Toplumumuzun yetime bakışı, yetim malı konusundaki hassasiyeti övgüye değerdir. Dinimizin yetime bakışı da çok titizlikle belirlenmiştir. Peki Yetim malı yemek haram mıdır?
Yetim, yalnız, yegane, azîz, babası olmayan, erginlik çağına ermemiş çocuk anlamında bir fıkıh terimi.
Erginlik çağına girdiği halde, rüştünü ortaya koyamamış çocuğa ve kocası ölmüş olan kadına da yetim denildiği olur. (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 5505).
İslâm dini, yetimlere iyi davranılmasını, onların mallarının korunmasına son derece önem vermiştir. Kur'an-ı Kerîm'in 21 yerinde doğrudan veya dolaylı olarak yetimlerin gözetilmesi emredilmektedir. Bu âyetlerden birisinde şöyle buyurulmaktadır: "Gerçek, yetimlerin mallarını haksız (ve haram) olarak yiyenler, karınlarına ancak bir ateş yemiş olurlar. Onlar çılgın bir ateşe gireceklerdir." (Nisâ, 4/10).
Bu âyetteki yetim malı yemekten maksat; onların mallarına sahip çıkmak, haklarını yemektir. Yoksa, içerisinde yetim bulunan bir aileyi ziyarete gidildiğinde onların ikram ettiği bir şekeri almamak değildir. Hz. Peygamber (a.s.m.) de bir hadîsinde; yetim malı yemeyi insanı helâk eden yedi büyük günah arasında saymıştır. (Buharî, Vesâya, 23).
Yetim, kendi malını idâre edemeyeceği için, onun mallarını vasîsi idare eder. Onun şahsî işlerini ise velîsi yürütür. Vasî, yetimin malından, maddî zararı kesin olan harcamalarda bulunamaz.
Yetim malını yiyenlerin ağızlarından ateşlerfışkıracak
EbuBerze'den... (r.a.)
Allah'ınResûlü (Âhirethayatımızla ilgili açıklamalarından birinde şöyle) buyurdu:
-Kıyamet Günü'nde bazı insanlar ağızlarından ateşler fışkırır bir şekildekabirlerinden diriltileceklerdir.
(Birsahâbî tarafından) soruldu:
-Bunlar kimlerdir Ya Resûlellah?
-(Bunlar yetimmalı yiyenlerdir.)
SenAllah'ın (NisaSûresinin onuncu âyetinde) şöyle buyurduğunu öğrenmedin mi?
"Yetimlerinmallarını haksız ve haram olarak yiyenler karınlarına ancak bir ateş yemişolurlar. Onlar çılgın bir ateşe; Cehennem'e gireceklerdir."1
Yetim malı ateştir
Yetimmalını yiyenlerin Cehennem ateşi ile azâblandırılacaklarının Rabbimiztarafından bildirilmiş olması bu suçun ne âzim bir günah olduğuna delildir.
Çocuğunudövebileceğin durumda yetimi de dövebilirsin
(Zülmederekyetim malını yemenin Cehennem azabına uğratacağını bildiren ilahî tehditlerdensonra özellikle velayetleri altında yetim bulunan sahâbîler hassasiyetleriniartırdılar.)
Busahâbîlerden biri çıka geldi ve Hz. Peygamber'e (s.a.v.) şöyle sordu:
-Ya Resûlellah!Himayem altında (velisiolduğum) biryetim var. Bu yetimin malından yiyebilir miyim?
-(Onunmalından, nefsin için) mal biriktirmeksizin ve kendi malını onun malı ilekorumaya kalkışmaksızın normal hayat standartlarına göre yetecek kadar (yiyebilirsin.)
-(Peki YaResûlellah! gerektiğinde terbiyesi için) onu dövebilir miyim?
-Kendi özçocuğunu dövebileceğin durumlarda (onu dövebilirsin.)2
Yetimi okşa
EbuHüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
"Birsahâbî Allah'ın Resûlü'ne (s.a.v.) kalbinin katılığı, acımasızlığından şikâyetetti (ve öğütistedi).
Allah'ınResûlü (s.a.v.)(ona) şöyleöğüt verdi.
-Yetimin başını okşa, fakiri doyur."3
Manevî hastalıklar da tedavi edilmeye muhtaçtır
Verem,tifo ve kızamık gibi hastalıklar vücudumuza arız olan hastalıklar olduğu gibiibâdetsizlik, yalan ve aldatma gibi haramlar da rûhumuza arız olanhastalıklardır.
Bedenîhastalıklar tedaviyi gerektirdiği gibi rûhî hastalıklar da tedâviyi gerektirir.Ne var ki pek çok insan rûhî sıhhatin ve huzurun ne olduğunu bilemediği içinyalnız dünya hayatlarını değil, Ahiret hayatlarını da kemiren rûhîhastalıklarının farkına varamazlar.
