YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya, yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasının YÖK'ün lağvedilmesinden geçtiği tespitinde bulundu.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "Türkiye Yükseköğretimi İçin Bir Yol Haritası" başlıklı raporunda, yükseköğretimi yeniden yapılandırmanın bir yolunun da YÖK'ü lağvedip kötü hatıralarıyla tarihin derinliklerine göndermek olduğunu kaydetti.
"YENİ TÜRKİYE ÜNİVERSİTELERDEN GEÇER"
Bunun sadece bir vesayet aracı şekilde kullanılmış YÖK'ü ortadan kaldırmak anlamına gelmediğini, bürokratik olarak işlemez hale gelen kurumu dönüştürmek olduğunu belirten Çetinsaya, "Yeni Türkiye'nin yeni yükseköğretim yol haritasını hazırlayabilmek için en nitelikli beyinleri akademiye gelmeye ikna etmeliyiz. Hükümetimiz 1 Ekim'den itibaren öğretim üyelerinin özlük haklarını gündemine alacağının sözünü verdi. Yeni Türkiye'nin yeni bir koordinasyon kurumuna ihtiyacı var. Yeni Türkiye'yi kuracak olan, nitelikli insan gücü ve yetkin bilimsel araştırmalardır. Ve bunun merkezi de üniversitelerdir" dedi.
"YÖK BUGÜNÜN YÜKÜNÜ ÇEKEMİYOR"
Prof. Çetinsaya, YÖK dönüştürülürken yapılması gereken ev ödevlerini ve yapılması gerekenleri de de şöyle sıraladı:
"30 yıl önce askeri rejim döneminde 27 üniversite için dizayn edilmiş YÖK bugünkü yükseköğretimin yükünü çekemiyor. 5.5 milyon yüksek öğretim öğrencimizin yüzde 47'si açık öğretimde okuyor. 17-22 yaş grubuna yüz yüze eğitim vermek zorundayız. 12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte her yıl 1milyon 250 bin öğrenciye üniversite eğitimi vermek zorundayız. Küreselleşmenin gereği olarak her yaş grubuna üniversiteleri açmak zorundayız. En kritik mesele üniversite, sınıf, laboratuvar, öğrenci var ama öğretimiz üyemiz yok. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 48, OECD ülkelerinde 16. 60 bini doktoralı, 145 bin öğretim üyemiz var. 20 bin doktoralı 45 bin öğretim elemanına ihtiyaç bulunuyor."