Yerli Düşünce Derneği Çerkes Sürgünü’nü andı

Yerli Düşünce Derneği Çerkeslerin Çarlık Rusya zulmüyle 21 Mayıs 1864’te anavatanları Kuzey Kafkasya’dan sürgün edilişinin 155. yıldönümü sebebiyle anma ve iftar programı düzenledi. İftar öncesi Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan program iftar sonrası Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ile Yerli Düşünce Derneği Başkanı ve Ak Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun yaptığı konuşmalarla devam etti.

Yalçın Topçu Türk-İslam coğrafyasında geçmişten bugüne katliamlarla ve sürgünlerle birçok acının yaşandığını hatırlattı:

Topçu: “İnsanlık tarihinin en büyük vahşetlerinden biri: Çerkes Soykırımı”

“Gönül coğrafyamızda ki birçok soydaş ve dindaşımızın yaşadığı ve halen devam eden katliam, vahşet, sürgün ve soykırımlardan birini de 19. Yüzyılda, bundan 155 yıl önce Kuzey Kafkasya halkları olan Çerkesler yaşadı. İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük vahşetlerinden birini sayısı milyonları bulan şehitler vererek yaşayan Çerkes kardeşlerimiz zalim bir sürgünle yurtlarından sürülerek atıldı.“

“Kuzey Kafkasya’nın kadim sahipleri olan Çerkesler öz be öz kardeşlerimizdir”

Anadolu için yapılan nar ve mozaik benzetmelerini eksik bulduğunu, bunun yerine Anadolu’nun bir kez yapılabilen bir ebrû olduğunu vurgulayan Topçu “Anadolu’daki her evde ümmetin her bir evladının bir gelini ya da bir damadı vardır. Kuzey Kafkasya’nın kadim sahipleri olan Çerkesler, gönül coğrafyamızın tüm halkları gibi, ortak kaderi paylaştığımız öz be öz kardeşlerimizdir. Yani kanımız kanımıza, canımız canımıza karışmış, ay yıldızlı al bayrak altında ebediyete kadar yaşamaya kararlı büyük Türk milletiyiz. 82 milyon hep birlikte, bu cennet vatanın asıl sahipleri eşit ve birinci sınıf vatandaşları olarak, tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak inancı ile her türlü tezgâha ve saldırıya rağmen yaşıyor ve kıyamete kadar da bu vatanda yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

Yalçın Topçu konuşmasına şöyle devam etti:

“Hayatını kaybeden aziz canlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz”

“Soykırım ve sürgüne muhatap olmuş bütün Çerkes kardeşlerimize yaşatılmış bu tarifsiz acılar hiç kuşkusuz Anadolu’da ki her insanın acısıdır. Kuzey Kafkasya’nın bütün halkları olan Çerkes kardeşlerimizin acılarını unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bilge lider Aliya İzetbegovic’in bir sözü var; ‘size yapılanları asla unutmayın, kindar da olmayın. Size yapılanları unutursanız zulümler tekrarlanır.’ Soykırımların bir daha yaşanmaması için, barışın ve adaletin egemen olduğu bir dünya için mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Dünyanın nizam ve merhamet medeniyetine ihtiyacı var. Kuzey Kafkasya halkları Çerkes sürgününün 155. seneyi devriyesinde hayatını kaybeden aziz canlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz.”

Gündoğdu: “Sonraki nesillere daha iyi günler bırakmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz”

Anadolu ve çevresini içine alan coğrafyanın tarihin birçok devrinde çok acı günlerin yaşandığı bir coğrafya olduğunun altını çizen Metin Gündoğdu ise “coğrafyamızda Mayıs ayı için ‘sürgün ayı’ diyebiliriz. Ahıska Türklerinin sürgünü, Tatar-Kırım sürgünü ve sonrasında Çerkes sürgünü. Hem bu acıyı yaşayanlara rahmet diliyoruz, hem de birlik ve beraberlik içerisinde bu tür acılara tekrar düşmemek için bu günleri yad edip sonraki nesillere daha iyi günler bırakmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye bütün sürgün edilenlerin ana yurdudur”

Anadolu coğrafyasının tüm mazlumların sığınağı olduğunu belirten ve sürgünlerle ilgili bir anekdot aktaran Gündoğdu “ Bolşeviklerin Kırım-Tatar sürgünü esnasında bir grup Tatar Japonya'ya sürgün ediliyorlar ve Kobe kentine yerleşip orada bir cami yapıyorlar. Onlardan biri 40 yıl boyunca camide imamlık yapıyor. İmamın ismi Hüseyin. Hüseyin Bey 40 yıl sonra vefat ediyor. Vefat ettikten sonra Kobe'de Müslüman mezarlığına defnediliyor. Mezar taşında ‘ülkesi Türkiye’ yazıyor. Türkiye bütün sürgün edilenlerin ana yurdudur” şeklinde konuştu.

Programa Yalçın Topçu ve Metin Gündoğdu’nun yanı sıra Eskişehir Vali Yardımcısı Alper Balcı, Keçiören Belediye Meclis Üyesi Emir Kuşdemir, Ülkücü camianın önemli isimlerinden olan ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun partisinin kurucular kurulu üyesi Aslan Atlı, Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Eski Başhekimi Prof Dr Levent Öztürk, Ankara Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Onur Alp Halaçlı, Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr Fatma Sönmez, bürokratlar, davetliler ve basın mensupları katıldı.