Yetim Vakfı''ndan dikkat çeken açıklama

Yetim Vakfı, çocuk şiddeti ve İstismarı konu alan "Çocuklarımız Kutsal Emanetlerimizdir" adıyla bir kamuoyu bildirisi yayınladı.

İşte yapılan o açıklama;

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur !

Kamuoyunda yer alan ve toplum vicdanını derinden yaralayan “Çocuk İstismarı” haberleri ne yazık ki her geçen gün artmaktadır. Kutsal emanet olarak gördüğümüz çocuklarımıza karşı bu sapkınlığı hangi fikirden, mensubiyetten ve topluluktan kim yaparsa yapsın şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Yetim Vakfı ev sahipliğinde 8 Temmuz 2018 tarihinde çocuklara karşı işlenen suçlar ile ilgili toplumsal duyarlılığı artırmak için çocuk ve kadın hakları alanında çalışma yapan sivil toplum kuruluşları ile “Çocuk İstismarı ve Cinayetlerine Karşı Toplumsal Bakışımız ve Çözüm Önerileri” başlığı altında yaptığımız geniş katılımlı ortak basın açıklamasıyla bu alanda çalışma yapan kamu kuruluşları ile çözüm önerilerimizi paylaşmıştık. Çözüm önerilerimizi paylaştığımız kamu kuruluşları nezdinde, çözüme yönelik somut adımlar atıldığını da geçen bu süreçte gözlemledik. Ancak sorunun insan merkezli olması ve insanı eğitmeden toplumu güzelleştiremeyeceğimiz gerçeğinden hareketle, sosyal duyarlılığın ve toplumsal bilincin artırılması adına çözüm önerilerimizi basın kuruluşları, bu alanda çalışma yapan kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile yeniden paylaşmakta fayda görüyoruz.

1.Çocuklarımızın eğitim ve/veya çeşitli diğer faaliyetler için gittiği kurum, kuruluş, dernek ve vakıflarda denetimin etkin bir şekilde artırılması ve görevlilerin yeterliliklerinin sadece formasyona bağlanmaması, psikolojik hastalıklarının olup olmadığının araştırılması; Bu hizmete engel olacak adli suçlara karışıp karışmadığının tespiti amacıyla adli sicil kayıtlarının incelenmesi

2.Devletin; yasaların düzenlenmesi ve uygulanmasında sivil toplum kuruluşlarının görüşünü alması, “Cezaların Caydırıcılığı” prensibi çerçevesinde bu tür suçlarla mücadelede dünyada etkin çözüm alınan yöntemlerin incelenmesi ve toplumsal doku dikkate alınarak yasal düzenlemelerin yapılması.

3.Çocuklarımıza Mahremiyet ve Pedofili konusunda etkin ve yeterli eğitimlerin verilmesi

4.Çocukların eğitimi konusunda en önemli görev ailelere düşmekte olup tüm sorumluluğun eğitim kurumlarına, dernek ve vakıflara atılarak bu önemli sorumluluktan kaçılmamalıdır. Çocukların mahremiyet ve değerler eğitimine ilişkin temel bilgileri aileden alması gerektiği unutulmamalıdır. Aile ve sosyal politika yapıcılarının çocukların yetiştirilmesi, büyütülüp topluma kazandırılması noktasında anne ve babaların aktif rol üslenmesi hususunda çalışmalar yapmalıdır.

5.Ailelerin, çocukları ile iletişim yollarını kuvvetlendirme, olası istismar durumlarında çocuklarının söylemlerine değer atfetme ve bu tür bir sorunun susarak değil paylaşarak çözülebileceği hususlarında bilinçlendirilmesi

6.Değer erozyonunun durdurulması amacıyla, medya ve sosyal medyada toplumda duyarsızlık oluşturarak hassasiyeti zedeleyecek kontrolsüz haberlerin, programların ve paylaşımların önüne geçilmesi, önleyici ve koruyucu nitelikte yayınların teşvik edilmesi

7.Söz konusu istismar konularında tüm STK’ların, farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarında aktif rol alması ve istismar olgusu karşısında herhangi bir mensubiyet ya da aidiyet hissi gözetmeksizin hızlı ve objektif tepkiler ortaya koyması, mensuplarını bilgilendirmesi ve meselenin takipçisi olması.

Çocuklar arasında yetim yavrularımızın bu riske muhatap olma olasılığının daha fazla olduğu toplumun malumudur. Bahsi geçen bu tehlikeyi bertaraf etmek ve milletimizi derinden yaralayan bu elim hadiselerin bir daha yaşanmaması adına yukarıda zikredilen öneriler konusunda başta STK’lar olmak üzere, basın ve medya kuruluşlarını, devletimizin ilgili organlarını ve tüm toplumu ivedilikle harekete geçmeye çağırıyoruz.