ÖSYM tarafından yayımlanan istatistikler tartışmanın fitilini ateşlenmesine neden oldu. Açıklanan ortalamlarda doğru sayısının az olması öğretmenlere yönelik eleştirileri gündeme getirdi. Sınavlara katılım geçtiğimiz yıllara göre artış gösterirken sınavda doğru cevap sayısının az olması dikkati çekti.
ÖSYM sınavın ilk oturumu olan ve öğrencilerin derslere yönelik temel yeterliliklerini ölçen oturumdaki 40 soruluk Türkçe testinde doğru yanıt ortalaması 20,021’de, temel matematikte ise 8,218’da kaldı. 20 soruluk fen bilimleri testinin ortalaması 3,546, sosyal bilimler testinin ortalaması 8,688 oldu.
AYT'de ise matematik (40 soru) testinin ortalaması, 7,576, AYT fen bilimleri testinin ortalamaları, fizik (14 soru) alt testinde 2,519, kimya (13 soru) alt testinde 1,768, ve biyoloji (13 soru) alt testinde 2,080 oldu.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından sınav istatistiklerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, YKS'nin üç oturumda uygulanan testlerdeki toplam 691 sorudan iptal edilen soru bulunmadığını ifade etti.
Doğru cevap sayısının az olmasının ardından gözler, öğretmenlere çevrildi.
Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) tablo şöyle:
Türkçe (40 soru) 20,021,
Sosyal bilimler (20 soru) 8,688
Temel matematik (40 soru) 8,218
Fen (20 soru) 3,546.
Alan Yeterlilik Testi’nde ise tablo şöyle:
Matematik (40 soru) 7,576,
fizik (14 soru) 2,519
Kimya (13 soru) 1,768
Biyoloji (13 soru) 2,08.
Türk dili ve edebiyatı (24 soru) 5,763
Tarih-1 (10 soru) 1,730
Coğrafya-1 (6 soru) 1,304
Tarih-2 (11 soru) 1,805
Coğrafya-2 (11 soru) 2,435,
Felsefe (12 soru) 1,844
Din kültürü ve ahlak bilgisi/ek felsefe grubu (6 soru) 1,394
80 soruluk Yabancı Dil Testi’nde (YDT) tablo şöyle:
Almanca 38,082
Arapça 28,170
Fransızca 39,246
İngilizce 39,242
Rusça 38,995
Ersoy bu yıl YKS testlerindeki ortalamalara ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
"2023-TYT'de ortaöğretim son sınıf öğrencilerinin doğru cevap sayısı ortalamaları, Türkçe (40 soru) testinde 20,021, sosyal bilimler (20 soru) testinde 8,688, temel matematik (40 soru) testinde 8,218 ve fen bilimleri (20 soru) testinde 3,546'dır. AYT matematik (40 soru) testinin ortalaması, 7,576, AYT fen bilimleri testinin ortalamaları, fizik (14 soru) alt testinde 2,519, kimya (13 soru) alt testinde 1,768, ve biyoloji (13 soru) alt testinde 2,080 olmuştur.
AYT Türk dili ve edebiyatı-sosyal bilimler-1 testinin ortalamaları, Türk dili ve edebiyatı (24 soru) alt testinde 5,763, tarih-1 (10 soru) alt testinde 1,730, coğrafya-1 (6 soru) alt testinde 1,304, AYT sosyal bilimler-2 testinin ortalamaları, tarih-2 (11 soru) alt testinde 1,805, coğrafya-2 (11 soru) alt testinde 2,435, felsefe grubu (12 soru) alt testinde 1,844, (DKAB) din kültürü ve ahlak bilgisi/ek felsefe grubu (6 soru) alt testinde 1,394 olmuştur. YDT'nin ortalamaları ise Almanca testinde 38,082, Arapça testinde 28,170, Fransızca testinde 39,246, İngilizce testinde 39,242, Rusça testinde 38,995 olmuştur."
Türkiye'de eğitim sistemi, zaman zaman yapılan değişikliklerle eleştirilere yol açıyor. 2017 yılında yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), eski YGS ve LYS sistemlerinin kırpılmış bir versiyonu olarak görülmüştür. YKS'nin ilk aşaması olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) sınavının 120 soruya indirilmesi, öğrencilerin niteliklerinin belirlenmesi açısından yeterli olmayacağı eleştirilerine neden olmuştur.
YKS'de öğrencilerin barajı geçip geçmediğinin sınav sonrasında belirsiz olması, adayların ikinci oturumda tercihlerini etkileyecek olması, sistemin zayıf yönleri arasında gösterilmiştir. Aynı şekilde, farklı bölümlerin tek bir sayısal puan türünden değerlendirilmesi, farklı niteliklere sahip öğrencilerin aynı değerlendirme altında toplanmasına yol açarak adil olmayan sonuçlara neden olabilir.
Bunun yanı sıra, sınav başvuru ücretlerinin yüksek olması da eleştirilen konular arasında yer almaktadır. Özellikle hiçbir resmi geliri olmayan öğrencilerin sınav ücretini karşılamakta zorlanması ve bu durumun eğitim fırsatlarını sınırlaması eleştirilere sebep olmaktadır.
Tüm bu eleştirilere rağmen, eğitim sisteminin geliştirilmesi ve adil bir sınav sistemine geçilmesi önemli bir konudur. Öğrencilere eşit fırsatlar sunacak, niteliklerine uygun bölümlere yerleştirme imkanı sağlayacak ve sınav ücretlerinin makul seviyelerde tutulması için çaba harcanmalıdır. Aynı zamanda, sınav sisteminin sürekli olarak değiştirilmemesi ve uzun vadeli planlamaların yapılması da önemlidir. Böylece, öğrencilerin gelecekleri için daha sağlıklı ve kararlı bir eğitim yolculuğu mümkün olacaktır.
Enson Haber: