'Yetenek israfına son vereceğiz'

Türkiye'nin uzun yıllar boyunca "Yetenek İsrafı" yaptığını vurgulayan Güngör, "BİLSEM (Bilim Sanat Merkezleri) aracılığı ile 80 ilde 25 bin özel yetenekli öğrenciye eğitim verdiklerini belirtti ve ekledi: "Öğrencilerimizi birinci, ikinci ve üçüncü sınıflardan tespit ediyoruz. Bu işi, birkaç yıl içinde okul öncesini de içerecek şekilde geliştireceğiz. Yetenek fideliğimizi bilmek zorundayız. Yetenek israfına tahammülümüz yok."

Neşat Gündoğdu MİLAT/ANTALYA

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör, Antalya'da düzenlenen Bilim ve Sanat Merkezleri Festivali'ni takip eden Milat ekibine, "özel eğitim" ve "rehberlik" hakkında açıklamalarda bulundu.

Genel Yayın Koordinatörümüz Serdar Arseven ile eğitim yazarlarımız Abdülbaki Değer ve Ali Aydın'a konuşan Güngör, "Yetenek israfına son vermeyi hedeflediklerini" söyledi.

"ÖZEL YETENEĞİ TESPİT EDİLMİŞ 25 BİN BİLSEM ÖĞRENCİSİ"

Türkiye genelinde 80 ilde 110 bilim sanat merkezinin faaliyet gösterdiğini belirten Güngör, "Bu eğitim merkezlerinde halen yaklaşık 25 bin öğrenci eğitim görüyor. Sadece Hakkari'de merkezimiz yok. Terör olaylarından, çukur meselelerinden dolayı bir sıkıntı oldu. Bunu da açacağız kısmetse. Hakkari'deki özel eğitim merkezi de açılınca eksik ilimiz kalmayacak" dedi.

Güngör, "BİLSEM öğrencilerinin nasıl tespit edildiği"ni de şöyle açıkladı:

"Bu öğrencilerimizi sınıflarda sınıf öğretmenleri aday gösteriyor. Öğrencileri, ilkokul bir, iki ve üçüncü sınıftan alıyoruz. 'Yetenekler daha çok küçük yaşlarda belirlenmeli ve yön verilmeli' anlayışı gereği, biz bu arkadaşları bir, iki ve üçüncü sınftan itibaren alıyoruz. Sınıf öğretmenlerine kitaplar gönderiyoruz. Özel yetenekli öğrenciler kimlerdir, nasıl belirlenir, bu konuları içeren kitaplar, yazılar, kılavuzlar gönderiyoruz. Öğretmenlerimiz, özel yetenekli olduklarını tespit ettikleri öğrencilerimizi bize bildiriyorlar. Bu bildirilen öğrenciler 'aday' oluyorlar. Bunları 'BİLSEM aday öğrencileri' diye nitelendiriyoruz. Bu yıl (2016) bunların sayısı 398 bin aday öğrenciydi. Bu 398 bin öğrenciyi alıyor, sisteme kaydediyoruz. Seçmelerini yapıyoruz.

Bu seçmeler tamamen web tabanlı. Öğrencilerimize dağıttığımız tabletler var. Orada zekanın varyantlarını ölçen kriterler var. Bu öğrenciler, kendilerine verilen randevu ile bildirilen merkezlerde, 10,15 dakika süren uygulamalara alınıyorlar. Öğrencilerimizi, resim, müzik ve genel yetenek olmak üzere üç alanda değerlendiriyoruz. Sonuçta kontenjanımız kadar öğrenci alıyoruz. Hepsinin belli bir yeteneği var elbette, ne kadar alabiliyorsak o kadarını alıyoruzu2026 En yüksek puan alandan başlayarak, taban puana kadar iniyoruz. Kontenjanımız böylece doluyor.

BİLSEM öğretmenleri de, seçilmiş öğretmenlerdir. Öğretmenlerimizi de bir takım kriterlere göre seçeriz; proje uygulayıcısı olmak, akademik çalışmalarda belli bir yerde olmak, dil kabiliyeti, liderlik kabiliyeti gibi bir takım özellikler içeren liste vardır. Öğretmenlerimizi bu öğretmenler arasından seçeriz."

"BİLSEM SIRADAN BİR OKUL GİBİ DEĞİL!"

