AK Parti'nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Temsilcisi Recep Özel, sosyal medya hesabından "Cumhur İttifakı"nın seçim protokolünü paylaştı.
Protokolde, Anayasa'nın 116. maddesine göre Cumhurbaşkanınca yenilenen ve 14 Mayıs 2023'te gerçekleştirilecek 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimine, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 12/A maddesi ve bu protokol uyarınca Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Yeniden Refah Partisinin (Yeniden Refah) "Cumhur İttifakı" ismi altında ittifak oluşturarak katılmaya karar verdikleri belirtildi.
AK Parti, MHP, BBP ve Yeniden Refah'ın hükmü şahsiyetlerini muhafaza ederek "Cumhur İttifakı"nın içinde ayrı siyasi partiler olarak seçimlere gireceği ve 2839 sayılı Kanun'un öngördüğü çerçevede ayrı ayrı aday listeleri verecekleri kaydedilen protokolde, "Cumhur İttifakı"nın 14 Mayıs 2023'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimindeki ortak adayının, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu ifade edildi.
Protokolün ekinde "Cumhur İttifakı"nın kuruluşu, ilke ve vizyonunu içeren metin de yer aldı.
"Yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıktı"
"Cumhur İttifakı"nın 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıktığına işaret edilen metinde, 15 Temmuz 2016 tarihinin ülke için her bakımdan dönüm noktası ve yeni bir başlangıç olduğu aktarıldı.
Yenikapı'da 7 Ağustos 2016'da ortaya çıkan "milli mutabakat"ın, 16 Nisan 2017'deki halk oylamasında milletin iradesiyle kabul edilen hükümet sistemi değişikliğiyle perçinlenerek "milli şuur"a dönüştüğü bildirilen metinde, 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde kurulan "Cumhur İttifakı" ile de milli bekayı esas alan "ahlaki ve siyasi uzlaşma" ile somutlaştığı kaydedildi.
Metinde, 24 Haziran 2018 seçiminin, "Cumhur İttifakı"nın zaferiyle sonuçlandığı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 9 Temmuz 2018'de TBMM'de yemin etmesiyle fiilen ve hukuken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminin başladığı anımsatıldı.
"Cumhur İttifakı" birlikteliğinde TBMM'nin 27. Döneminde ülkeye ve millete önemli hizmetler yapıldığı, küresel ölçekte yaşanan sıkıntılara, çevre ülkelerdeki ateş çemberine rağmen Türkiye'nin birçok bakımdan pozitif yönlü ayrışan ülkelerden biri olduğu aktarılan metinde, "Cumhur İttifakı" birlikteliğinde yılların beklentisi olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifinin ibadete açılması, Karabağ'ın Ermenistan işgalinden kurtarılması, Kıbrıs'ta kapalı Maraş'ın açılması gibi tarihi nitelikli adımların atıldığı belirtildi.
"Önceliğimiz depremin yaralarını sarmak"
Türkiye'nin zenginliğine önemli katkı sağlayacak büyük ölçekli ulaştırma ve enerji projelerinin gerçekleştirildiği ve Karadeniz'de keşfedilen doğal gazın milletle buluşturulmak üzere olduğu kaydedilen metinde, Kovid-19 salgınıyla dünyanın gıpta ettiği bir mücadelenin yürütüldüğü, Türkiye'nin, diplomasinin merkezi olduğu, savunma sanayinde ve terörle mücadelede "destan" yazıldığı, devletin bekası ve milletin refahını temine yönelik politikalar uygulandığı, toplum kesimlerinin beklentisi olan birçok yapısal düzenlemenin gerçekleştirildiği ifade edildi.
Türkiye'nin 6 Şubat 2023'te dünyanın en büyük depremlerinden birisiyle karşılaştığı anımsatılan metinde, Kahramanmaraş merkezli asrın felaketi depremlerin binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine ve 11 ili kapsayan geniş bir alanda büyük bir yıkıma sebep olduğuna işaret edildi.