Rûhîhastalıklar genel olarak Kur'ân ve Sünnetin öğrettiği ve yükümlü kıldığıamellerle tedavi edilebilir. Allah'ı zikir ve Kur'ân okumak da bir tedâviyoludur.
Gerçekİslâm âlimleri ve ahlâk adamlarının Kur'ân'a ve Sünnet'e müstenid öğütleri,sohbetleri ve nefesleri de şüphesiz şifa aracıdır.
Kalpkatılığı; acımasızlık da tedâviyi gerektiren bir rûhî hastalıktır. O'nun nasılbir tedavi uygulamakla giderilebileceğini ise bu hadîsle Peygamberimiz bizeöğretmektedir.
Yetimi üstlenen cennetliktir
İbn-ü Abbas (r.a.) anlatıyor:
"Allah'ın Resûlü (müjdeleyerek) buyurdu:
- (Kız olsun-erkek olsun) bir yetimi yiyeceği ve içeceğineortak kılan; onların geçimini üstlenen kişiyi (Allah'a ortak koşmak ve zulümgibi) bağışlanmayacakbir günah işlemedikçe Allah mutlaka ve mutlaka Cennetliklerden kılacaktır.
Üç kızı(nı)n veya üç kız kardeşinin geçiminisağlayan, onları güzelce terbiye eden ve Allah kendilerini (mîras veya koca gibi birsebeble) ihtiyaçsızduruma getirinceye kadar da onlara şefkatini esirgemeyen kişiyi (evet onu da) Allah mutlakaCennetliklerden kılacaktır.
Konuşmasının bu bölümünde bir mü'min Allah'ın Resûlü'ne sordu:
- Ya Resûlellah! İki kızı veya iki kız kardeşi olsa da kişi böyle mimükâfatlanacak?
- Evet iki de olsa...
Hadîsi rivayet eden İbn-ü Abbas diyor ki:
- Bir kızı veya bir kız kardeşi olursa da böyle mi... deselerdi Allah'ınResûlü:
- Bir de... diyecekti.
Allah'ın Resûlü müjdelemelerine devam ederek şöyle buyurdu:
- Allah'ın iki "kerime"sini aldığı kişi de mutlaka Cennetlik olacaktır.
Soruldu:
- Kişinin iki "kerimesi" nedir Ya Resûlellah?
-İki gözüdür."4
1 M. İ. Kesîr Nisâ 10 (1/361), İbn-iHıbban Sahîh 5/436 (5540)
2 El-Keşşaf An Hakakit-Tenzil Nisa5. Farklı rivayetler için bak. Nesâî Vesâyâ 11, İ. Mâce Vesâyâ 9
3 M. Mesâbih Müsned 2/387
4 M. Mesâbih 2/609 (Hn. 4975)
* Diğer âyetler için bak. Yalan: Hac 30, Saf 1-3, Gıybet: Nisa 148,Hucurat 12, Hümeze 1, Arabozmak: Hucurat 10, Kalem 11-12
Yalan
Allah'ınKitabı'ndan: "...Yalan sözden kaçınınız." Hac Sûresi âyet 30
Mümin yalancıolamaz
Süleymoğlu Safvan (r.a.) anlatıyor:
"Allah'ınResûlü'ne (s.a.v.) (bir sahâbî tarafından ayrı ayrı) soruldu:
-(YaResûlellah!) Mü'minkorkak olabilir mi?
-Evet, olabilir.
-Mü'min cimri olabilir mi?
-Evet, mümkündür, olabilir.
-(Peki YaResûlellah!) Mü'minyalancı olabilir mi?
-Hayır, olamaz."1
Yalanın caiz olduğu yerler
YalanAllah'ın ve Peygamber'inin yasakladığı bir haramdır.
İnsanlarıistismar etmek ve onlara zarar vermek gayesini gütmeyen hiç bir insan yalansöylemek gereğini duymaz. Özellikle "... Yalan sözden kaçınınız." İlahî buyruğuna muhatap olanve yalanlarından ötürü Allah'ın huzurunda muhakeme olunarak ceza göreceğineinanan bir müslümanın yalan söylemesi mümkün değildir.
Mü'minde bir insandır. Şüphesiz bu mevzuda o da yanılabilir. Ancak Allah'a ve ÂhiretGününe îman yalancı olarak vasıflandırılacak şekilde devamlı yalan söylemeyemanidir.
Peygamberimizmü'mini, "...Sözlü ve fiilî bir zarar gelmeyeceği hususunda insanların kendisine güvenduyduğu kişi..." olaraktarif buyururken şahsiyeti zaafa uğratacak ve kişi üzerindeki toplum güveninigiderecek yalan gibi bir aşağılığı gerçek bir müslümanın üstlenmesi mümkündeğildir.
Peygamber'imizinaçıklamasına göre yalanı ancak;
a-Geçimsiz eşini yatıştırmak için koca,
b-Taktik olarak harpte düşmana karşı asker,
c-Ara bulmaya çalışan kişi söyleyebilir.*
Açıklamamızıbu mevzuda sözün özü olacak bir hadîsle bitirelim:
"Yalandansakının. Zira yalan îmana zıttır".**
Çocuğuna karşı da olsa vereceğim dediğini vermemekgünahtır
Abdullahb. Âmir (r.a.) anlatıyor:
"(Günlerden) bir gün Allah'ın Resûlüevimizde oturuyorken annem:
-Gel sana bir şey vereceğim, diyerek beni çağırdı.
(Buşekildeki çağrısı üzerine) Allah'ın Resûlü anneme sordu:
-Ona ne vermek istedin?
-Hurma vermek istedim (Ya Resûlellah!)
-Çok iyi bilmeni isterim ki, eğer ona bir şey vermeyecek olsaydın senin için biryalan günahı yazılırdı.2
Yalanda hayır yoktur
Safvanb. Süleym (r.a.) anlatıyor:
"(Mü'minlerden) biri Allah'ın Resûlü'nesordu:
-Ya Resûlellah! Karıma yalan söylüyorum. (Ne buyurursunuz?)
-Yalanda hayıryoktur.
-(YaResûlellah! Yalan söylüyorum diyorsam da) ben ona vaatlerde bulunuyor, gönlünü alacaksözler söylüyorum.
-O halde günaha girmezsin."3
Yalan Cehennem azabına uğratır
Abdullahİbn-ü Amr'dan.. (r.a.)
Birsahâbî, Allah'ın Resûlü'ne gelerek (s.a.v.) sordu:
-Ya Resûlellah!(Kişiyi) Cehennemazabına uğratacak amel (Söz, davranış ve iş) hangisidir?
-Yalan söylemektir. Zira kişi yalan söyledimi doğruluktan sapar. Doğruluktansaptıkça (dagiderek) kâfirolur. Kâfir oldu mu da Cehennem'e girer.4
Yalan nasıl kâfirliğe götürür?
Peygamber'imizinaçıklamalarına göre Cehennem azabına düşürecek amellerin başında dil suçlarıgelmektedir. Dil suçları içinde en belirgin olanı da yalandır.
Yalanpek büyük bir günah olsa da şüphesiz doğrudan kâfirliğe düşürmez. Ancak kişiyikâfirliğe yöneltecek ortamı hazırlar.
İnançlıve ahlâklı insanların arasında yaşayamayacağı için yalancı kişinin inancı zayıfve ahlâkı kısır insanlar arasına düşeceği açıktır.
Özelliklelaik kültürün İslâm kültürüne egemen olduğu toplumda bu gibi insanlar arasındayaşamını sürdüren kişi doğrulardan kopacak, bâtıllara yönelecektir.
İnsangiderek yaşadığı gibi inanacağı için de meşrulaştırdığı bâtılları Haktanıyacaktır. İşte bu tanıma küfre açılmadır ki hadîsimizde buna işaretbuyurmaktadır.
Küfreaçılmaya ortam hazırlayan bir durum da yalancıdan meleklerin uzaklaşmasıdır.Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "- Kişi yalan söylediği zaman yalanıyla getirdiğikokuşmuşluk sebebiyle melekler ondan bir birim uzaklaşır."*
Yalanda aşağılık vardır
Hz.Esma (r.a.) naklediyor:
"Birmü'min kadın Allah'ın Resûlü'ne (s.a.v.) sordu:
-Ya Resûlellah! Benim bir kumam var. (Ona; kocam bana şunları şunları aldı ve benimle şöyleşöyle ilgilendi şeklinde yalan söyleyerek) kocamın bana vermediklerinin (verilmiş gibi) doyumluluğunu açığa vursamgünahkâr olur muyum?
Allah'ınResûlü şu cevabı verdi:
- Verilmeyenle doymuş görünmeyeçalışan başkalarına ait bir çift elbiseyi (benimdir diyerek) giyen (ve böylece toplumda kendi kendisini küçük düşüren) gibidir."5
1 M. Mesâbih 2/575 (Hn. 4862.), Muvatta Kelâm 19
* Bak. M. Mesâbih Hn. 5033, Tirmizî Birr 25, Müsned 6/459
** el-Camlüs-Sağîr (İyyakümVel-Kezib),Müsned 1/5
2 Hüsnül-Üsve (Bab 330) Ebû Davûd80
3 Hüsnül-Üsve Kizbûl-MeriAlel-Mereti (Bab 331) Muvatta Kelâm 15
4 Müsned 2/178
* M. Mesâbih Hn. 4844, Tirmizî Birr 46
5 Buhârî Nikâh 106, Müslim Libas 126-7