Güngör, BİLSEM'in öğrencilere sunduğu eğitimin özellikleri hakkında da şunları söyledi:

"BİLSEM, okuldan sonra devam edilen bir kurum; buna da eğitim dilinde 'destek eğitimi' deniyor. Eğitim sonrası kurumda eğitim görmenin kendisine göre bir takım sıkıntıları var. Çocuk okulda belli bir yorgunlukta oluyor. Bir de buna vakit ayırmak bir takım sıkıntıları beraberinde getirebilir ama son üç yılda öğrenci devamsızlığımız minimum düzeyde. Bizim öğrencilerimizin devam oranı çok yüksek. Çocuk, bir takım sorunlarla boğuşarak bizi tercih ediyorsa, o öğrencinin oralarda başka yerlerde yaşayamadığı tecrübeler var demektir. BİLSEM'den Cumartesi ve veya Pazar günlerinden birinde de istifade edilir. Burada ne yapılır? Bilim ve sanat merkezlerinde bildiğimiz okul tipi eğitim yoktur. Bir müfredatımız yok, şuradan bir soru çıkacak gibi bir telaş yok. Öğrenciler kimdir, nedir, bir sürü testten geçirdik. Yönelimlerini de biliyoruz. Bu öğrenci ile ilgili ne yapmamız gerektiğini, ne yapmamamız gerektiğini de biliyoruz. Ne yapmamamız gerekiyor? Mesela; okuldaki derslerin devamı gibi bir sistemi uygulamamak gerekiyor. Bunu biliyoruz. Bu çocuklara okuldaki programlarından farklı bir program uyguluyoruz. Biz oralarda, o arkadaşlarımızı okuldaki gibi etkileşimli tahtanın yanında ya da bir kitabi bilgiyi verir gibi eğitmiyoruz. Öğrenci, Kars'ta ise mesela, o bölgenin edebiyatçıları ile buluşturuyoruz. Müzik dersi mi? Mesela Kırşehir'de ise, bir halk sanatçısı gelir ve bağlamayı anlatır. İlde bir üniversitenin konservatuarı vardır, öğrencilerimiz burayı kullanır. Çocuk hayatın içindedir. Okuldaki teorik bilgiler atmosferinde çocuğun bunları keşfetmesi mümkün değildir. Çocuk bizim ortamımızda yaptığı şeyin sonuçlarını görüp, özgüven kazanır. Modeller, figürler, robotik aygıtlar yapar. Çok değerli şeyler bunlaru2026 Kompozisyon, şiir, hikaye, mektup, masal alanlarında yarışma açtık bu sene ilk defa. Bunlar birkaç elekten geçti. Türkiye Yazarlar Birliği'nde bir heyet bunları değerlendirdi. 'Güneşin Bahçesinde Binbir Renk' adlı kitapta yayımladık. Öğrencilerimiz, kendi çalışmalarını bu eserde görünce mutlu oldular haliyle. Bu çalışmalar öğrencilerimize sosyallik, özgüven katıyor. Çocuğun birinci sınıfta tespiti ve takibi çok önemli. Özel yetenekli çocuğu takip edemezsek, normallerin içerisinde bir süre sonra normalleşiyor. Çocuklarımızın yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyoruz.

Geçtiğimiz günlerde, Yeşilay'ın 'Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek' adlı yarışması vardı, bunu birlikte yaptık. Buraya onbinlerce öğrencimiz katıldı. Kompozisyonda bir öğrencimiz birinci oldu.

BİLSEM öğrencisi farkını ortaya koyuyor yani."

"MESLEKİ TERCİH DANIŞMANLIĞI HİZMETİMİZ ÇOK ETKİLİ OLUYOR"

Genel Müdür Celil Güngör, "Öğrencilerin üniversite tercihlerinin" sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için uygulamaya konulan "Mesleki Tercih Danışmanlığı" hizmeti hakkında da şunları söyledi:

"Meslek seçimi çok önemli. Okul seçimi çok önemli. Bizim üç yıldır uyguladığımız, mesleki tercih danışmanlığı hizmetimiz var. İki sınav; bir TEOG bir de LYS sınavı sonrası, tercihler için öğrencilerimize destek oluyoruz. Bu tercih hizmetini üç yıldır veriyoruz ve hper yıl bir buçuk milyon öğrencimiz istifade ediyor.

Tercih danışmanlığı yapan arkadaşlarımızı da her yıl eğitiyoruz. Bunun yanısıra, velilerimize de yıl boyunca, öğrencilerimizi doğru yönlendirmelerine katkıda bulunacak eğitimler veriyoruz.

YETENEK FİDELİĞİNİ BİLMEK ZORUNDAYIZ

Türkiye'nin yetenekli çocuklarını sağlıklı bir şekilde tespit edememesinden dolayı uzun yıllar boyunca "insan kaynağı" israfı yaptığını belirten Güngör şöyle devam etti:

"BİLSEM modeli çok önemli ve gerekli. Niçin? Türkiye'deki yetenek fideliğini bilmek zorundayız. Elimizde ne olduğunu, çok az yanılma payı ile biliyoruz. Bizim hedefimiz, bu işi okul öncesi düzeyde de ele almak. Bir iki sene içinde, okul öncesinden başlayarak bu yetenekleri tarayacağız. Tüm öğrencilerimizi tarayıp, daha sağlıklı bir envanter oluşturacağız. Burada kısıtlı yetenekleri de ortaya çıkartacağız. Yetenek tanımlamasını okul öncesinden yaptığımızda, bütün öğrencilerimizi tam olarak tanımış olacağız. "