Devletin tüm kurumlarıyla deprem anından itibaren bölgede olduğu aktarılan metinde, tüm ihtiyaçların karşılandığı, en önemli ihtiyaç olan kalıcı konutların yapımına hemen başlandığı ve bir yıl içinde de hak sahiplerine teslim edileceği duyuruldu.
Metinde, "Cumhur İttifakı olarak bu seçime girerken önceliğimiz depremin yaralarını sarmak, yeniden imar ve ihya sürecini tamamlamaktır. Eş zamanlı olarak da tüm afetlere karşı risk yönetimi ve afet yönetimine ilişkin gerekli tedbirleri almak, bu kapsamda mevzuat eksiğini gidermek, teknolojik, beşeri ve kurumsal kapasiteyi artırmak kararlılığındayız" ifadeleri kullanıldı.
"Cumhur İttifakı haklının güvencesi, doğrunun tarafı olmaya devam edecek"
"Cumhur İttifakı"nın, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma" hedefini yakalama azmiyle milli ve üniter bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk milletini ilelebet yaşatma iradesi olduğu belirtilen metinde, "Cumhur İttifakı"nın, haklının güvencesi, doğrunun tarafı olmaya, temel hak ve hürriyetlerin eksiksiz yaşanmasının, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün teminatı olmaya devam edeceği kaydedildi.
Metinde, şu ifadelere yer verildi:"Cumhur İttifakı sadece bir seçim ittifakı olmayıp Türkiye'ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında milli ve ahlaki bir duruş ve bu çerçevede sürdürülecek tarihi bir birlikteliktir. Cumhur İttifakı'nı oluşturan siyasi partiler, kendi hükmi şahsiyetlerini ve özgün siyasi kimliğini muhafaza ederek ittifaka katılmaktadır. Bu ittifak, koltuk ve makam pazarlıkları ya da paylaşımları şeklinde değil temel ilkeler zemininde anlaşma ve hedeflere birlikte yürüme üzerine inşa edilmiştir. Cumhur İttifakı, Türkiye'nin istiklalini ve istikbalini her şeyin üstünde tutan bir anlayışla güçlü ve istikrarlı bir parlamento yapısının oluşturulması, gelecek beş yıl içinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin başta yeni bir Anayasa yapımı olmak üzere bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesini temin etmeyi hedeflemekte, Türkiye'nin yükselişini sürdürerek küresel güç ve 'Lider Ülke' olmasını esas almaktadır."
"Cumhur İttifakı, gücünü, azmini ve kararlılığını aziz milletimizden almaktadır"
İttifakın, dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türkiye'yi küresel bir güç haline getireceği, 2053 ve 2071 vizyonunun alt yapısını adım adım inşa edeceği belirtilen metinde, şunlar kaydedildi:
"Cumhur İttifakı, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, güçlü, etkili ve küresel dengelerin belirleyicisi olan bir Türkiye hedefinin de rotasını çizmektedir. 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' anlayışı ile Türkiye için toplumsal mutabakat sağlayacak değerlerin inşasının temeli, 'Türkiye Yüzyılı' vizyonumuzdur.
İnanıyoruz ki 14 Mayıs'ta milletimiz tercihini, Türkiye'nin yükselişi için başlatılan atılımların devamından, insan merkezli politikalardan, ülkemizi küresel güç haline getirme ve yüzyılı 'Türkiye Yüzyılı' yapmak iradesinden yana kullanacaktır. Milli politikalarla lider ülke Türkiye'nin inşası için hasbi duygularla kurulmuş Cumhur İttifakı'na desteğini sürdürecektir. Cumhur İttifakı, gücünü, azmini ve kararlılığını aziz milletimizden almaktadır. Cumhur İttifakı'nın yolu açık, Türkiye'nin ufku aydınlıktır. İnşallah Yüzyıl Türkiye'nindir, yüzyılın gücü Türkiye'dir. Milletimizin sağduyusuna inanıyor, ferasetine güveniyoruz. Gayret bizden, tevfik Allah'tandır."