Küresel ve yerel alanda her geçen gün artan elektrik talebi ve bu konuda maliyetlerin yükselmesi, üreticileri alternatif, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması için somut adımlar atmaya yönlendiriyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında en güçlü alternatif olan güneş enerjisi, en düşük maliyetli enerji kaynağı olma özelliğiyle çok fazla tercih ediliyor.
Güneş enerjisi santrali (GES) ile yenilenebilir enerji alanının güçlü yatırımcılarından HSA Enerji de bu alandaki yatırımlarına ve Ar-Ge çalışmalarına devam ediyor.
Şirket, yaptığı çalışmalar sonucunda, yüksek teknolojili günel paneli üretiminde Türkiye’de bir ilke imza attı.
HSA Enerji, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında 110 milyon liralık yatırımla, Türkiye’nin ilk 11 Busbar M10 yarım hücre teknolojisine sahip 540 Watt güneş panellerini üretti. Bu panellerin seri üretime başlayan HSA Enerji, üstün performansı ve kalitesi ile güneşten sağlanacak enerji verimliliğini maksimum seviyeye çıkaracak teknolojiyi paydaşlarına sundu. Söz konusu paneller, muadillerine göre yüzde 5 daha fazla üretim sağlıyor.
Güneş enerji sistemlerinin en büyük ve en önemli parçası olan güneş panellerini geliştirerek Mavi Çam Güneş Panelleri’ni üreten HSA Enerji, güneşten elde ettiği enerjiyi çok daha uygun maliyetle üretirken güneş enerjisini diğer enerji kaynaklarına kıyasla daha rekabetçi konuma taşımak için Ar-Ge çalışmalarına tüm hzıyla devam devam ediyor.
Mavi Çam Güneş Panelleri, yere monte FV santralleri, çatı FV sistemleri, yüzen FV santralleri ve FV tarım entegre güneş sistemleri olarak farklı şekillerde kullanılabiliyor.
ELEKTRİK ÜRETİMİNDE ÖNEMLİ BİR İLKE İMZA ATTI
HSA Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Mehmet Doğan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Manisa’da 10 bin metrekarelik kapalı alanda 110 milyon liralık ilk faz yatırımıyla Türkiye’nin güneş enerjisinden elektrik üretiminde önemli bir ilke imza attıklarını söyledi.
Bu teknolojideki ilk üretimi gerçekleştirdiklerini söyleyen Doğan, “Ülkemizde panel ithalatı büyük ölçekli olmasa da halen devam etmektedir. Bizim ürettiğimiz ürün watt/metrekare değeri en yüksek ürün olduğundan elektrik üretim maliyetini en çok düşüren güneş panelidir. Ülkemizin enerji anlamındaki cari açığının da kapanmasında önemli rol oynayacaktır” dedi.
Doğan, yarım hücre teknolojisine sahip 540 Watt güneş panellerinin muadillerine göre yüzde 5 daha fazla üretim avantajı sunduğunu kaydederek, “Amaç birim maliyetteki en uygun sistemi tasarlamak olduğundan toplam yatırım bütçesinde bizim panellerimiz ile ortalama %7 oranında sistem maliyetleri yönünde avantaj sağlamaktadır” açıklamasında bulundu.
Bu panellerin benzerinin yurt dışından ithal edildiğinde yüzde 10-20 daha yüksek maliyetli olduğunu vurgulayan Doğan, şu bilgileri verdi:
“Amacımız; güneşten elde ettiğimiz elektriği en kaliteli sistemlerle ve en düşük maliyetle üretmektir. Bu nedenle biz de Türkiye’de bir ilk olan 11 Busbar M10 yarım hücre teknolojisini kullanarak geliştirdiğimiz Mavi Çam Güneş Panelleri’nin 182mm’lik modül üretimine geçtik.”
CARİ AÇIĞIN KAPANMASINA DESTEK
Mehmet Doğan, yeşil enerji ekosistemindeki en önemli ekipman üreticilerinden biri olarak mümkün olduğunca daha fazla işletmeyi yerinde üret-yerinde tüket uygulamasına geçirmeyi istediklerini belirterek, hem şebeke dengesizliklerini azaltmak hem de elektrik talebini dengelemek için çözüm ortaklarıyla beraber ülkeye hizmet etmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Doğan, “Kaynağı sonsuz olan güneşi ne kadar fazla noktada elektriğe çevirir isek, yerli olmayan kaynaklardan ürettiğimiz elektriğin oranını azaltıp ülkemizin cari açığının kapanmasına destek oluruz” dedi.
Bu alandaki Ar-Ge ve hücre üretim çalışmalarına hız vereceklerini dile getiren Mehmet Doğan, “Küresel iklim krizine çare olarak alternatif enerji üretiminde güneş enerjisi en iyi seçeneklerden. Son teknolojiyi ve en doğru ham maddeleri kullanarak, piyasadaki en güvenilir çözüm ortaklarından biri olma iddiamızı koruyoruz” diye konuştu.
EN VERİMLİ SONUCU VERİYOR
HSA Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Mehmet Doğan, ürettikleri modüllerde düşük güç ve verim kaybı yaşandığını, bu durumun panellerin teknolojisini daha da önemli hale getirdiğini söyledi.
Doğan, “182mm hücre teknolojisi” kullanma sebeplerine ilişkin, şu bilgileri verdi:
“Üretim, nakliye, kurulum koşulları ve sistem konfigürasyonları optimize edildikten sonra en verimli sonucu 182mm hücre teknolojisi kullanan modüllerin vermesi, ışıktan kaynaklı bozulmaların etkisini minimize ederek daha stabil bir güç üretimi sağlaması, yüksek sıcaklıktaki güç kaybını azaltarak seri üretim hücre teknolojisinde yüzde 23,3 çevrim oranıyla ciddi bir artış göstermesi şeklinde özetleyebiliriz.”
Mehmet Doğan, yarım hücre teknolojisini tercih etme sebeplerine ilişkin ise şu açıklamalarda bulundu:
“Tam kare hücreyi ikiye bölmek, elektrik akım geçiş yolunu kısaltıp, akım direncini düşürmektedir. Bu işlem de tam kare hücreye oranla yüzde 3’e kadar daha fazla güç sağlamaktadır. Modül mikro çatlak oranı azaltılarak modülde oluşabilecek zararlar en aza indirilmektedir. Kesitli ribon telleri kullanılarak hücre üstü gölgelenmeden yüzde 75 tasarruf sağlanmaktadır. Standart hücrelerde kullanılan 5 Busbar’a göre 11 Busbar kullanılması yüzde 2 daha fazla verim sağlamaktadır. İlk kurulum maliyeti ve sistem tasarımı noktasında kablolama, taşıyıcı sistem ve işçilik/montaj gibi ciddi avantajlar sağlamaktadır.”