsala sınır kapıları bölgeleri ve Yunanistan – Türkiye sınırında bulunan Yenikarpuzlu, Sarıcaali, Doygar ve Elçili köylerinde yapılan çalışmalarda 66’sı erkek, 14’ü kadın olmak üzere 90 katılımcıyla görüşüldü. Dr. Nergis Dama, “Çalışmalarımız esnasında mülakat gerçekleştirdiğimiz mülteciler ‘Hiçbir ülke Türkiye'nin merhametinin yanına yaklaşamaz’ dedi” ifadelerini kullandı. Yunanistan mahkûm edilecek

Türkiye Barolar Birliği (TBB), sığınmacılara şiddet uygulayan Yunanistan aleyhinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) dava açacak. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "Bize düşen, hukuk çerçevesinde AİHM'de Yunanistan'ı mahkum ettirmektir. Bunu yapacağız, göreceksiniz. Delilleri topluyoruz, mutfak hazırlığını yapıyoruz. Dilekçeleri hazırlamaya başladık. Pazartesi günü taslak dilekçeler bitecek" dedi. Gereği yapılacak Uluslararası hukuk gereği, normalde sığınmacıların içeri alınması gerektiğini belirten Feyzioğlu, “Eğer AİHM, adındaki 'insan' ve 'hak' kelimelerine hala bizim bildiğimiz değeri veriyorsa ki verdiğine inanıyorum, hiç kuşkusuz burada müdahale edecektir, gereği yapılacaktır. Sen 80 küsur bin FETÖ kaçağını ağırlıyorsun ama kapına, can güvenliği sebebiyle Afganistan'dan, Pakistan'dan, Suriye'den kaçmış gelmiş, 'Daha iyi bir hayat için Avrupa'ya geçmek istiyorum' diyenleri Meriç Nehri'nde öldürmeye kalkıyorsun. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez” açıklamalarında bulundu.