İzmir'de katıldığı bir panelde "terör örgütü propagandası yaptığı" suçlamasıyla hakkında açılan davada, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın yargılanmasına devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Yüksekdağ, terör soruşturması kapsamında başka bir suçlamadan tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Kimlik kontrolünün ardından söz verilen Yüksekdağ, bugünkü duruşmada mahkeme huzurunda bulunmak istediğini ancak şartlar oluşmadığından yine SEGBİS ile savunma yapacağını belirtti.
Milletvekilliğinin düşürülmesine sebep olan mahkeme kararını veren hakimlerin FETÖ'den tutuklandığını, heyetin ise görevden alındığını iddia eden Yüksekdağ, bir siyasetçi olarak bu davalarda Türkiye toplumu adına barış ve özgürlüğü savunduğunu, tutuklansa, hapis cezasına çarptırılsa ve milletvekilliği düşürülse de ömrünün sonuna kadar her türlü bedeli ödemeye hazır olduğunu söyledi.
"ÜLKENİN BİRLİĞİNİ BOZAN BİR DURUM DEĞİL"
Yüksekdağ, panelde şiddet içeren mesajlar verilmediğini öne sürdü.
Siyasetçi olarak attıkları her adım ve konuşmaların basın tarafından da takip edildiğini anlatan Yüksekdağ, "Biz rejiminin değişmesini istemedik. Öz yönetim modeli, parti programımızda da var olan idari bir teklifti. Bunu İzmir, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye içinde uygulanabilirliğini savunduk. Bu ülkenin birliğini bozan bir durum değildir." şeklinde konuştu.
Panelde sarf ettiği sözlerde çatışma, silahlı şiddet ya da terör övgüsü olmadığını, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ifade eden Yüksekdağ, beraat talebinde bulundu. İddia makamı da Yüksekdağ'ın "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla cezalandırılması yönünde mütalaa verdi.
Mahkeme heyeti, Yüksekdağ'ın başka bir suçlamayla yargılandığı İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazılarak dosyanın birleştirmesi konusunda uygun olup olmadığının sorulmasına, sanık ve avukatlarına savunma için süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
CİZRE'DE, SİLOPİ'DE, SUR'DA...
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Yüksekdağ'ın bir paneldeki, "O bayrağı, Ortadoğu'nun bu savaş ve sömürü yangını içerisinde en güçlü kararı ve insani bir şekilde dalgalandırılmasıdır. Bugün, 'Cizre'de, Silopi'de, Sur'da, Nusaybin'de, Dargeçit'te ve Lice'de bizler kendi kendimizi yönetecek kadar olgunuz' diyen halkın mücadelesi işte yüzyıllar boyunca verilen bu insani mücadelenin bayrağının dalgalandırılmasıdır" şeklindeki sözlerinin terör eylemlerinin bir halk mücadelesi olarak gösterilmeye çalışıldığı ve PKK propagandası yapmak anlamına geldiğine dikkat çekilerek 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.