Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) tarafından yeni nesil gazeteciler yetiştirmek amacıyla kurulan "Medya Okulu" eğitimleri Gazeteci Ahmet Açıkay'ın 'Algı Yönetimi dersi ile devam etti. Genç iletişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Medya Okulu'nda Algı Yönetimi dersinin ikinci günkü konuğu ise Milli Gazete Ankara Temsilcisi ve deneyimli gazeteci Mustafa Yılmaz oldu.
Gençlerle deneyimlerini paylaşan Yılmaz, konuşmasının başında önemli bir soruna da işaret etti. Türkiye'de gençlerin en önemli sorununun okuma alışkanlığı eksikliği olduğunu kaydeden Yılmaz, "Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de televizyon izlenme oranı yüzde 74, evinde iki ve üzeri televizyon olan ev sayısı oranı yüzde 70, sosyal medya kullanıcısı 36 milyon kişi iken kitap okuma oranı ise yüzde 4 seviyesinde. Bu rakamlar bile ülkemizdeki tabloyu ortaya koyuyor. Öğrencilerin yıllık derste geçirdiği süre 900 saat iken, televizyon karşısında geçirdiği süre ise bin 500 saat. Bu rakamlar gençlerimizin televizyon ve sosyal medyaya bağımlı hale geldiğini ortaya koyuyor" dedi.
Yılmaz, medyanın toplumların karar alma süreçlerinde çok etkili olduğunun da altını çizerek, "Medya hayatımızın tamamında yer edinmiş durumda. İnsanların karar alma mekanizmalarını en fazla etkileyen faktörün başında geliyor. Öyle ki, kime gülüp, kime ağlayacağımıza dahi medya karar veriyor. Medya normali anormal, anormali de normal olarak toplumlara sunuyor. Kendince yeni kahramanlar buluyor, yeni düşmanlar üretebiliyor. Gerçeği yalan, yalanı ise gerçek olarak toplumlara sunuyor" şeklinde konuştu.
Medyayı kontrol edenlerin dünyayı da kontrol etmeye çalıştığını ifade eden Yılmaz, önemli bir tespitte bulundu. Dünyadaki medya organlarının sermaye yapıları ile yönetim kurulu üyelerine bakıldığında bu kurumların neredeyse tek merkezden yönetildiğini belirten Mustafa Yılmaz, "Bu veriler ortaya koyuyor ki, ulusal/yerel medya organlarını yönlendiren uluslararası medya kuruluşlarının neredeyse hepsi aynı amaca hizmet ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasının son bölümünde gençlere tavsiyelerde de bulunan Yılmaz, "Gençler olarak sorgulayıcı olmalısınız. Az seyredip, çok okumalısınız. Heveslerin değil, ideallerinizin peşinde koşmalısınız" dedi. Yılmaz, öğrencilerin yakın tarihlerini iyi bilmeleri gerektiğini söyleyerek, kitap okumaları tavsiyesini ise bir kez daha vurguladı.