Her dönemde farklı boyutlarıyla tartışma konusu olan cemaatleri gündemin köpüğünden uzak ve sükunetli bir şekilde analiz etmeyi hedefleyen Yetkin Düşüncenin bu sayısı dolu bir içerikle okuru ile buluşturuldu.
Genelde din, özelde İslam’ın tarihine kabaca bir göz atış, dinamik bir dini gruplar tarihi kadar dini gruplarda çeşitliliği de karşımıza çıkarmaktadır. İlk vahyin inmesinin hemen ardından “Erkam’ın Evi’nde” oluşan ilk grup Medine’ye hicretle birlikte cemaat ve fırkaların oluşumunu mümkün kılmıştır. Hz. Peygamber’in (S.A.V.) irtihalinin hemen ardından sosyal ve siyasal olaylarla etkileşimleri içerisinde farklı mezhep, tarikat, cemaat vb. yapılar görülmeye başlandı.
Modern zamanlara gelindiğinde din açısından yaşanan kırılma dini gruplarda da kendisini göstermiştir. Her şeyden önce, imparatorlukların dağılması ve ulus-devletlerin inşası ile bireyselleşme ve sekülerleşme süreci bu siyasi-toplumsal konjonktürün yeni insan profilini üretmiştir. Bir yandan klasik cemaat anlayışının zayıflaması, diğer yandan bireyselleşme ve sekülerleşme dini grupları farklı sorunların odağı haline getirmiştir.
Bugün İslam dünyasının farklı coğrafi mekanlarında ve bilhassa Ortadoğu’da kadîm ve çağdaş birçok dini grup bulunmaktadır. Bunlar hem bir kültürel çeşitlilik ifade etmekte, hem de sosyal ve siyasal sorunlar çerçevesinde gerilimler üretmektedir. Osmanlı’dan bu yana Türkiye’de yaşanan gelişmeler paralelinde dini gruplar da dalgalanmalar yaşanmıştır. Tarihsel süreçteki bileşenler ve gerilimler arasında dini grupları ele almanın zorunluluğu Yetkin Düşünce dergisinin bu sayısının büyüme göstermesiyle sonuçlamıştır.
Bu minvalde yetkin Düşünce Dergisi’nin bu sayısına Mustafa Tekin, Süleyman Gümüş, M. Yaşar Soyalan, Harun Yıldız, Zehra Işık, Vejdi Bilgin, Ahmet Keleş, Tahir Dağcı, S. Mücahit İyiyeyolbulan, Esat Arslat, Yusuf Yavuzyılmaz makaleleriyle katkıda bulunmuş; konuyu farklı boyutlardan tartışmışlar. Üç söyleşiye yer verilen dergide, dini gruplar konusuna çalışmaları ile yoğunlaşmış Mehmet Ali Büyükkara, Taha Hakan Alp ve Atasoy Müftüoğlu görüşlerine yer verilmiş.